Bir yıl daha biterken bir gençlik ve zindelik furyasıdır almış başını gidiyor .Bilmiyorum ne kadar farkındayız ama çağımızın hastalıklarından biride bu. Genç ve sağlıklı kalma hastalığı.. Bir çoğumuz bu hastalığın pençesindeyiz modern yaşamın getirdiği hastalıklardan bir tanesi olan sağlıklı yaşam furyasında vaziyetimiz, sağlıktan öte genç kalma çılgınlığına dönüşmüş durumda. Bu; kılığımızdan kıyafetimize kadar bizi esir almış durumda. Doğal beslenme, spor, kişisel bakım, kremler vs..Şöyle bir etrafımıza bakınacak olursak bir çoğumuz kadın - erkek, gençlerle yarışır durumda. Çoğumuzda 20 'li yaşlarda görünme takıntısı var.Aslında buradaki çelişki, uzun yaşama isteğimizin, sürekli genç kalma arzusuyla birlikte bulunması. Sağlıklı yaşam, düzenli beslenme, iç huzur herkes için gerekli ve faydalıdır ancak niyet, yaradılışı tersine çevirme, akışın önüne geçme ve bunda ısrar etme olunca hayatımızı olumsuz etkiliyor ve mutsuz oluyoruz.Farkında olmadan bu hastalık hepimizin hayatının önemli bir meselesi haline gelmiş durumda. Modern çağın gerekliliği dediğimiz bedenimizdeki zorlama gençliği nereye kadar taşıyabiliriz ki. Genç taklidi yaparken yaşımızın gereği mimikler ve davranışlarla zaten ele veriyoruz kendimizi. Yani bu çılgınlık nereye kadar kaçamayacağımız ve değiştiremeyeceğimiz bir gerçeklik var. Sağlıklı yaşam derken önce her geçen gün yayılarak artan bu salgın hastalıktan korunmamız gerek. Sağlıklı kalmak için çabalarken, yaşımızla barışık olmayı ve bunu bir komplekse dönüştürmemeyi öğrenmemiz gerek.Hepimiz genç ve çılgın olursak gençlere kim yol gösterecek. Bunu hiç düşündünüz mü ? Çoluk çocuk ,gençler kimi örnek alacak.Bu yönüyle sisteme bakacak olursak bu gençlik ve zindelik furyası hepimizi hasta etmiş durumda. Tabii ki bir yıl daha yaşlanırken ruhumuzun genç kalması, sağlıklı olmak, zinde olmak, üretken olmak, hayatın içinde olmak hepimizin arzusu ama bunun en sağlıklısı yaşımızın gereğince.Bu yazdıklarının sen neresindesin diyecek olursanız yaş almanın vermiş olduğu olgunlukla gerçekleri kabullenmek diyelim. Bisiklet ÇalıştayıSağlıklı yaşam demişken obezite' ile mücadele kapsamında öğrencilere bisiklet dağıtıldı.Sağlık bakanlığının tüm ülke genelinde yürüttüğü bu çalışma örnek bir kampanya buna bir itirazımız yok ama sağlıklı yaşama teşvik amacıyla hedef kitle çocuklar ve bisiklet kullanıcıları için önce altyapı gerekmez mi ? Yıllardır bisiklet kullanıcısı biri olarak, var olan bisiklet yollarının düzensizliği güvenli bisiklet kullanımını eziyete dönüştürüyor. Şehirde bırakın ulaşım aracı olarak bisiklet kullanmayı hafta sonu spor yapmak için bile çıktığınızda her an tehlike içindesiniz. Trafikte sağımda , solumda, arkamda araba var mı, araç kullanıcısı ne yapacak , park etmiş araçların kapısını açıp çıkmak isteyen olacak mı, aniden önünüze fırlayan yayalar, ani dönüş yapan şoförler yani hep endişe içindesiniz. Birde bisiklet kullanıcılarına hiç saygı yok. Hoş trafikte ister yaya olun ister araç kullanıcısı ya da motosiklet zaten çoğumuzda ne kural ne kaide nede saygı var.Bir hafta sonu bir bisiklet edinip yola çıkacak olursanız bırakın çocukları bir yetişkin olarak şehir içinde bisiklet kullanmanın ne kadar zor olduğunu göreceksiniz. Bu saydıklarımı ve daha fazlasını tecrübe edeceksiniz. Bisiklet kullanma kültürünü aşılayacağımız çocuklarımız ve tüm bisiklet kullanıcıları için önce altyapı çalışmaları şart.Umarım Aksaray da da bir çok ilde yapılan bisiklet yollarının iyileştirilmesi, düzenlenmesi ve mevcut durumun iyileştirilmesi konusunda bir çalışma yapılır.Sevgiyle Kalın
Dilek Eyüboğlu
Gencim Güzelim Havası
- Dilek Eyüboğlu
- 11 Aralık, 2015, Cuma 00:00
- 23637
- FacebookSayfayı Beğen
- TwitterTakip Et
- YoutubeAbone Ol
- InstagramTakip Et
- LinkedinTakip Et
- RSSServisleri