“Beceriksiz it sürüye kurt getirirmiş.”
Basın camiasına adım attığımız günden bu yana ben ve yanımdan yöremden geçen ve bu işe gönül verişmişlere söylediğim tek cümle
Aslı astarı olmayan haberleri, dedikodu haberi, kulaktan kulağa fısıltı haberi yapmayın, yapmayalım.
Geçmişten günümüze kutsal bir meslek olan gazeteciliğin nasıl yapılması gerektiğini birileri bu il de gazeteci geçinenlere yanlış anlatmış.
O yanlış geçmişten günümüze kötü örnekleriyle belli bir noktaya kadar bu müptezelleri taşımış.
Kamuoyu bakmış ki, bunların her yazdığı yanlış, yasak
Gereken cezayı bunları yok saymakla bulmuş ve çoğu yok olup gitmiş.
Gitmemek için direnlerde son demlerinde ne yapabiliriz diye çırpınıyorlar.
Bakkaldan 3 -5 makarnaya, kimisi belki çok savundukları otçu, tecavüzcüler ile birkaç kadehe satıyordu kalemini.
Sonra nemi oldu?
İlahi adalet devreye girdi.
Gazeteci geçinerek savundukları şehrin bütün pislikleri birden ortadan kayboldu.
Hem de akrep gibi kendi kendilerini yok ederek.
Bizim bu müptezellere ne kaldı?
3-5 makarna için ya da artık ne piizleniyorsa ihaleleri gitti.
Aman yanlış yalan, kulaktan dolma bilgilerle gazetecilik kisbesi altında avukatlıklarını yaptıkları o iğrenç, ne yazdıklarını Türk Dil Kumru’nun bile çözmekte zorluk çektikleri, şehirde nerede karanlık işlere bulaşanlar kadar illegal işler yapanlar varsa onlar için dizdikleri kara methiyeleri kaldı.
Eeee atalar boşa söylememiş;
“Sen doğru ol kötü belasını bulur. “
Ne oldu tecavüzcü, yasaklı madde, tefeci seviciler!
Her türlü şeytanın avukatlığını yapan müptezeller.
Namuslu deli kanlı gözü karageçinen her türlü ahlaksızlığınızı sözde düşük cümlelerle köşelerine, internet sitelerine taşıyan fosiller.
İlahi adalet elbet en kısa sürede sizde uğrayacaktır, sabırla bekleyin.
Gerçi ben ilahi adaletin tecellisine ilk defa şahit olmuyorum.
Bu gazeteci geçinenlerin birçoğu daha öncede bizler için çok kara propaganda çalışması yapmıştı…
Birçoğu sektörden çekildi yada gazetesi kapatıldı.
Her canlı meşrebiyle gezer
“İt it ile, kurt kurt ile”
Ayrıca bir insanda yüz olmalı.
Sen yüz kızartıcı suçtan hüküm giyeceksin hala elinde telsiz, millete gazeteciyim diye ortalıkta gezeceksin.
Bugünden itibaren bu mesleğe zararı olan herkesi ismimi vererek, gerekli tüm mecralara dilekçe ile açık açık şikâyet edeceğimin bilinmesi isterim.
İşini düzgün yapan tüm meslektaşlarıma selam olsun.
Bu mesleği kirleten herkesle kanun önünde hesaplaşma günü gelmiştir.
Yok, öyle ben gazeteciyim diye sigortasız, vergisiz, elinde renkli yazıcıdan çıkma BASIN KARTIYLA gezenlere müsaade etmeyeceğim.
Basın İlan Genel Müdürlüğü’ de geçtiğimiz hafta 90 gazete sahibine aynen böyle söyledi.
“Bu işi layıkıyla yapmayanı hep birlikte temizleyelim…”
Kalın sağlıcakla…
Hepinizin kirpiklerinden öperim.
Yorum Yazın