Arka arkaya meydana gelen canlı bomba eylemleri sonucu yaralanan, kaybedilen onlarca günahsız savunmasız insanımız..
Art arda gelen saldırılar, huzur ve güven ortamının bozulmasına yol açarken, toplumu her yönüyle de olumsuz etkiliyor.
Herkes tedirgin herkes sıkıntılı .. Terörle yaşamaya talimli kesimler bu psikolojiyle baş etmeye çoktan alışmışken yeni tanışanlar kendilerini korumasız hissediyorlar.
Terör, daha önceleri doğu ve güneydoğu illerinde yaşayan insanları tehdit ediyorken şimdi saldırının nereden ve nasıl geleceğini bilmiyoruz. Amaç korku ve güvensizlik ortamı yaratmak. Yapılan operasyonlar ve izlenen politikalar sonucu içerde ve dışarıda ağır darbe yiyen terör örgütleri, üzerlerindeki baskının hafifletilmesi için vatandaşı korkutarak, panikleterek terör ile mücadelede etkin bir politika izleyen güvenlik kuvvetleri ile devlet yönetimine karşı izledikleri mücadele politikasında esneklik sağlattırarak nefes alabilme, yeniden toparlanabilme süreci sağlayabilmek için sözde baskı uygulatabilmek..
Terör eylemi sonrası, gerek eylemi gerçekleştirenlere gerekse de eylemi önlemekte yetersiz kalan devletin güvenlik ve istihbaratından sorumlu birimlerine gösterilen tepki gayet doğaldır. Ancak korkan ve korkusunu güvensizliğini dile getiren sade vatandaşı, eylemi yapandan, eylemden nemalanandan ayrı bir kefeye koymak ta esastır.
Böylesi hassas bir dönemde can ve mal güvenliğine karşı yapılan saldırılara dile getirilen tepkilerin tamamını gezi olaylarına, paralel yapı vb. oluşumlara bağlamak son derece anlamsızdır..
Haber ise habercinin işidir. Gazeteler, Tv kanalları tarafından olay mahallinden, gelişmelerden an be an yazılı ve görsel medyada bilgi aktarılırken sosyal ağ üzerinden haberciliğe soyunanlar ile ülke millet kurtaran sanal kahramanlara ise hiç ihtiyaç yoktur.
Sevgiyle kalın..