Referanduma adım adım yaklaştığımız bu günlerde
“Evet mi, hayır mı” tartışması yerini “evet” dersek ülke şöyle sıkıntı yaşayacak
“Hayır” dersek ülke böyle uçuruma gidecek söylemlerine bırakmaya başladı.
Arkadaşlar 94 yıldır bu canım ülke birçok badireler atlattı belki canı çok sıkıldı ama şükür hala dimdik ayakta.
Birileri toplum mühendisliği yaparak korku algısı üzerinden milleti dizayn etmeye çalışıyor
15 Temmuz’da elleri çıplak, yalın ayak ağır silahlara, tanka topa kafa tutan mermiye kafa atan bu milletin korkmadığını anlamayan zihniyet hala neyin peşinde bilinmez.
Hep yazmışımdır bu coğrafyada yaşamak zor ve meşakkatlidir.
Yüz yıllardır yurt bellediğimiz bu topraklarda yaşayan milletimiz her zorluğun üstesinden gelmesini bilir evel Allah…
Başta sosyal medyada bu ülkenin rejiminin değişeceğini, ülkenin uçuruma gittiğini öyle olmazı, böyle olurları yazıp çizenleri üzüntüyle izliyorum.
Yıllardır emperyalist güçlerin kırbaçlığına soyunan ve halkı korkuyla hizaya sokacaklarını düşünenler çok yanılıyor.
Aslında ne geliyorsa başımıza hiç araştırmadan okumadan kulaktan dolma bilgiler ile analiz yapmaktan geliyor.
16 Nisan günü baharın tazeliği bu coğrafya üzerinden hükmünü sürmeye başladığı günlerde ülkem için de yeni güzel bir başlangıç olacak ümidimiz var.
Yıllardır horlanan beğenilmeyen, hatta inan yurduna konulmayan bu gazi halk, ülkesi için güzel ve iyi olan ne varsa ondan yana tercihini kullanacaktır.
ASLINDA ÇOK ZENGİNİZ
Hayatta her şeyin başı sağlık önce sağlık sonra sağlık ve sağlık…
Birkaç gündür ciddi rahatsızım
Değerli bir büyüğümüz ”Eeee insan 40’ından sonra vücudundaki organlarının yerlerini öğrenmeye başlar” demişti
Rüzgar gibi geçen 30 yılın ardından 40’lı yaşlarda antibiyotik ile tanışmanın üzüntüsü içindeyim.
Dünya kadar malınız olsa ne olur?
Ufacıcık bir baş ağrısı tüm gününüzün berbat geçmesine neden oluyorsa
Ne yapıp yapıp sağlığımız için gerekli önlemleri almamız gerektiğinin önemine vurgu yapmak istedim.
Son yıllarda uygulanan sigara yasağına sigara tiryakisi olarak sonuna kadar katılıyorum.
Bu söylemim sıkça gittiğim kafeler caddesindeki mekân sahipleri tarafından hoş karşılanmayabilir.
Hoş; bu arada kafeler caddesi ilimizin kış aylarında nefes aldığı dost meclislerinin kurulduğu
Okeyin gözüne vurulduğu güzel mekânlarla dolu
Her ne kadar son günlerde sıkça böylesi mekânlara gitmesem de
Güzel sohbetler kulağıma çalınıyor
Bir sonraki yazımda Ahmet Erbaş Bey bana izin verirse kim kiminle hangi kafede ‘NÖRÜYORDU’ yazımı kaleme alacağım.
Kalın sağlıcakla.
Hepinizin kirpiklerinden öperim.
