Korku Duvarlarını Aşın!
Soğuk havalarda olsak da mevsim de mevsimliğini yapmıyor artık.
Oysa bu kadar özleyeceğimizi tahmin etmiyorduk karın, yağmurun, gökyüzünden ihtişamla inip yeryüzüyle buluşmasını.
Bereketsizlik akıyor her yerden de bakalım bu filmin sonu nasıl bitecek?
Siyasette sular ısınmaya devam ediyor, hava durumlarına inat.
Sosyal medyada 2022 Haziran ayının “seçim ayı” olduğu yönünde çok söylenti var.
Olası bir erken seçim için çalışmalar 2022 Ocak ayında start alacak deniliyorsa da
Hali hazırda seçimi çok seven bir Ülke olarak 2023 Haziran ve 2022 Ocak arasındaki farkı zaten seçim havasında geçireceğimiz bir 2022 bizleri bekliyor.
Özetle 2022 Seçim hazırlık yılı olarak ay gibi karşımızda.
Anketler, anketler, anketler…
Biz gazetecilerin en çok zorlandığı konuların başında
Sokak röportajlarında konuşacak vatandaş bulmak ve konuşturmak gelir.
Gün günü tutmaz bir bakarsınız millet bülbül kesilir, dertlerini açar anlatır da anlatır.
Bir başka gün “Aman kardeşim anlatacak çok şey var da konuşmak istemiyorum, konuşursam bu işin sonu benim için hayırlı olmaz” diyenlerin sayısı çoktur.
Canlar,
Her yurttaş yaşadığı ülke gündemine dair düşüncelerini özgürce söyleme lüksünden bile çekinir hale gelmişse
O toplumda sesiz bir bekleyiş vardır.
Korku, toplumun her ferdine kadar inmişse, o korkularıyla yüzleşecek cesareti kendisinde bulduğu gün her şey değişir
Neticede korkunun ecele faydasının olmadığı gibi korku duvarlarını aşanların önünde kimse duramaz.
Öyleyse toplumu, şahısları korkutan söylem ve eylemlerden uzak durmak gerekmektedir.
Hatta yakın çevremde “Lütfen şöyle olacakmış, böyle de engeller çıkarılacakmış. Seçim dönemi şöyle, böyle olur. Olacak bakınız görün” diyenlere hep kızmışımdır.
Bu ülke demokrasi ve hukukla yönetiliyor. Son yıllarda toplumun büyük kesimi bu söylemlere güvenin azaldığını söylese de teknoloji ve erişimin yüksek olduğu günümüzde gerçek bilgilere ulaşmak artık zor değil.
Hepimiz biliriz ki,
Çocuklarımızı bile korkuyla bir yere kadar tutar, ne kadar baskı ve yasak koyarsak Çocuklarımız o yasak ve baskı duvarını mutlaka aşar.
Her iktidar kendi mevcudunu korumak için birçok çabanın içine girse de
Milletin isteğine boyun eğmek zorunda kalır.
Yaşanacak bir erken ya da normal seçim sürecinde hiiiççç bir şeycikler olmadan sandığa gideceğimize ben inanıyorum.
Elbette siyasetin en çirkin hallerini görüp, yaşayacağız. Belli ki birçok farklı söylemler, ittifaklar, gelişler, gidişler olacaktır.
Sonunda Millet ne derse o olacaktır!
Neticede bu Ülkede olan biten, yaşananlara baktıkça artık şaşırma duygularımızın alınmış olduğunu hepimiz yaşamaktayız.
Korku söylemlerinden ve dedikodudan uzak durarak, araştırarak, okuyarak izleyerek; iyi-kötü, güzel ve çirkini idrak edecek toplum bilincine sahibiz diye düşünüyorum.
Dünya tarihinde farklı ülkelerdeki tüm iktidarların, liderlerin söylemlerine bir bakınız.
“Biz olmasak olmaz” diyenlerin çoğu sandıktan çıkamamıştır.
Kalın sağlıcakla!
Hepinizin kirpiklerinden öperim!
Yorum Yazın