Eşi-dostu, işi, mahallesi, şarkıları, geçmişi, burada ve buralı kendi evinde, meclis dışında ne yapar bu vekiller?..Seçimler öncesi kapı kapı gezen, not defterine bolca notlar alan, seçim sonrasında da iktidar partisinde vekil olarak görevlerini yürüttüklerini sanan bazı vekillerin nelerle uğraştığı yavaş yavaş gün yüzüne çıkıyor.Mesaisine, not defterinde kara listeye aldığı kişilerle uğraşmaya başlamakla başlıyor. Not defterine vatandaşın sorunları yerine, sanılanın aksine memlekette şikâyetçi olduğu şeyleri dile getirenleri, konuşanları, yazanları, anlatanları, düşünenleri, kendisine veya partisine muhalif olanları kara liste olarak not aldıkları anlaşılıyor.Partisi için değil kendi çıkarları için çalışanlar, seçim sonuçlarının ardından afra tafra yapmaya devam ediyor. Ehh ne yaparsınız o kadar tepkiye rağmen listeden girip birde vekil olunca kendini anlatmaya ifade etmeye ne hacet. Tabii birde iktidar partisinin vekili olunca emir demiri kesiyor.İktidar, iktidar diyorum ama yeni hükümette daha kurulmadı. "Ne yapıyor bu vekiller?" sorusunun cevabını şöyle özetleyebiliriz; Dava adamı, hizmet, memleket aşkı, hepsi hava, cıva.. Öncelik kişisel davalar, çocukça hesaplaşmalar için kulis çalışmalarında. Vekili olduğu millete değil, kendisine çalışan bu zatlar zaten ikinci dönem seçilemiyor diyeceğim ama siyaset bu.. üç dönemler, beş dönemler örnekler ortada.. Unutmayın ki eşiniz ,dostunuz , mahalleniz, şarkılarınız , geçmişinizin buralı ve kendi evinizdesiniz .Burada ki en kötü gününüz el günlerinizden daha iyi olacaktır. O yüzden afra tafra yapmayınız. Sonuç olarak vekil olabilirsiniz ama gerçekten halkın vekili olmak herkese nasip olmuyor. Derdi anlamsız manasız küçük hesaplaşmalar peşinde, kimi nasıl yerinden, yurdundan, görevinden, işinden, gücünden ederimin peşinde olan memleketimin seçilmişleri - atanmışları!.. Türkiye olarak ateş çemberinin içinde kan ağlıyoruz. Her şey muallaktayken sizin derdinize ne olmuş...Yerin kulağı var unutmayın!..TERÖRÜ LANETLEMEKBaş gösteren her terör saldırısından sonra resmi demeçlerin, siyasetçilerin, gazetelerin baş manşetlerinin , köşe yazılarının, sosyal medya gruplarının, sokak eylemlerinin, televizyonda ki yorumcuların, herkesin ana teması terörü lanetlemek.. Tamam.. terörü lanetlemek de teröre karşı bir duruştur ama çözümüne bakmayıp akan kanı durduramadıktan sonra lanetlemenin, kınamanın, ocağına ateş düşen ve düşecek ailelere ne faydası var? Yıllardır anlaşılamayan ve ne mücadeleyle nede müzakereyle çözülemeyen bu laneti kınamak ocağına ateş düşen aileler içinde gerçek yaşam içinde sonuç doğrucu bir karşılığı yok. Terörün ne olduğunu anlamak için terörle yaşamayı öğrenmeniz gerek. Ne olursanız olun hangi tarafta olursanız olun. Terörle yaşamaya alışmak demek, ölümlere karşı sabır göstermek, tehlikelere karşı hiç eksilmeyen bir dikkatle yaşamak demektir. Bunları sadece terör bölgesinde yaşayanlar anlar. Sevgiyle Kalın..
Dilek Eyüboğlu
- FacebookSayfayı Beğen
- TwitterTakip Et
- YoutubeAbone Ol
- InstagramTakip Et
- LinkedinTakip Et
- RSSServisleri