Aylar öncesinden başlayan milletvekilliği seçim hazırlıkları şimdi net isimler ve rakamlarla daha da renkli bir hal içerisinde devam ediyor. Milletvekilliği aday adaylığı sürecinde her kesim ama özelikle de aday adayları çok çalıştı. Hafızalarda renkli görüntüler bırakan milletvekili aday adaylarını aslında şimdilerde daha yakından takip etmek gerek diye düşünüyorum. Kim dava adamı kim kartvizit adamı daha net görüle ki zaman çabuk geçer yine bu aday adayları karşımıza çıktığı zaman bir veri tabanımız olsun. Hadi bakalım sevgili milletvekili aday adayları! sıra sizde.. Şimdi düşün partinizin asıl adaylarının peşine seçim çalışmalarında onları yalnız bırakmayın. Dava adamlığınız bir görelim. Sayın Nevzat Palta' nın ziyaretinden birkaç not Geçtiğimiz hafta sonu bizleri ziyaret eden ve en çok eleştirilen isim olan Nevzat Palta' ya sordum. - Tepkilere ne diyorsunuz.?- Ben bu hareketleri, tepkiden çok beklentileri olanların beklentilerine cevap bulamamasına yorumluyorum. Zamanla geçer diye düşünüyorum Harun kardeşim.. - Peki aslında ne oldu nasıl aday listesinde 2. sıra ile yer buldunuz? - Harun kardeşim.. Genel merkezimiz gece gündüz 60 adayı ince eledi sık dokudu. en iyiler listede.. Neticede bu seçim diğer seçimlerden daha önemli.. - Peki nasıl bir milletvekili olacaksınız? - Damdan düşeni getirin derler ya hani.. Kolay değil bizler 10 yıl belediye başkanlığı yaptık. milletvekili ile çalışmanın ne demek olduğunu biliyoruz. Tecrübelerimiz ile nerde kalmıştık mantığı ile çalışacağız.. Buradan çıkartılacak dersi siz okurlarıma bırakıyorum canlar. BENİM PARAMLA O KOLTUKTA OTURUYORSUN Sevdiğiniz her şeyi eleştirebilirsiniz.. Bana herkes "Harun bak aslında şöyle davranıyorsun böyle olması daha güzel olur yada burada yanlış yapıyor yada yazıyorsun aslında öyle değil" vb denildiği zaman haklı oldukları her konuda özür dilemesini bilmek ve hatamı düzeltmek beni çok mutlu etmiştir. Şimdi bundan tam 2 yıl önce ATSO Başkanı Ahmet Koçaş için neler yatığımı bilen bilir. Bu koltuk nasıl bir olgudur ki üzerine oturan insanı bambaşka biri yapıyor. Kibir hastalığı insan oğlunu bir sarmaya başladı mı tedavisi zor bulunan bir hastalığa dönüşür. Sağ olsun Sayın Koçaş geçtiğimiz hafta bizi tüm Türkiye’ye bir kez daha tanıtılmaması gereken bir yüz ile tanıttı. Oysa ki biz gazetecilere genelde ilimiz büyükleri ilimizi sıkıntıya sokacak haberler konusunda uyarır, "bu haberi ulusala taşımasanız olmaz mı?" der. Bizlerde haklılık payları olduğunu düşünür ilini seven gazetecilerden bir kısmı olarak olumsuz haberleri ulusal basına göndermeyiz. Özellikle hanımlara kibar ve nazik davranan sayın Koçaş ne oldu da orda bir kadın muhabiri dövecek kadar sinirlendi. Fatih Portakal' ında dediği gibi oturulacak onca yer varken neden basına ayrılmış yere oturursun? Basın sektörüne giren patronlar basına ait yere oturmaz, kendisine layık görülen protokolde oturur sayın Koçaş.. Reklamın iyisi kötüsü olmaz diyen zihniyet de sanırım ilimizin en büyük STK başkanının böylesine karizmamızı çizdirecek reklam yapmasını tasvip etmiyordur. Neticede basın mensuplarına yapılan hakaret ve tehdit dolu sözlere biz de birkaç söz söyleyelim. Sayın Koçaş.. 18 yıllık şirketim ile ATSO ' ya aidatlarını düzgün yatıran bir şahıs olarak oturduğun o koltukların parasını ben ve benim gibi 4 binin üzerinde insan ödüyor. Sadece koltuğun parasını değil, ATSO adına yaptığın her yurt içi- dışı gezilerinin, yemelerin içmelerin ve organizasyonların parası da bizim cebimizden çıkıyor.. Bilmem farkında mısın?.. Kalın sağlıcakla.. Hepinizin kirpiklerinden öperim..
Harun Atalay
Nerden başlasak? Nasıl anlatsak?
- Harun Atalay
- 12 Nisan, 2015, Pazar 00:00
- 80815
- FacebookSayfayı Beğen
- TwitterTakip Et
- YoutubeAbone Ol
- InstagramTakip Et
- LinkedinTakip Et
- RSSServisleri