Ah bu inekler, hep sizin yüzünüzden bu açıklamaları yapıyor Birlik Başkanı.
Canlar,
Sivil toplum örgütleri, sendikalar, meslek odaları, cemiyetler falan filan…
Ya Allah aşkına, bunların asli görevleri nedir, neler yaparlar diye uzun yazmaya gerek yok.
Hepsi de görevlerinin ne olduğunu, niçin o STK, birlik ya da adı her neyse cemiyetin başında olduğunu biliyor.
Hadi iktidarlarla STK’ların iyi geçinmesi gerekir, anlarız da…
Bakın, ülkemiz ve ilimiz genelinde yükselen girdi maliyetleri yüzünden tarım ve hayvancılıkta çiftçi, üretici zor günler geçiriyor.
Aksaray özelinde tarım ve hayvancılıkta yaşanan sıkıntıları sağır sultan duydu.
Hepimizin mutlaka bir yakını, özellikle hayvancılıktaki fahiş fiyat artışlarından dolayı hayvanını kesime gönderiyor ya da tarlasını ekemiyor.
Bu çiftçinin, üreticinin hakkını savunmak için kurulan Birliğin Başkanı;
Kendisi gibi her üreticiyi zengin sanıyor. Bir de kendi sözleriyle çelişen, talihsiz bir açıklama yapıyor.
Birlik Başkanı “İnekler kesime gidiyor sözlerini politik buluyorum. Hiçbir inek sahibi süt veren ineğini kestirmez.
İneğin sütü azalmış ya da işletme tasfiyeye gidiyordur” diyor.
Açıklamanın devamı daha trajikomik.
“Süte verilen fiyatlarda artış olacak MÜJDEE! Ama buna rağmen üretici hala zarardadır!”
Hey hak şimdi bu muhterem, ilimizde kendisinin birkaç defa kurup, ayrıldığı bir birliğin başkanı.
Ey Üreticiler, alın size Birlik Başkanı. Ondan daha iyi mi biliyorsunuz?
Süt üreticileri hayvanlarını ya üretimden düşünce ya da işletmesini satınca kesime gönderirmiş.
Mesele bu kadar basitmiş, siz ne diye feryat figan ediyorsunuz?
Oysa süt ineği neden süt veriminden düşer, bir mandıra sahibi neden mandırasını satar açıklamasını yapmıyor Birlik Başkanı’nız.
YAĞDANLIK HİKÂYESİNİN SONU
Sene 2010, Türkiye Anayasa değişikliği referandumuna gidiyor.
Aksaray Ticaret Odasının o günkü Başkanı birkaç önemli STK ve çoğu tabelada kalan sözde sivil toplum platformları özel bir otelde, hep bir ağızdan Anayasaya değişimine evet açıklaması yapmıştı.
O zamanki muhalefeti, iktidarı Anayasa değişikliği neden yapılmalı ya da yapılmamalı tartışıyordu.
O toplantıda bulunan bir gazeteci, açıklama için toplanan STK Başkanlarına güzel bir soru sordu.
“Sizlerin yüzlerce, binlerce üyesi var.
Siz bu açıklamayı yaparken onların görüşüşünü aldınız mı?” Hayır.
Devam etti Gazeteci “Sizin üyeleriniz arasında siyasi görüşü farklı olan yüzlerce üyeniz vardır, öyle mi?” Öyle.
“Sizin üyeleriniz sizlere yetki verirken, mesleki ya da faaliyet yaptığınız alanda yaşanacak sıkıntıları, sorunları dile getirmenizi, üyeleriniz yararına yapılması gereken ortak çalışmalarda, ortak akılla hareket etmenizi istemedi mi?” Evet, öyle oldu. “Bu STK’lar bu meslek odaları niçin kuruluyor?”
O toplantıdaki birçok STK Başkanı Gazetecinin bu sorularına kafalarını yere eğerek cevap veremediler.
Nihayetinde açıklama yapıldı. İlimizde paçalarından yağ akan birçok STK Başkanı görevini yapmanın vermiş olduğu memnuniyetle, salondan tam çıkacaktı ki
Aynı Gazeteci yine şöyle seslendi STK Başkanlarına “Bu koltukları size verenler İktidar mensupları değil. Size güvenen esnaf, çiftçi, zanaatkâr. İktidar değişir, esnaf, çiftçi, üreteci bu memleketin bel kemiğidir. Onların üzerinden YALAKALIK YAPMAYIN!” çağrısında bulundu.
Nitekim o gün büyük bir yağdanlıkla iktidara yanlayan, O dönemin Ticaret Odası Başkanı 2 yıl sonra ortalıktan kayboldu.
Ya diğerleri, birçoğu hala aynı koltuğunda, birçoğu yok, özellikle tabela platformlarında.
Günün sözü
Sivil toplum örgütlerini, cemiyetlerini, dernekleri, birlikleri güçlü kılan üyeleridir. Başkanları üyelerinin desteği ile onlar için vardır.
İktidarlar değişir, Devlet kalıcıdır.
“İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” sözünün özü budur.
Kalın sağlıcakla!
Hepinizi Kirpiklerinden öperim!
Yorum Yazın