Dilek Eyüboğlu

Dilek Eyüboğlu

Mail: dilgeeybl@gmail.com

LAFIM MECLİSTEN İÇERİ..

Lafım Meclisten İçeri..İşine yıllarını verip edindiği bilgi ve tecrübeleriyle bir yandan sektörüne ve arkasından gelen genç kuşağa yol gösterirken bir yandan da işine ilk günkü gibi sarılarak üretmeye devam eden kişiler Üstad, Duayen vb sıfatlarla anılır ve el üstünde tutulur..Birde üretmek ve yol göstermekten ziyade güçlünün yanında olmayı kendine farz edinip, rüzgara göre yön değiştiren tipler vardır ki bu tipler yukarıda belirttiğim gruptakilerden daha fazla el üstünde tutulur ve değer görür. Çıkar ve korku dünyası işte.. Birileri çıkarına geldiği için değer gösterir bu tiplere, birileri de uğraşırsa yağdanlığını yaptığı gücün kurbanı olmak istemediğinden gösterir verdiği yapmacık ta olsa değeri saygıyı..Basın camiamızda da var maalesef böyle tipler..Çalışmazlar, üretmezler, yağdanlığın, dedikodunun, art niyetliliğin, kuyu kazmanın en alasını yaparlar ama gördükleri zoraki saygı nedeniylede kendilerini basın camiasının duayeni, üstadı olarak görürler. Hele birde Valilik, Belediye Başkanlığı gibi  resmi veya özel kamu kurum ve kuruluşlarının çeşitli etkinlik ve davet listelerinde isimleri varsa ve her organizasyonda önüne davetiyesi geliyorsa kendilerini tamamen basında otorite olarak görür, zehirlerini alalade saçmaktan hiç de çekinmezler..İsimlerinin o davet listesine nasıl ve kimlerin kıyağıyla girdiğinin bir önemi yoktur bu tipler için. Onlara göre listede adının olması ve önlerine davetiye gelmesi yeterlidir duayenlik, üstadlık için.Hiç sormazlar kendilerine " yahu bu makamlara hiç tek başıma gidemiyorum.. Ya ünlü bir işadamının arkasında yada siyasi şahsiyetlerin, STK, meslek kuruluşu, resmi veya özel kamu kurum ve kuruluşlarının yöneticilerinin, radyo Tv gazete sahiplerinin vs. arkasındayken bu makamlara adım atabiliyorum. Bu nasıl duayenlik, nasıl üstadlık" diye.. Soramazlar çünkü bilirler sordukları anda aslında kendilerinin tam bir fiyasko olduklarını ve kendilerine ördükleri camdan saraylarının başlarında tuzla buz olacağını.. Basınımız "Çalışan Basın Mensupları Günü" adı altında bir gün düzenlerken bu tipleri de ortaya koyuyor aslında.. Gel gör ki " yerel basının kendi içinden ayıklamaya çalıştığı basına hizmetten ziyade bir kısım çevre ve şahsiyetlere hizmet eden bu zatı muhteremleri bizde listelerimizden çıkartalım" demiyor hiçbir kurum ve kuruluş yetkilileri.Trafik polisi mi çevirdi?, yolda birisi ayağına mı bastı yanlışlıkla? , yanından geçerken omzuna mı çarptı?.. hemen yaz ver veriştir yalan dolan, kalem senin elinde nasıl olsa. kendi tayfandakileri öv, işine gelmeyenleri yer.. Ona buna sataş.. Listede adın var nasıl olsa.. sen iyi bir gazetecisin ya.. Basının genç veya yeni neferlerine saldır.. Çünkü onlar sorgularlar.. Neden diye sorarlar.. Foyanızı görüp sadece gülüp geçerler.. İstediğiniz ama haketmediğiniz saygıyı asla ve asla göstermezler ve göstermeyeceklerdir de neticede.. Başlarını ezmek, sindirmek, oyundan çıkarmak gerekir palazlanmadan.. Hak ediyorlar çünkü..  neden hak ediyorlar.. Çünkü davet listelerinde adları geçmiyor.. başka bir nedene ihtiyaç var mı?.. Çalışmaları, koşturmacaları, katkıları, vb önemli değil hiç... Önemli olan davet listelerinde adlarının olup olmaması.. Listede varsa adın, hiç çalışma, üretme sadece  sataş dur sağa sola, listede adın yoksa ağzınla kuş tutsan bile nafile..Söz konusu listelerde adı geçen ancak  işlerinin hakkını vererek yapan cefakar basın mensuplarını tenzih ediyorum..Lafım listede adı olup kendileri ortada olmayan hayali basın mensuplarına.. Onlar da kendilerini biliyor zaten..Sevgiyle kalın..
Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar