Şüphesiz ki Ramazan en kutsal aylarımızdan..
Ne yazık ki, Rutin hayatlarımızı değiştirerek, bağışlanmak için ibadete yöneldiğimiz Ramazan ayının bu mübarek günlerinde de gün geçmiyor ki, şiddet dolu cinnet haberleriyle karşılaşmayalım.
Artık şiddet haberleriyle karşılaşmadığımız gün sayısı yok gibi bir şey..
Kadına şiddet, çocuğa şiddet, günümüzün en önemli gündem maddelerinden birisi.
Yeni yasal düzenlemeler ışığında gündemi meşgul etmeye de devam ediyor.
Ama değişen bir şey yok..
İslam coğrafyasında iç çatışmalar, savaşlar ve yoksulluğun hüküm sürdüğü ülkeler Ramazan ayında yine gündemimizde.
Savaş bütün şiddet ve acımasızlığıyla devam ediyor.
Olaylara artık çok farklı pencerelerden bakıyoruz.
Şiddeti neredeyse meşrulaştırdık. Hayatımızda o kadar sıradan hale geldi ki.. .
Seri katille selfie vs. daha nicesi. Şiddet ve cinnet olaylarında sergilediğimiz tavır ve tepkiler pes dedirtecek cinsten. Bu nasıl bir şey ki toplumu dalga dalga kuşatıyor.
İyice zıvanadan çıktık, hatta zıvanadan çıkmakla da kalmadık, insanlıktan çıktık.
Şiddetin bu kadar arttığı ve daha da kötüsü, bu durumun iyice kanıksandığı bir toplum haline gelmiş olmak çok vahim.
Ramazan ayı sabır ayı derler, hoşgörü ayı derler, öyle inanır öyle iman ederiz lakin sabrın bize pek uğradığı söylenemez. Trafiğe çıktığımız andan itibaren sinirsel katsayılarımız birden yükselmeye başlar. Alışverişe çıkıp, alacağımız bir şeyin fiyatını sorduğumuzda bile karşılıklı hiddet birden ortaya çıkar.
Sabırsızlığımızdan en iyi sözü bile yanlış anlarız.
Hiddet ve öfke bilinçaltımıza öyle bir yerleşmiş ki mübarek 11 ayın sultanı bile tesir etmiyor.
Yılın 365 günü öfke orucu tutsak nafile.
Sevgiyle Kalın..