Bir kaç defa yazılarımda belirtmiştim.
“Belediyeler aş, iş, ekmek, rant kapsı değildir” diye.
Belediyelere de tabiiki ihtiyacı kadar iş, istihdam ve ihtiyaçlar üzerinden alımlar yapılır.
Gelin görün ki zamanında yapılan gereksiz alımların acısı ve faturaları yeni yeni çıkıyor.
Bu gereksiz işçi alımı bugünün hikayesi değil elbet, ilaveten bizim il belediyesine özel bir durum da değil.
Türkiye’nin ortak kaderi…
Popülist siyaset, kamu kurum ve kuruluşlarının ihtiyacından fazla şişmesine neden oluyor.
Hadi Aksaray Belediyesinin bütçesi şimdilik işçi maaşlarını ödemeye yetiyor.
Belde ve ilçe Belediyelerinin durumu içler acısı.
Aksaray Belediyesinin İller Bankasından millete hizmet için gönderilen bütçesinin büyük bir kısmı Belediye personelinin maaşına gidiyormuş.
Kalan paranın bir kısmı İller Bankasına olan borca mahsuben alınıyor, kalan cüzi bir kısmı da 48 mahalleye ve şehir merkezine hizmet götürülmek üzere harcanıyormuş.
Çık İşin İçinden Çıkabilirsen
1585 personel ne iş yapar, varın siz düşünün.
Canlar, bizim “Herkes devlet dairesinde çalışacak ya da herkes devlet memuru olacak” diye bir düşüncemiz var ya
İşte o düşünce çok yanlış.
Karıncanın rızkını veren Allah şüphesiz kullarını aç da açıkta da bırakmaz.
Bizler şu devlet kapılarından içeri girelim düşüncesini lütfen artık bir çöpe atalım.
Vasıfları uyan ya da devletin ihtiyacı halinde personel alımı kanunundaki planlamasına da dikkat edelim.
Siyasetçiler başta olmak üzere popülist siyasetten bir ara vazgeçmiştik, son 5 yıldır yeniden hortladı bu durum.
Herkes rahat iş, aş, emeklilik ve rahat yaşam derdinde.
Ya yok böyle bir dünya…
Yukarıda saydığım imkanlara rahat kavuşanlar da çok fazla sefasını süremeden göçüp gidiyor ya da haksız kazançaları bir şekilde çar çur oluyor zaten.
Okulların açıldığı bu günde bilmenizi isterim ki
Elin adamı çocuğuna iyi bir eğitim hazırlarken, bizler mal, mülk bırakmanın derindeyiz.
“Akıllı evladın var malı niden, akılsız evladın var malı niden” der büyüklerimiz.
Bizler okumakla, iyi bir eğitimle ama her alanda çocuklarımıza destek olursak, onlara balık tutmasını öğretirsek, inanın aç da açıkta da kalmazlar.
Dünyada rahat yaşama zihniyetinden bir vazgeçelim.
Hepimiz biliyoruz ki ne yaparsak yapalım kısmetimiz olanı vardır hanemizde ve bünyemizde…
Gerisi Hikayeeeee…
Kalın sağlıcakla!
Hepinizin Kirpiklerinden Öperim!
