Yaşamaya devam ettiğimiz pandemi dönemi birçok belirsizliği de beraberinde getiriyor.
Tabii ki önce sağlık! Sağlığımız varsa her şeyimiz var amenna!
Yalnız pandemi dönemindeki belirsizlik, başta eğitim olmak üzere, birçok sektörü olumsuz etkiliyor.
İşsizlik oranı her geçen gün artarken,
Diğer tarafta eğitimde nerdeyse kayıp gençlik ortaya çıkacak...
Mühendislik fakültesi 3. sınıf öğrencisi bir gençle uzun uzun sohbet ettim;
Genç mühendis adayı pandemiden dolayı eğitime verilen aranın çok uzun bir süre olduğunu,
Önümüzdeki dönemlerde bu sürenin uzaması halinde başta kendisi dâhil olmak üzere
Milyonlarca üniversite öğrencisinin dikkatlerinin dağılacağı ve okula bir adaptasyon sıkıntısı yaşayacağı gerçeğinin altını çizdi.
Hali hazırda ilköğretim olmak üzere üniversitedeki eğitim öğretim durumunun net olarak nasıl olacağını bilmiyoruz.
Öyle ki geçtiğimiz hafta başında Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres yaptığı bir açıklamada, bu mühendis adayı gencin söylediklerini doğrular bir şekilde dünyayı uyardı.
Antonio Guterres geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada eğitim öğretimde dünya genelindeki belirsizliğin endişe verici boyutlara ulaştığına dikkat çekerek, böyle devam ederse dünyada kayıp ve cahil bir gençliğin yetişeceğini, bu durumun sonucunun da hiç iyi olmayacağını belirtmişti.
Özetle, hepimiz bu pandemi döneminden sonra her şeyin eskisi gibi olamayacağının farkındayız.
Lakin yöneticilerimizin de bu süreci en iyi şekilde atlatmamız için kafa yorup, çalışmaları hızlandırması gerekmekte.
Okullar ve üniversitelerde şu an için uygulamaya konan lokal çalışmaların öğrenciler üzerinde çok da bir etkisi olmayacağı öğrenciler ve veliler tarafından çokça dile getiriliyor.
Proje Proje de hangi projeye ne kadar kaynak aktaracaksınız? Kaynak nerde?
Ülkemizde yaşanan döviz dalgalanmaları devam ederken hepimiz biliyoruz ki büyük ya da orta projelere kaynak bulmak zorlaştı.
Ama yerel idarecilerimiz “Bize projelerle gelin” diyor çok güzel.
Benim bildiğim birçok proje ve desteklerin bir kısmı hala askıda.
Destek ve projelere kaynak lazım ama para konusunda hepimiz biliyoruz ki sıkıntıdayızzzz!
Yoksa Projeee çoook!
Memleketimin insanının gönlüne su serpmek, ‘Siz isteyin, üretin biz destek olacağız’ demek çok kolay.
Örneğin iyi niyetle başlanmış her zengine bir ihtiyaç sahibi çalışması vardı;
Yakından takip ediyorum.
Rakamlar havalarda uçuyordu. ‘Ben 300 ihtiyaç sahibine destek olurum, ben 150, öteki 500. Şu STK 250…’ Bakınca memlekette fakir, fukara, ihtiyaç sahibi altın çağını yaşayacak gibi görünüyor.
Peki sonuç?
Ben Öğrenciye 150 TL burs bağlayıp, sonra vermemek için ne marazlıklar çıkartan STK Başkanları tanırım.
Şimdi Başta STK’lar olmak üzere, iş adamlarının devletten hibe destek, kısa ödenek, makine, iş gücü desteği almaya çalıştığı bu dönemde.
Bizler STK ve iş adamlarına İhtiyaç sahiplerini zimmetlemeye çalışıyoruz.
Değil mi ya? İyi niyetli başlatılmış mükemmel bir çalışma ama
Fotoğraflar, kameralar karşısında rakam verenler, o desteği sağlayamaaazz...
Bu iş şöyle;
Depremden etkilenen bir ilimize yardım kampanyası yapılıyor;
Adamın biri arıyor canlı yayını 5 Milyon, diğeri 3 milyon, başka biri 500 bin destek vereceğini söylüyor. Her şey çok güzel!
Toplanan paralara, verilen sözlere bakıyorsunuz nerdeyse 1 şehir yeniden kurulur.
Ertesi gün yetkililer sözü veren hayırseveri arıyor; ‘Beyefendi, akşam canlı yayında şu meblağı söz verdiniz, ödemeyi ne zaman yaparsınız?’
El cevap ‘Valla kardeşim, çok alkollüydüm hatırlamıyorum. O nasıl bir rakam? Ben bunu ödeyemem. Lütfen kusurumuza bakmayın…’
Hal böyle işte...!
Kalın sağlıcakla
Hepinizin kirpiklerinden öperim!
