5 Ekim 2017.. Aksaray Ticaret ve Sanayi Odası seçim tarihini açıkladı. Seçim listeleri tartışması ile şimdiden yankıları ve tartışmaları ayyuka çıkan ATSO seçimleri için yarış hızlandı.
ATSO Yönetimi, bu tartışmalar ışığında seçim tarihi ile ilgili bir açıklama yaparak haklarında "sözde (!)" oluşturulmaya çalışılan algı operasyonlarına rağmen, yasalar ve kurallar çerçevesi içerisinde, kamusal alandaki temsil faaliyetleri ile adil bir seçim daha yaşamaya hazırlandıklarını dile getiriyor.
Özellikle 2019 seçimleri öncesi basının önemsenmesi gerektiğine inandığımız bu süreçte, ATSO seçimlerine kimin aday olacağı, kimin bu işi mevcutlardan daha iyi yapacağını tartışmamız gerektiğine inanıyorum. Çünkü ilin ve ülkenin dinamosu olan ekonomiyi temsil eden bu kurumun mevcut yönetimden önce ki süreci ve sonrasında oluşan yönetimi unutmamalı. Dön geriye bak.. Ekim ayında gerçekleştirileceği kesinleşen bu seçimlerde tüm Aksaraylılar bu kurumun ciddiyetinin farkına varmalı ve ona göre davranmalıdır.
Listelerin askıya çıkması, malumunuz gruptan çıkma hikayesi.. Kodlama sistemi ile grupların değişmesi buna karşılık tepki ile seçimlerin makul erteleme süreci için başvurular yapılabileceğini de söyleyebiliriz.
Konuyla ilgili basın açıklamalarını takip ediyor olacağız elbette. Dön geriye bak dedik. Bakılmak zorunda da zaten. Dönülsün ve mevcut yönetimin göreve geldiği günden bu yana gecen bu sürece bakılsın. Ne yapıldı? Bundan sonraki süreçte gelen yönetimin varlığı ve yokluğu nasıl anılacak?
Açıklamalara bakarsak ATSO’ da yasalar, kurallar dahilinde kurumlar yerli yerinde, müesses nizam devam ediyor. Ancak her seçim sürecinde olduğu gibi tüm bunların işleyişi ve ilişkiler bambaşka.
Dağ gibi orta yer de görünmez bir yönetim oluşturanların kılıfı çok. Birilerinin kendilerine saldırdığını söyleyerek, "bizler bu şehri çok seviyoruz” kılıfı ile vatandaşların bilinçaltını, kamuoyu algısını ve kitlelerin organize alışkanlıklarını manipüle ediyorlar. Kılıf ve kılıfçı çok. Bu kılıfçıların işleri hiç bir kılıfa sığamadığın da ise teknik hep aynı; "Medyanın örtüsü".. Bazı konularda gözlenen tüm açıklığa rağmen bilgilerin saptırılması, rakiplerin önünün kesilmesi için her yolun mubahı, başkalarını çekiştirme, olmadı yukarılardan, makamlardan yardım.
Bu anlam da yapılacak olan seçimlerde başkalarının da yönetime katılmasının sağlanması için meşru bir zeminde seçim bildirgeleri, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkeleri ışığında medya ve her bir vatandaşın bu düzenlemeler ve uygulamalar hakkında şaibesiz bir şekilde bilgilendirilmesi gerekir.
Ama ne hikmetse ister siyasi zeminde olsun ister STK gibi başka temsili platformlarda o koltuklara oturan istisnalar hariç uyumlu çalışma yürütebilen yok. Ne halkla barışıklar ne de medya ile. Aynı şehrin insanları olduğumuzu unutup memleket meselelerine kafa yormak yerine süregelen kısır çekişmeler.. Öyle değil mi?
Bunları gündeme taşıyınca kızıyor öfkeleniyorlar. Anlaşıldığı ve görüldüğü üzere bunların çoğu sadece kendilerini kendi çıkarlarını, kendi geleceklerini, çocuklarının geleceklerinin hesabı ve düşüncesi içindeler.
Birazda memleketin kazanması ve temsilde yenilenme, yönetimde istikrar için, Medya ve vatandaş için lütfen dürüst ve şeffaf bir seçim süreci..
Sevgiyle kalın.