Doğrusu normalleştirme diyeceksiniz.
Lakin ülkede sistematik bir şekilde yapılan tam da yukarıda yazdığım gibi oluyor.
Habere konu olan onca yolsuzluk, yüzsüzlük, rüşvet, ahlaksızlık artık NOR-MAL-LEŞTİRME sürecinde.
Şuraya adam kurmuş jeneratörü kaçak su çekiyor, canım göleti kurutuyor, kamera görüntüleri dahil aleni suç işliyor.
Yetkili kurum, “Şahsı bir defaya mahsus uyardık” diyor.
Başka başka gazeteci meslektaşlarım, Aksaray Eğitim Araştırma Hastanesinde hemşirenin birisi yok şu amcam bu dayım diye kendi meslektaşlarını söğüşlemiş.
Yetkililer, “He haberimiz var bakacağız” diyorlar.
Ya “okullara bakın neler dönüyor neler” diyoruz,
Yetkililer, “Vallahi arkadaşlar ayıp etmiş, kınadık” diyorlar.
Yaşanan onca haksız, hukuksuz hadiselere yetkililerin verdiği cevaplar bunlarla da sınırlı değil.
“Biz ne yapalım gazeteci kardeşim?” diyorlar.
Ya sendika devreye giriyor ya siyaset, e bizi de mevcut siyaset bu koltuklara atadı,
Şimdi biz kime nasıl işlem yapalım?
Ülkede hemen hemen her ferdimiz siyasi iktidar hangi partiliyse hoop ondan görünüyor.
Tam işlem yapacağız, o muhteşem ses devreye giriyor,
“Sen benim kim olduğumu biliyor musun?”
Ben şu sendikanın yeğeni, bu sendikanın kankası, şu siyasi partinin kuzeniyim, bu milletvekili benim emmioğlum haaa...
Sayın korkak yetkililer!
Bu ülkede ve Aksaray’da bugün ses çıkarmadığınız, göz yumduğunuz, haksız hukuksuz tüm işlemleriniz için inancınıza göre kul hakkına giriyorsunuz.
İlaveten haksız hukuksuz göz yumduğunuz tüm illegal işlemler için hem bu dünyada hem diğer tarafta hesap vereceğinizi eminim sizler bizlerden daha iyi biliyorsunuz.
Yine göz yumduğunuz haksızlıklara bir gün ya siz ya evlatlarınız ya da en yakınınız uğrar ve sizin elinizden bir şey gelmezse,
Unutmayın bu günlerde göz ardı ettiğiniz haksızlıklardan dolayıdır.
Hepimiz adaletten, hatta ilahi adaletten başka sığınacak limanımızın olmadığını biliyoruz.
Arkanızdaki siyasi güç bir gün mutlaka ya siyaseten ömrünü tamamlar ya da sizi kullanıp bir köşeye atar.
Evinizde tek başına kaldığınız zaman,
Sıkça şu cümleleri tekrarlarsınız: “Ne istediler de yapmadım?”
Bu cümleleri sıkça tekrarlayanların akıbetini yakın tarihte gördük yaşadık.
Yurttaşlar sizden çok fazla bir şey istemiyor.
Sadece işinizi, o sıkça örneğini verdiğiniz “Ömer adaleti” ile yapınız.
Evet şu siyasi iklimde biraz zorlanacak, belki de o çok sevdiğiniz koltuklarınız sallanacaktır,
Ama adalet ve cesaret ile atılan adımlar sizi belli bir dönem sıkıntıya soksa da,
Hakkın ve halkın katında efsane olursunuz.
Kamu çalışanları bir suça bulaştıysa o soruşturma bitene kadar,
Kamu çalışanı görevinde kalamaz.
Bu yeni değil, devletin uzun zamandır yasalarında olan yönetmeliğin kanunudur.
Bu durumları sizler bizden daha iyi bilmektesiniz.
Sizler de bu milletin bağrından kopan gelen idarecilersiniz.
Eminim içinizde cesaret, adalet ve hakkaniyet olguları hala ölmemiştir.
Unutmayın, bu ülkenin İstiklal Marşı “Korkma” diye başlar.
Korkma, vereceğin adaletli kararlar çocuklarına bırakacağın en güzel miras olacaktır.
Kalın sağlıcakla,
Hepinizin kirpiklerinden öperim.
Yorum Yazın