2024 yerel seçimlerinin ardından iyi bir hava yakalayan muhalefetin havası kısa bir zaman sonra değişti.
Dün bir mecliste sohbet ettiğim siyasetçi bir ağabeyim,
“Yerel seçimlerden sonra yaşananların farkında mısın?” dedi ve devam etti konuşmasına,
“Yerel seçimlerden büyük bir başarıyla çıkmış muhalefet partisi lideri,
Kalkıp bu oylar bize emanet diye konuşmasına başlamaz.
Cumhurbaşkanı ile yaptıkları karşılıklı görüşmeler ardından siyasette ılımlı bir sürece geçildi mesajı veremez.
Bu halk zaten yorulmuş, sıkılmış.
Ülkede adalet başta olmak üzere her kurum neredeyse işlevini kaybetmiş,
Senden büyük bir başarıyla çıktığın seçimlerden ‘Halkın bize gösterdiği desteği ve teveccühü adaletle yöneteceğiz, en kısa sürede memleketi erken seçime götüreceğiz” demeni beklerken,
Sen ne yapıyorsun?
Siyasette ılımlı iklim muhabbetiyle seni bir şekilde pasifize etmeyi kafasına koymuş iradeye zaman kazandırıyorsun.”
Yine konuşmasının devamında, “Harun’cum bundan 30 yıl önce bu ülkede şu yapılan hareketlerin, haksızlığın, hukuksuzluğun çoğu hayal bile edilemez,
‘Sen ne yapıyorsun burası Türkiye’ denirdi.
Şimdilerde öyle mi?
Bir ülkenin Anayasa Mahkemesi, o ülkenin temel taşıdır, taşıyıcı kolonudur. Anayasa Mahkemesi kararları, ulus devletin en büyük garantörüdür.
Olaya bakınız Anayasa Mahkemesi’nin aldığı kararlar hiçe sayılıyor.
Bir canlı yayında gazeteci, CHP Genel Başkanı Özel’e ‘Yaşanan haksızlıklar için neden miting düzenlemiyorsunuz’ diye soru soruyor.
Özgür Bey, ‘Mitinglere katılım az oluyor’ diye cevap veriyor.
Bunu söyleyen ülkenin en son seçimlerinden oyların çoğunluğunu alarak çıkan parti lideri.”
“Ezcümle” diyor bu değerli siyasetçi ağabeyim,
“Tayyip Bey alacağını aldı. Nasıl da siyasi iklimi değiştirdi.
İyi dikkat ediniz, artan yasaklar, iktidarın sert söylemleri, yaşanan haksızlıklarda en ufak bir geri adım yok.
Muhalefet ne yapıyor? Lay lay lom...
Bu ülkede muhalefet partileri resmen krallıklarını ilan etmiş, yediği önünde yemediği arkasında.
Protokolde yerleri, her türlü imkanları var, hayat muhalefet partilerine güzel.
Ben inanıyorum ki,
Meclis’te bulunan muhalefet milletvekilleri dahil hiç kimsenin bu ülke ve insanı umrunda değil.
Varsa yoksa hepsinin büyük küçük kendi çıkarları ve bekaları.
Dolayısıyla öyle 2026’da bu ülkede bir erken seçim olur, bunlar gider yenileri gelir diye hiç hayale kapılma.
İyi bir muhalefet lideri olsa bu ülkede her şey 1 saat içinde düzelir inan.
Ekonomi, yolsuzluklar, yasaklar falan filan...
Bu ülkede gerçek bir muhalefet liderinin söyleyeceği tek kelime,
‘Bu ülkeyi adaletli bir şekilde yöneteceğiz’ desin halkı inandırsın, diğer saydığımız tüm olumsuzluklar 1 saatte çözülür ve düzelir.
Ama nerede... Herkes olmuş gemisini kurtaran kaptan.
Umarım ülkemiz bu durumdan daha kötü ve karanlık günlere doğru yürümez.
Son günlerde yaşanan onca tantana, halkın asıl gündemini karartmak için yapılıyor.
Başta basın olmak üzere toplumun her kesimi de bunu yiyor ve susuyor.
Dolayısıyla Tayyip Bey, bu ülkeyi kendi bırakmak istemediği sürece yönetir” diyor.
Sizler bu siyasetçi ağabeyimizin düşüncelerine katılıyor musunuz?
Kalın sağlıcakla,
Hepinizin kirpiklerinden öperim.
Yorum Yazın