Her zaman olduğu gibi dün de gazetemize doğru yola koyulduk,
Gençlerle günlük sabah esprileri falan derken,
Bir müptezel park halindeki kargo aracını aldığı gibi kaçmaya başlar.
Kargo aracını çalan müptezel, Aksaray Emniyet Trafik Şube ve Asayiş ekiplerini peşine taktıktan sonra heyecanlı dakikalar ve emniyetimizin ısrarlı takipleri sayesinde yakalanır.
Canlar, bu sıradan bir hırsız-polis kovalamasından öte bir durumdur.
Aksaray Emniyeti Trafik Şube ve Asayiş ekiplerinin dikkatli ve ısrarlı takibi film sahnelerinden farksızdı.
Daha da önemlisi bu tür olaylarda çevre güvenliği, trafikte son süratle giden bir aracın diğer sürücülere verebileceği zararlar ve birçok etken hesap edilerek titiz ama dikkatli bir çalışmanın ardından yapılan güzel bir operasyon...
Aksaray Emniyet Müdürlüğüne bağlı Trafik Şube başta olmak üzere Asayiş ekipleri ve tüm emeği geçenleri kutluyor ve tebrik ediyorum.
Söz konusu tam da bayram arefesinde ne idüğü belirsiz bir müptezelin hiç kimselere zarar vermeden taa Niğde il sınırına kadar takibi ve yakalanmasını an be an takip eden bir gazeteci olarak ayakta alkışlıyorum.
Yapılan her başarılı iş mutlaka mükafatlandırılmaldır.
Bugün Aksaray Emniyeti gerçekten güzel ve hayati bir iş çıkardı sayın büyüklerim benden söylemesi.
“90’lara Döneceğiz” demişti
Seçim günü yaklaştıkça ortalığa saçılıyor yine birçok bilgi, belge.
Sosyal medya coştu yine.
Sedat Peker derken bir de Diyarbakırlı bir iş insanının videoları konuşuluyor şimdilerde.
4-5 sene önceydi, deneyimli Gazetecimiz Dilek Eyüboğlu, ‘bu ülke 90’lı yıllara doğru gidiyor’ demişti.
Kendisi kıymetli babasının mesleğinden dolayı Güneydoğu’da yıllarını geçirmiş şerefli Türk polisinin kızı.
Hem de o ilk özel harekâtçıların içinde birçok özel harekâtçının yetişmesinde emeği olan bir babanın kızı,
Ülkenin durumlarını bilen deneyim, bu cümleleri kurmuştu.
Ne garip değil mi 2023 dünyasında?
Gelişmekte olan ülkeler bilime, uzaya, yeni yaşam alanlarının keşiflerine, dünyanın yaşayacağı sıkıntıların çözümlerine odaklanırken,
Siyasilerimizin “Ay’a sert iniş yapacağız” dediği, hem de 100. Yılımızda
Konuştuğumuz konulara bakın.
İş adamı-mafya-siyaset-adalet-sanatçı dörtgeninde rüşvet, yolsuzluk, kokuşmuşluk, cıvık cıvık olan ilişkiler,
Devlet düzeninin yara aldığı, kimin eli kimin cebinde belli olmayan ilginç bir dönemin içinden geçiyoruz.
Ha diyeceksiniz ki “bunlar bu ülkede dönem dönem zaten vardı.”
Evet hep vardı da hiç bu kadar çirkefçe değildi, diye hatırlıyorum.
Bağımsız adalet ve yargıdan bu olup bitene bir kelime edilmezken,
Devlet dediğimiz mekanizma hep 18 yaşındaysa ne yapıyor şimdilerde?
Sessiz sedasız notu alıyor da zamanı gelince mi yapacak işlemlerini?
Eğer öyleyse “her şey gecikebilir adalet gecikmez” düsturu nerede kaldı?
Bugün birçoğunun izlediği ama görmezden geldiği bu konuların ben de kulaklarını çınlatayım istedim.
Bakalım lağımlar patladıkça daha neler neler izleyip göreceğiz.
Bu memleket vallahi iyi ayakta kalıyor, hakikaten verilmiş sadakamız var,
Ya da bir sihirli el bu güzel memleketi koruyor, kolluyor.
Şu yaşananların sadece birkaçı farklı ülkelerde yaşansa ortalık yıkılırdı.
İşin ilginci, vatandaşın bu durumları sıradan bir olay gibi karşılaması.
Bindik bir ata gidiyoruz kıyamete, farkında olan el kaldırsın.
Hepinizin kirpiklerinden öpüyorum,
Kalın sağlıcakla.
Yorum Yazın