Aksaray aşı olmamak için neden direniyor?
Geçtiğimiz hafta İl Sağlık Müdürü ile İlimizin Gazete sahipleri bir toplantı yaptık.
İl Sağlık Müdürü Yeşildağ “Vatandaşlarımızı aşıya teşvik etmeliyiz. Bu konuda basına ihtiyacımız var” demez mi?
Hani şu her fırsatta şikâyet ettiği basına.
Biz yine üzerimize düşeni yapalım dedik, yaptık haberimizi.
Bakınız canlar, gazeteci kamu görevi yapar. Kamu adına eksik, gedik gördüğü olumsuzlukları ilgililere iletir.
Her olumsuz haberi kendine tavır olarak algılayan zihniyet, yanlış bir zihniyettir.
Evet, Aksaraylı hemşehrilerimiz aşı olmuyor ya da bu süreç yavaş ilerliyorsa bunun sebebini yetkiler sorgulamalı.
Bence gerçek olan Aksaray Eğitim Araştırma Hastanesi başlı başına her anlamda sıkı bir revizyondan geçmeli.
Aksaraylı hemşerilerimiz neden Aksaray Eğitim ve Araştırma Hastanesini tercih etmiyor?
Hemşerilerimizin aşıya olan ilgi ve teşviği için yapılan çalışmalara neler eklenebilir?
Çeşitli illerde Vatandaşların aşı olması için yapılan kampanya ve çalışmalardan projeler Aksaray için de uygulanabilir.
İl Sağlık Müdürü ile yapılan toplantının bence en ilginç anekdotu
“Biz bizen önceki yönetimden enkaz devraldık” cümlesiydi.
Son yılların popülist söylemi bizim Sağlık İl Müdürü’nün diline de dolanmış,
İlginç bir önceki İl Sağlık Müdürünü Muhalefet mi atadı ya da Bir önceki İl Sağlığımızı enkaza çevirenler ne etti, ne yaptı da böyle bir söylem gündeme geldi?
Başarısızlığın en güzel kaçış cevabı “Bizden Öncekiler” olmuş.
Kimse yoğurdum ekşi demiyor.
Afganlar, Suriyeliler, İranlılar…
Ülke nüfusu kaç oldu şimdi? Biz 85 milyon derken Mülteciler bu nüfusun neresinde?
Taliban 20 yıl aradan sonra ilginç bir şekilde yeniden Afganistan’ı ele geçirdi.
20 yıldır sürekli savaş ve karışıklık halindeki Afganistan’da
Taliban bu enerjiyi nasıl kazandı? Kimler, Taliban’a neden destek oldu da Taliban 20 yıllık bir aradan sonra bu kadar güçlü geldi?
Ya da Amerika’nın yeni Afganistan politikası neden değişti de Taliban’a yol verdiler?
Yukarıdaki düşüncelere ve sorulara deha fazlasını ekleyip devam edebiliriz, bu belirsiz, düzensiz değişimi sorgulamaya.
Bizi ilgilendiren konular bu soruların çok daha ötesinde.
Şimdilerde bir Bolu Belediye Başkanı var gündemde.
Mülteciler ile ilgili yaptığı çıkışlar tüm sosyal medya takipçilerinin gündeminde.
Bolu Belediye Başkanı’nın tüm söylemlerine katılmak ile birlikte
Yaptığı eylemlere ve şovuna katılmıyorum.
Bolu Belediye Başkanı bence ateşe benzin döküyor ya da birleri döktürüyor.
Mülteci, göçmen ya da her neyse sorunumuz bu şekilde çözülemez.
Böylesi söylemlerin toplumsal hareketliğinin kimse de hesabını veremez.
Hepimiz ülkemizde ne idüğü belirsiz bir mülteci göçmen ya da misafirlerin hal hareket ve durumlarından pek de memnun değiliz.
Ama Bolu Belediye Başkanı gibi davranmak zorunda da değiliz.
Ankara Altındağ’daki olaylar böylesi tehlikeli bir oyunun ilk denemesiydi.
Mülteci, göçmen sorunu mevcut hükümetin ve devletin siyasi bir sorunudur. Çözüm makamı da yine devlettir.
Kalın sağlıcakla. Hepinizin Kirpiklerinden öperim.
Yorum Yazın