Bir kaç gün önce yeni bir KHK daha yayımlandı. FETÖ ile intisaplı içlerinde değişik pozisyonlarda memur ve akademisyenlerin bulunduğu 5 bine yakın yeni ihraç ve 16 iade.. .
Akademisyen ve sanatçıların da ihraç edildiği Khk yayımlandıktan sonra özellikle sözde aydın kesimden tepkiler ve eleştiriler gelmeye başladı. ’’Hayretler içindelermiş…bu isimlerin fetö ile intisabı yokmuş…Bu işde bir iş varmış’’ vs vs vs….
İlk KHK yayınlandığından bugüne devletten yuvarlak hesap yüz bin memur ihraç edildi. Hatta bir dedikoduya göre bu ihraçların çok daha fazlasının zamana yayılarak gerçekleşeceği tahmin edilmekte. Bunların içinde FETÖ ile intisabı olan da vardır olmayan da .Çevremizden duyduğumuz ve müşâhidi olduğumuz kadarıyla, Fetö ile hiçbir bağı olmayan ya da intisap gösterilmiş olsa dahi dini duyguları sömürülmüş ve hatta kuruluşundan bugüne kadar siyasi otoriteye yürekten bağlı olan kişilerin dahi ihraç yediğini duyuyoruz. Bilirsiniz ve bilmelisiniz ki; Ak parti camiasında dahi yakınlarından ,akrabalarından FETÖ ile intisâbı kurulmuş ve ihraç edilmiş memur sayısı hiç de az değildir. Bunların ne kadarı yerinde ne kadarı yanlış bu sayıyı bilemeyiz. Ama duyduğumuz ve şahit olduğumuz kadarıyla gönülden Ak partiye bağlı kişilerin ya bizzat kendisi ya bizzat çok yakını bu intisaba bağlanmış ve ihraç edilmiş.
Buradan 7 şubattaki son KHK ya gelecek olursak; 4500 kamu görevlisi ve 330 akademisyen daha bu ihraçlardan nasibini almış gözüküyor. Birileri de çıkıyor bas bas bağırıyor kendilerince hiçbir FETÖ bağı olduğuna inanmadıkları sanatçı ve akademisyen tanıdıklarına sahip çıkıyor kendilerince ve vicdanlarına göre haksız yapılan uygulamayı eleştiriyor. Peki sayısı yüz bini geçen önceki ihraçlarda da acaba böyle bir yanlışlık olmuş olamaz mı? O zaman nerelerdeydiniz? O zaman neden sus pus oluyordunuz. Ey eli kalem tutan gazeteciler ya da sözde aydınlar, bu memlekette SİZE GÖRE haksızlığa uğrayan acaba sadece sizin tanıdığınız sanatçı ve akademisyenler mi? Ya da bu memleket sadece akademisyenlerden mi müteşekkil. Mesela, tek kuruş birikimi olmayan, bir tek memur maaşıyla kıt kanaat geçinen ve FETÖ ile aslında hiç bir intisabı bulunmayan bir memurun yanlış bir bilgiyle ihraç edilmiş olması size hiç vicdani rahatsızlık vermiyor mu?
FETÖ ile mücadeleye can-ı gönülden katılıyoruz. Biliyoruz ki bu konu bıçak sırtı bir durumda. ‘’Tek bir masumun bile haksızlığa uğramasını asla istemeyiz’’ diyen yetkililerin işi oldukça zor ama vebali de bir o kadar çok.
17-25 Aralık sürecinde ve öncesinde ve hatta öncelerin öncesinde bile Fetullah Gülen SOYTARI SÜMÜKLÜSÜ ’ne kızdığımız kadar; hamdolsun bugün de bu mağduriyetler karşısında, sadece akademisyen ve sanatçı için değil, her memur için gerekeni söyleyebilmeli ve vicdani rahatsızlığımızı dile getirebilmeliyiz vesselam…