AK Parti’de Aksaray belediye başkan aday adaylığı sürecini hep birlikte yaşadık, izledik.
Şimdi, ben birçok yazar çizer gibi yazıma “Onun dedesini tanırdım.
Benim oğlanın sınıf arkadaşıydı, halasının kuzenleri ile yakındık…
Kalu Bela’dan beridir tanışırdık” diye yazmayacağım.
Neticede böyle yazanların “Mevcut Başkan bir dönem daha kalmalı” yazılarını kaldırdığını da biliyoruz.
Gerçekte olanları yazalım
Gerçekte olan şuydu
Ziya Paşa’nın çok güzel bir bendini paylaşmıştım Mevcut için
“En ummadığın keşf eder esrâr-ı derûnun,
Sen herkesi kör, âlemi sersem mi sanırsın?”
En ummadığın senin içyüzünü keşfeder,
Sen herkesi kör, halkı sersem mi sanıyorsun?
İşte kendini son zamanlarda böyle sananlara defaten uyarı yaptım, sadece ben değil!
Parti yöneticileri, milletvekilleri vesaire…
Ama dinletemedik bir İktidarın çevresini yalakalar ve dalkavuklar sararsa o kişi iktidarıyla yok olur gider.
Gelelim AK Parti’nin Genç Belediye Başkan adayına
Bu süreci AK Parti İl Başkanı Hüseyin Altınsoy ve İl Teşkilatı yılların tecrübesiyle çok güzel yürüttü.
Kendisi Belediye Başkan Aday Adayı olmayacağını bize bir söyleşide söylemiş, biz de manşetlere çekmiştik.
Kaseti biraz daha geriye sarmak istiyorum…
26. Dönem Milletvekili Mustafa Serdengeçti bir söyleşimizde aynen şu ifadeyi kullanmıştı,
“Harun Kardeşim, bizler bir önceki İl Başkanı Kadir Karatay ile Belediye Başkanı arasındaki sıkıntıya taraf olmuş, Genel Merkezimiz nezdinde Belediye Başkanımız ile hareket etmiştik.
Bizim bir daha yeni bir kavgada Belediye Başkanı’ndan yana olma şansımız artık yoktur…
Neticede adama sorarlar o kütü, bu kötü, sen kendine hiç bakmıyorsun…
Mevcut Belediye Başkanının sürekli bir çatışma içinde olması artık ona zarar verir” demişti.
Nitekim öyle de oldu…
Canlar sizler hanlar, hamamlar, köprüler, yollar yapabilirsiniz, ki bunlar zaten mevcut makamınızın asli görevlerinden.
Amaaaa sizi her koşulda taşıyan teşkilatınıza karşı tavır alırsanız emminize, dayınıza güvenir, onu bunu tanımam havasına girseniz, geldiğiniz gibi gidersiniz…
İnsan biriktirmek ve gönüle dokunmak sözünü sanırım hiç duymadınız!
Son olarak şimdi Şahsıma söylecek sözleri biliyorum. Ben cevap vereyim sizler söylemeden!
Ben ‘Öldü Kral, yaşasın yeni Kral’cı olmadım.
Şimdi yazdıklarımın tamamını zaten kendisiyle bire bir konuşmalarımızda yüzüne hep söyledim.
Hatta daha fazlasını da söylemekten çekinmedim.
Onlar bizim bu söylemlerimizi eleştiri sanıp yanındaki Dalkavuklar ile bizi aforoz ettiler.
Sadece ben değil bir çok yakın dostu da bir çok konuda yanlışlarını yüzüne söyledi…
Ama o hep dinleyip Kendi bildiğinden geri durmadı…
“Ne iş yaparsanız yapınız ama istişare ediniz” ayetinin manasına hiç bakmadı…
Kibir en kötü düşmanıydı, kimse bir şey yapmadı, ona yenildi.
Kalın sağlıcakla!
Hepinizin Kirpiklerinden Öperim
