Aksaray Belediyesi bünyesinde kurulan "Aksaray Belediyesi TV" test yayınına başladı.
Kısa bir süreliğine test yayınında olan yeni medya organı belediye TV 'de adıma gösterilen teveccüh ile bende görev aldım.
Yıllardır bana ait olan yazı günümde, kendi köşemde bir kez daha Belediye Başkanı Haluk Şahin Yazgı ve Başkan yardımcısı Güven Bey’e adıma teveccüh gösteren herkese teşekkür ediyorum. Marka şehir olma yolunda belediye bünyesinde Aksaray'dan dünyaya aralanan bu pencerede televizyonda tecrübesiyle sektörde birçok başarıya imza atmış isim bu çatı altında bir araya toplanıyor. Belediye’nin büyük yatırımları arasında yer alan TV, kanalın yayın hayatına başlamasıyla birlikte Aksaray’da hissedilen kaliteli televizyon yayıncılığın eksiğini gidereceğini düşünüyorum. Şehrin uzun zamandır ihtiyaç duyduğu eksikliği giderecek kanal, sloganıyla da bu mesajı en baştan veriyor zaten. "Aksaray'ın ekranı, Aksaray Belediyesi TV." Yayın akışında Belediye’nin faaliyetlerinin yer aldığı haberler, duyuru ve anonsların yanı sıra Aksaray'ın tanıtımı, sportif, sosyal ve kültürel yayınlar la belediye hizmetlerinin çalışmalarını vatandaşa duyuracak olan Aksaray Belediyesi TV, haber ağırlıklı yayın akışının yanı sıra Aksaray'ın sesini Türkiye’ye ve dünyaya duyuracak. Bu oluşumun ve hizmetin bir parçası olarak bizlerde Belediye başkanımız ile birlikte elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışacağız.
Bu gün köşemde konu hem belediyemizin yeni yüzü televizyon, hem de naçizane içinde yer aldığım mesleğin önemi.
Kalemlerin kılıç gibi kullanıldığı bir ortamdan geçiyoruz. Yine Sosyal Medya gazeteciliği ve televizyonculuğu yapılan bir ortamda medya çalışanları olarak mesleğimizi devam ettiriyoruz.
Her şeye rağmen insan gerçekten sevdiği ve karakteriyle örtüşen bir meslekte çalışıyorsa kendini şanslı hissediyor. Önemli ve bir o kadarda ciddi bir meslek gazetecilik,televizyonculuk ve köşe yazarlığı.
İçinde yer aldığım mesleğin zorlukları karşısında özellikle de geleneksel medyanın geleceğiyle ilgili gelişmeler ortadayken neden bu iş diye soranlara olumlu düşüncemi anlatıyorum.
Öyle bir kütüphane düşünün ki içindekiler canlı kitap. En önemli öğrenme metodu olan yüz yüze iletişimde konuyu seçiyor "insan" canlı kitaplardan bilgiye ulaşıyorsunuz yada seçtiğiniz türe göre hikâyeler dinliyorsunuz. Aslında bu meslek tamda bu benim için kitap okumak gibi. Sohbet kütüphanesinde hayata dair ne varsa, haberleri ve olayları aktarırken ya da bir televizyon programında konuk ağırlarken sürekli okuyor ve bilgi alıyorsunuz. Bizimişimiz bir anlamda iletişim ve bilginin merkez bankaları insanı ve hayatı doğru aktarabilmek anlatabilmek ve yorumlayabilmek. Tüm bu kitapların arasında okunacak doğru kitapları seçmek ise kendinize ve mesleğinize olan saygınızla da orantılı vücut buluyor.
Evrensel bilgi çağında kısaca gerçeklik üzerinden kendi çağımızı anlamlandırmaya çalışıyoruz. Biz bilincinde olsak da olmasak da hiçbir şeyin gizli kalmadığı evrensel bilgi çağı bir dünyadabirde her şeyden bihaber bilgisiz ve habersiz olduğunusöyleyen insanlar var. Tartışmasız bilgi bombardımanı altında bir çağda yaşıyoruz ve herhangi bir konuda bilgimiz yok, haberimiz yok diyenlereinanamıyorum. Artık daha renkli, daha cazip ve farklı dijital medya parmaklarımızın ucunda fakat bilgi okuryazarlığı dışında teknolojiyi ve iletişim araçlarını ne yönde kullandığımız bazen çok şaşırtıyor beni. Önümüzde ki dönem biz medya çalışanları da dâhil internet hepimiz için daha önemli olacak.
Dijital medya gittikçe büyüyor ve çeşitleniyor.
Çok sayıda özellikle sosyal medya hesaplarını düşünecek olursak yanlış bilgi ve bilgikirliliğinin yanında bu işi yapanlar olarak rekabet artıyor.Hatalarınızı ölçecek insandaartıyor.
Üretkenlik noktasında berrak bir zihin ve açık fikirlilikle sohbetkütüphanemde düşüncelerimi derleyip toplayıp akıcı bir şekilde bu işi sizlere küresel düşüncelerle, yerele özgü ulusal davranışlarla anlatmaya çalıştım. Okuduğunuz için teşekkür ederim.
Sevgiyle Kalın...