Dilek Eyüboğlu

Dilek Eyüboğlu

Mail: dilgeeybl@gmail.com

Klavye Kahramanları

Hepimizin cinleri tepesinde, en ufak bir şeyde tepemiz atıyor.Son dönemlerde yaşadığımız intihar ve cinayet olayları bulaşıcı bir hastalık gibi çoğaldı. Eskiden  dara düşenle, dertleriyle   boğuşanla , özellikle gençlere göz kulak olur, gençliğin getirdiği hataları telafi için çocukluk ile erişkinliği bağlayan köprüde  gençler  ile yakından ilgilenirdik. Şimdi ‘‘Ne halin varsa gör’’ deniliyor.Aksaray'da belki de en çok değerlendirme yapılması gereken konu sıkça yaşanan intihar olayları. İntihar olaylarının yanı sıra  işlenen cinayetler ve özellikle son olay.Bu konular çok netameli konular ve bu nedenle herkesin üzerinde çok dikkatle görüş bildirmesi gerekiyor. Oysa  yaşanan her olayda tanık olduğumuz gibi büyük bir özensizlik almış başını gidiyor. Sosyal medya aracılığı ile yapılan  yorumlar yönlendirici bir mahiyet kazanıyor.Tam manası ile vakıf olmadığımız ve yaşananları hissedemediğimiz olaylar karşısında sosyal medya üzerinden çeşitli söylemlerde bulunuyor, çeşitli tartışmalara giriyoruz. Sosyal medya kullanıcıları olarak  kişisel hesabımızdan şiddetin yayılmasına katkıda bulunuyoruz.Şiddet haberlerinin  cazibesi ile gaza gelerek başkalarını da etkileşim altına alıyoruz. İyi niyetten şüphe yok, vicdani olarak herkesi duyarlılığa davet etmek amacımız ama kan donduran olayları izledikçe ve paylaştıkça  şiddeti kanıksar hale geliyoruz. Farkında olmadan özellikle gençlerimiz kötü etkileniyor.Uyandıklarında yüzlerini bile yıkamadan internete giren gençlik, vahşet sahnelerini çok sıradan olarak görüyor. Sadece gençler değil toplum olarak hepimiz o kadar duyarsızlaşmışız ki olaylarda incelemeye aldığımız tek şey  vahşetin, şiddetin insan bedenindeki tahribatı üzerinde ki sonuçları.Yaşanan üzücü olaylarda insanların bir ailesi olduğunu da unutuyoruz. İnsanlar, ne olursa olsun  sevdiklerinin ardından merhametsizce yapılan bu yorumları okumak istemez.Tabiî ki bir savunma değil yaşanan sonuçlar ama olmadık şeyler üzerinden nemalanırken toplum olarak  vahşet ve dehşeti paylaşmanın olası fayda ve zararlarını düşünmemiz gerekir.Değişen toplum düzeni içerisinde  "Üzüm üzüme baka baka kararır" atasözünden yola çıkarak insanlığın yitirildiği olaylar  üzerinden ahkam kesmeyelim.  Oturduğumuz yerden elimizdeki kahvemizle , sosyal ağlardaki bu tartışmalar üzerinden toplum sağlığımızı  kurtarabilmemiz  mümkün değil. Bu nedenle  bilinçli, mantıkla, duygularımıza kapılmadan , kitle psikolojisiyle hareket etmeden duyarlılığımızı göstermeliyiz. Sevgiyle Kalın..
Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar