Çok üşüyen biri olarak kış ayları beni hep mutsuz eder. Bizler zevki sefa içinde üşürken, yoksulluğun soğuğunda üşüyen insanların Allah yardımcısı olsun. Öyle birden bire gelmiyor soğuk ve kış. Beraberinde bir düzine sorunla geliyor.Kış şartlarında zengin de yoksul da imtihanda?Zengin kış manzaralarıyla neşelenirken, daha temel ihtiyaçlarını bile temin edememiş yoksullar, çoluk çocuk ne yapacağız, telaşıyla karşılar beyaz kar manzaralarını. Onun içinde öyle dört gözle beklemez kışı. Kışa özgü planlar yapmak, kar tatiline çıkmak gibi üst sınıflara mensup olanaklara sahip olmayanlar ‘kara kış’ gelmeden daha belli şeylerin hesabını yapar. Kömür alınacaktır eve, odun alınacaktır sonra kışlık kıyafetler, evin akarı kokarı, işte tüm bunların hesabı kara kara düşündürür yoksulu. Tüm bunları düşünecek olursak kar ve soğuğu şehirlere değil, dağlara yakıştırırım nedense. İyisi mi, varlıklı günlerimizde yokluk çekenleri, ısındığımız zamanlarda da üşüyenleri hatırlayıp dertlerine deva olmaya çalışalım. Soğuk ve yoksulluğun buluştuğu bu havalarda insan açlık ve susuzluğa dayanabilir ama soğuk öldürür. Balkonlu bir evde veya önü açık camekânlı bir yerde yağan karı izlemek öylesi zevkliyken bu güzelliği hayatın en zorlu zamanı olarak geçirenleri unutmayalım. “10 Ocak” Bugün “Çalışan Gazeteciler Günü” senede bir günde olsa gazetecilerin sorunlarının ve çalışma koşullarının hatırlandığı ender günlerden birisi. Senede bir hatırlanan, özellikle yerelde kimi zaman kalemleri yalnız bırakılan ve ceplerinde bir kuruş olmamasına rağmen çıkarsız haber üreten, tüm basın mensuplarımızın gününü kutlarım. Umarım maddi ve manevi olarak gazetecilik mesleğinin hak ettiği saygınlığı ve değeri kazanırsınız. Sevgiyle Kalın…
Dilek Eyüboğlu
- FacebookSayfayı Beğen
- TwitterTakip Et
- YoutubeAbone Ol
- InstagramTakip Et
- LinkedinTakip Et
- RSSServisleri