Günün koşar adımlarla giden yeni Türkiye’sinde çocuklarımızı yine koruyamadık.
Yine bir yurt faciası.
Kader, yazgı tamamda eğitim sistemi ve öğrenci yurtları ciddi anlamda ele alınması gereken en büyük sorunlarımızı n başında geliyor.
Köklü bir eğitim seferberliği başlatmamız gerekiyor. Yaşanan her faciada getirilen yayın yasağına rağmen bu yasak neden oda ayrı bir konu ama eksiklikler, siyaset ve bunlar arasındaki ilişkiyi çekinmeksizin cesaretle sorguluyor tartışıyoruz.
Aslında ayan beyan ortada olan bir tablo üzerinde kâğıt üstünde yasal mevzuatlar mükemmel bir şekilde işliyor.
İş, saha ve uygulamaya gelince hiçbir şeyin değişmediği Türkiye’mizde adam kayırmacılık ve bize bir şey olmaz mantığıyla büyük olaylar karşısında kadercilikle bizi bekleyen sona razı oluyoruz.
Sadece çocuklarımızı değil insanımızı koruyamıyoruz. İş güvenliği konusu mesela, işverenlere çok ağır yükümlülükler getiren yasal düzenlemeler yapıldı ama her işimizde olduğu gibi yine her şey kâğıt üstünde.
Yurdum insanı olarak vicdanen devlet babayı ve bir kesimi töhmet altında bırakmaktan imtina ederek olayı genellediğimizde bu tür olaylarda olan sadece, konular enine boyuna tartışılıyor, demeçler veriliyor, yerinde ziyaretler yapılıyor, fotoğraflar veriliyor, raporlar hazırlanıyor, suç duyurularında bulunuluyor, mahkeme aşaması devam ediyor fakat trajikomik olan , bu olayın sorumlusu şu şudur! Şu şu şu ihmalleri olmuştur..Suçları sabit görülenler görevlerinden uzaklaştırılmışlardır, ya da şöyle bir ceza ile karşı karşıya kalmışlardır. Bu yok.
Bir dahaki felaket başımıza geldiğinde bir öncekini hatırlıyor ve dönüp baktığımızda sonuçlanan ve değişen bir şey yok. Mahkeme devam ediyor. Sorumlusu insan bu ve bu tür felaketler ne yazık ki kapımızı çalmaya devam edecek. Kusur ve ihmallerin ortada olduğu bu felaketlerde, insanları ve canlıları merkeze koyan bir sistem yaratılması gerek. Bunun için de adam kayırmacılıktan öte, çok iyi yöneticilere, yani insanı merkeze koyan yöneticilere ihtiyacımız var. Ya gerçekten insan merkezli bir sistem siyaset yürüteceğiz ya da adil olmayan bir düzende halkın vicdanının tepkisiyle hep birlikte kaybedeceğiz. İnşallah bu sefer ayrımcılık ve adam kayırmacılıktan öte siyasal ve yönetsel olarak bir türlü çıkarılamayan dersler çıkarılır.
İnsan sorumluluğu taşıyan acı ve kayıpların bir daha yaşanmamasını dileyerek, Adana Aladağ’da öğrenci yurdunda çıkan yangında hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, ailelerine ve yakınlarına sabır, yaralılara acil şifalar diliyorum.
Sevgiyle Kalın