Diye söze başlıyor süt üreticisinin dostu, patronların kankası.
Geçmiş olduğumuz haftaların en önemli konusu süt üreticisinin ve üreticilerin sorunlarıydı.
İlimiz nüfusunun büyük bir kısmı tarım hayvancılık ile geçinirken,
Tarım ve hayvancılığın üzerinden geçinenlerin de sayısı bir hayli fazla.
Sorsanız “Şimdi ne iş yaparsınız siz” diye çoğu kırk dereden kırk su getirir.
Sahaya iniyorsunuz bakıyorsunuz ki birçok birlik ya da kooperatiften şikâyetçi üretici.
İlimizde çiftçilerin faydası için kurulmuş birçok kooperatif ve birlikler çiftçinin üzerinden geçinirken Üreticinin dertlerine lokal çözümler bulmak için sözde çaba sarf ediyorlar.
Üretici dostu birlik başkanlarının koltuklarını bırakmamak için ne denli entrikalar yaptığını hepimiz geçtiğimiz yıllarda gördük, yaşadık.
İptal olan seçimlerden tutun
Birlik seçimlerini sessiz sedasız kongrelere götürenler, kazandıktan sonra birliklerini aile şirketine çevirenler…
Malına-mülküne üreticinin üzerinden kazanç koyanları aslında hepimiz çok yakından tanırız…
Sözde üreticinin ve çiftçinin yanındaymış gibi görünüp, patronların kapı kulu olanları herkes tanır.
Devre göre siyasi kimlik değiştirenler, sırf iktidarın yanındaymış gibi üreticinin üzerinden kazandıkları paralarla plaket törenleri düzenleyip önüne gelene plaketle yağdanlık yapanları hepimiz tanırız…
Üretici adına işlem ve icraat yaptığını iddia edip en lüks otellerde her türlü toplantıları sadece birkaç yakın yönetim kurulu üyesi ile düzenleyip onca masrafı üreticinin üzerinden karşılayanları da tanırsınız değil mi?
Biz ve İlimizin Milletvekilleri ve yöneticileri de tanımış olmalı ki bu Zübüklere pirim vermiyor.
Bu muhterem sonra kalkıyor diyor ki
“Efendim bizim bu durumumuzu aklı evveller yanlış anlatıyor. Sonra vekiller hipnoz oluyor.
Sonra İlin idarecileri hipnoz oluyor”.
Konuşmasına devam ediyor Muhterem Üretici sevdalısı Başkan…
“Bakın haaa, bana böyle böyle davranıyorsunuz ya,
Şu kadar üreticiyi karşınıza alıyorsunuz” diye bir de aba altından sopa gösteriyor.
Gösterdiği bu sopayı tutacakların da üreticileri olduğunu savunuyor.
Sen üreteciyle dalga geçer gibi verilen kuruşluk zamları nimet gibi göster,
Üreticinin üzerinden dünyanın gelirini kazan, nereye ne şekilde harcadığına kılıf bul, sonra hava at…
Üretici üzerinden hediyeler dağıt, en lüks otellerde ye, iç, gez… O zaman üretici aklına gelmesin!
Sıkışınca Milletvekillerine ilin idarecilerine üretici üzerinden parmak salla, sopa göster.
Bir de gazetecilik süsü vermek diye bir deyimi de literatüre kazandırdın ya! Bak sana Gazetecilik süsü veren meslektaşlarımızdan biraz bahsedeyim…
Recep Turan’ı Aksaray’da kime sorsan ‘Gazeteci’ der.
Nami Çalışkan 2 Gazete İmtiyaz Sahibi ve Cumhurbaşkanlığı İletişim Daire Başkanlığının verdiği SARI BASIN KARTI sahibi.
Bilal Bölükbaş İlde 20 yıla yakın yayın yapan Posta Gazetesi İmtiyaz Sahibi ve SARI BASIN KARTI sahibi.
Yaşar Karatay ona keza… Yeni Gün Gazetesi İmtiyaz Sahibi ve SARI BASIN KARTI sahibi.
Şahsım 21 yıldır bu ilde yayın yapan Anadolu Ekspres Gazetesi imtiyaz sahibi ve SARI BASIN KARTI sahibiyim.
Şimdi yukarıda ismini saydığım, sana göre Gazeteci süsü verenler, 30’dan fazla insan istihdam ediyor, ilaveten tüm hayatları, ticaretleri açık ve nettir…
Çevrende senden cep harçlığı alıp, sağda solda fazla kilolarıyla ne iş yaptıkları belli olmayan Gazeteci süsüyle sana takla atanlardan değiller…
İnandırıcılığını kaybetmiş itibarını düzeltmek için samimi ol ve üreticinin menfaati için çalış.
Neticede yaptığınız yayında gördük ki bir tane üretici hayırla yad etmiyor isminizi.
Kalın sağlıcakla
Hepinizin Kirpiklerinden öperim
Yorum Yazın