Kürdistan Bölgesi Başkanı Mesud Barzani’nin 25 Eylül’de ki referandum yapma ısrarı gibi ABD başkanı Trump’ın dengesiz seçim vaatlerinden biri olan Kudüs'ü başkent olarak tanıması ısrarı hiç de sürpriz değil.
Trump' ın sadece bu bölgede değil, tüm dünyada barış ve huzur yerine kargaşa, düşmanlık, huzursuzluk yaratmak istediği,ABD başkanlık seçim çalışmaları sırasında verdiği “aptalca” sözlerden dünyanın başına ne işler açacağı ortadaydı.
Birçok vaat ve adım. Allah’tan ABDyönetiminde hâlâ aklı başında adamlar olduğu için geri döndü ama ne yazık ki Kudüs kararında durum farklı. Çılgın başkan Trump ’tan önceki Bush, Clinton, Obama gibi başkanlar bu kararı on yıllar önce almış ama hiç biri uygulamaya koyacak cesareti bulamamışlardı ya da aklıselim davrandılar diyelim.
ABD tarihinde hiçbir başkanının oluşacak kaos ortamını göze alamayıp barışı bozmamak adına harekete geçmediği bir kararı,Trump’ın uygulamayakalkışma amacı koltuk kaygısından başka bir şey değil.
Kendi ülkesinde bile dehşetle karşılanan bu adımların Trump’a, kendi iç politikalarında ne getirip ne götüreceğini ilerleyen günlerde hep birlikte göreceğiz. Bu karar karşısında dünyadan gelecek tepkileri sadece antlaşmalar üzerinden hesaba katarak "kimse Amerika’ya karşı ağır bir tepkikoyacak durumda değil, kimse bize kafa tutamaz"özgüveniyle tepetaklak olan Trump’a bu bağlamda en büyük eleştirilerden biri de Papa’dan gelmiştir.
Genel duruma baktığımızda ABD Başkanı Donald Trump daha ne kadar başkanlık koltuğunda oturur bilemiyoruz. ABD tarihinde bir ilk yaşayabilir.
Bugün tarihe düşülecek en büyük not bir kez daha "KUDÜS SAHİPSİZ DEĞİLDİR."
Kudüs, İsrail toprağı değildir ve hiçbir zaman da olmayacaktır. 3 büyük semavi dinin başkenti konumunda olan Kudüs, İslam dünyasının ilk kıblesi ve bütün İbrahim’i dinlerin sembol şehridir. Kudüs, Peygamberimiz Hazreti Muhammed'in (S.A.V) İsra ve Miraç hadisesine ev sahipliği yaptığı bir şehirdir. Peygamberimiz Hazreti Muhammed'in Miraç’a yükseldiği yer olarak bilinen Kudüs, aynı zamanda Kâbe'nin kıble olarak kabul edilmesinden önce Müslümanların yıllarca yöneldikleri 'ilk kıblegahı' olarak bilinir.
Kudüs'ün konumu ve tapusu tarihle sabittir. Attığı her adımı skandal olan öngörüsüz ve popülist bir siyasetçi, aldığı kararla birçok karışıklıklara yol açabilir, fakat tarihi gerçekliği değiştiremez.İddia ettiği gibi hadsiz böylesi bir kararla barışı sağlayamaz. Tarih; Trump gibi nice kısa vadeli çıkarları peşinde koşan siyasi liderler görmüş ve defalarca yıkılmış işgal edilmiştir.
Kudüs İslam dünyasının ilk kıblesi ve bütün İbrahim’i dinlerin sembol şehri sıfatıyla bu badireyi de atlatacaktır. Kudüs bize Hazreti Süleyman’ın, Hazreti İsa’nın, Peygamberiz Hazreti Muhammed (S.A.V)' in, Hazreti Ömer’in, Selahaddin Eyyubi’nin ve Sultan Abdülhamid’in emanetidir. Bu emanete sahip çıkmak için gereken neyse her adım atılmalıdır atılıyor da zaten.
Tepkiler minimum seviyede kalmayacak.
Dünyanın her köşesinde bu karara karşı dile getirilen tepkiler Kudüs'ün birleştiriciliğinin doğruluğu ve barış hareketidir.
İç politikada girdiği çıkmazı, dış politika da başarı hikâyesi ile aşmak isteyen Trump, tüm dünyayı karşısına almış oldu.
Sevgiyle Kalın.
