Son günlerde ben dahil bir çok kesimi mutlu eden güzel hareketlere tanıklık ediyoruz.
Çok değil 1 sene öncesine kadar Milliyetçi hareket partisi mensubu olduğunu saklayan yada söylemekten çekinen binlerce dostumuz vardı.
Sayın Bahçelinin 15 Temmuz sürecinden itibaren dik duruşunun önce Ülkem demesinin güzelliklerini yaşıyoruz toplumca.
Toplumun birlikteliğe ne kadar çok ihtiyacı varmış diye düşünmeden edemiyor insan.
Devletinin milletinin bekası için her zaman hazır ve nazır olanlar sabırla hak ettikleri günlerin yaklaştığını görmekte. Ne mutlu Sabrın sonun selamet olduğunu bilenlere.
Bu toplumsal uzlaşmaya yavaş, yavaş CHP de dahil olmaya başlıyor biraz gecikmelide olsa.
Bu topraklar da yaşayanların gerçek sahibi olan millet, millet olmanın bir bütün olduğunu biliyor atık.
Yapılan son seçimlerin karnesini iyice analiz ettiğimiz zaman görmekteyiz ki
Millet birlik ve beraberlik içinde yaşadığı bu topraklarda Ayrıştırılmak, terör, ekonomik istikrarsızlık yolunda eylem ve söylemleri olanları artık tanımıyor.
Omuzdaki referandum öncesi Millet yapılan her çalışmayı dikkatlice inceliyor.
Hani bilinçli seçmen dediğimiz, kitle yavaş yavaş ne istediğini net ifadelerle dile getiriyor.
Özellikle gençlerden çok umutluyum bu Referandumda yaklaşık 1.5 Milyon genç ilk defa sandık, başına gidecekler.
Her seçim yada Referandum öncesi yazdığım gibi Sandığa gitmek bir vatandaşlık görevidir.
Sandığa gitmeyen oy kullanmayan fertlerin ülkemiz gidişatı ve siyaseti hakkında yorum yapma yetkisi yoktur.
Bir oyun var ister Evet İster. Hayır dan yana tercihini kullan Lütfen sandığa git ve iradeni göster.
Sembolik Hareketlerden Vaz Geçelim
Bu geçtiğimiz 8 Mart ve onu takip eden günlerde gördük ki Kadınlarımız her geçen gün Ülkemizdeki yerini bir tık daha ileri götürerek varlığını iyiden iyiye htiriyor
Önemli günler ve haftalar bulunduğu süre içinde, güzel duygu ve düşüncelerini insanların söylem ve eylemlerini daha uzun süre gündemde tutmasını çok istiyorum
Yaşanılan tüm günlerin etkisi saman alevi gibi çabucak geçiyor.
Gün hangi özel gün olursa olsun O güne özel bir kaç protokol konuşma şiirler alkışlar ya ertesi gün?
2017 Yılının henüz il çeyreğinde Ülkemizde Cinayete kurban verdiğimiz kadın sayısı 69.
Yine Yılın ilk çeyreğinden günümüze kadına, yönelik şiddet vakalarında yukarılara doğru tırmanış devam ediyor.
Aile içi şiddet ve boşanma sayılarındaki artış endişe verici.
Kadınlar günü geçti ,tıpkı sevgililer Anneler ve diğer günlerin geçtiği gibi.
Kadınlara yönelik yapılan her türlü haksızlık şiddet ve taciz devam ediyor.
Sorunlar kalıcı, günler geçici Başta kadınlarımıza yönelik her türlü olumsuz eylem ve söylemler ve cinayetler için alınması gereken önlemleri kimse konuşmadı. Konuştuysalar da sesleri çok cılız çıktı.
Türk toplumunda ayrı bir önemi olan kadınlarımıza sadece bir gün de bir gül değil.
Sorunlarına karşı kalıcı çözümler için projeler üzerinde çalışarak her gün günleri yapmak konusunda Başta siyasetçilerimiz olmak üzere toplumun her kesime büyük sorumluluklar düşmekte.
Umularız tüm günler sembolik olmaktan çıkıp aslına ve hedefine uygun kalıcı etkinliklere dönüşür.
Kalın sağlıcakla Hepinizin Kipriklerinden öperim.