Bizim mahallenin çaptan çöken obezleri sırf gündeme gelmek için magazin peşindeler.
Ortalıkta elinde cep telefonu, fazla kilolarının etkisiyle nefesini bir yerlerden alarak sözde gazeteciyim diye gezen eskiler ne yapsın?
Ona buna sataşarak kulaklarına birilerinin üflediği, yarım yamalak, yanlış laflarla, gevezelik ederek geziniyorlar ortada.
Kaseti biraz geriye sarayım.
Bu tarihi geçmişlerle ilgili, bunları tanıyanlarla konuşuyorum.
Kimdir bu?
El cevap;
O aslında şöyle böyle. Bir zamanlar gazetecilik yapardı ama kendini çok harcattı.
Rahmetli bir gazeteci abim ile bir mecliste otururken, bu eski, bir ara kafasını bizim olduğumuz meclise soktu çıkardı.
Yakın tarih Rahmetli dedi ki ‘Bu dönemin Aksaray Belediye Meclisi üyeleriyle çok samimiydi.’
Ve sonra muhabbet uzadı, uzadı…
‘Bu ilde gazetecileri ve gerçekten bu işe emek verenlerin adlarını, mesleklerini ayaklar altına düşüren ah bu eskiler…’ diye sonlandırmıştı konuşmasını.
Şimdi gelelim bu eskinin derdine.
Aslında tamamen geçmişten günümüze hiçbir baltaya sap olamamanın verdiği acıyla ortalıkta dolaşırken yaptığı tek şey ‘Ben de varım. Beni de görün. Ben de buradayım’ falan filan.
Yav görün şu eskiyi o daha ölmedi.
Bak Eski;
Senin kulağına üfleyenler, senin için de bize üflüyorlar.
Şu yaşa gelmişsin, bir de Usta öğretici olacaksın. Yol, yordam öğrenememişsin.
Bu güne kadar onca yazdın, çizdin…
İnan küçük oğlumun umrunda bile olmadı ama birileri bizim ismimizi vermeden, yazdığın çizdiğin, kükrediğin, asıp kestiğin, aba altından sopa gösterdiğin boş beleş birkaç yazını gösterdi.
Bak, yazılarını okuyunca samimiyetle neler düşündüğümü yazayım;
‘Şeyh uçmaz, mürit uçurur’ derler ya,
Senin gibiler sayesinde bu günlere geldim.
Sen yarım yamalak, az bile yazıyorsun. Detaylı yazsan, sana bu yarım yamalak fısıltıları kimlerin uçurduğunu deşifre etmiş olacaksın diye düşünme; zaten çoğunu tanıyoruz.
Bak Eski, eksik bilgilerini tamamlayayım.
Akdeniz’e ve kıyısı olan her şehre gittim. Hatta belki dünyaya bir defa daha gelsen gidemeyeceğin birçok dünya ülkesine de zaman zaman gidiyorum.
Her Anadolu aslanı gibi eğlencenin de dibine her şekilde vurum, ki bu özel hayata girse de sen çok meraklı olduğun için yazayım da kulağına yanlış yasak bilgiler üflemesinler, benden dinle.
Hayatımda her şeyim çok açık ve nettir. Öyle ki sosyal medya hesaplarımda cep telefonum bile vardır.
Hesabını veremeyeceğim hiçbir şeyim yoktur.
Bu ülke muz cumhuriyeti değildir. Aksaray’ın durumunu düşünürsek, herkes kimin ne yapıp, yapamayacağını bilir.
Bu meslekte güzel yerlere gelmemdeki tek neden işimi severek ve layıkıyla yapmamdır.
Öyle sizin gibi kalemim satılık olsaydı tehdit ve şantaj yapsaydım ki örneklerini yaşayarak görüyoruz.
Yok olup giden onca gazeteci müsveddesi arasında yer alırdık.
Günümüzde kimse, hele hele de gazeteci, kimseleri tehdit edemez, şantaj yapamaz.
O söylediklerin, sizin gibi eskilerin iletişim çağının az olduğu dönemlerde, tam da sizin yaptıklarınızın ve yok oluşlarınıza neden olan hareketlerdir.
Sözün özü; sen kimsenin adamı olmazsın. Fiziken buna zaten müsait değilsin.
Hayır, zamanında birlikte çalıştığın insanlara soruyorum,
‘Bizim onunla işimiz olmaz’ diyorlar ama ufak tefek sen yine de kapıları yoklayıp, kendine alan açmaya çalışıyorsun. Ortak dostlarımız aynı şeyleri sana ve bana söylüyor.
Hayatında bir tane insan istihdam etmemiş, iline bir tane katkı sağlamamışsın.
Boşa yaşamış, boş boş gidiyorsun.
Sağlığında bozuk gördüğüm kadarıyla, aman koronavirus ortada dolaşıyor dikkat!
İlaveten dostlarımın adını, markasını ağzına almışsın lütfen bir dahakine besmele çekerek al.
Şu ana kadar seni, muhattap almamamın tek nedeni onlardı.
Bir de dişlerini göre göre bir hoş olduk, lütfen yapma böyle.
Beni bitireceğim diye ortalıkta gezerken sağlığından olacaksın maazallah.
Beni bitirmeye çalışan ve yok olan çok isim sayabilirim sana,
Kimseden 5 kuruş almadım falan filan edebiyatına da gelince,
Sana ve arkadaşına, hatırlar mısın bilmiyorum, tahinli almıştım Golden Apple’dan
Az da olsa bir iyiliğimiz dokundu, arkamızdan sallaman doğal.
Keşke diyorum bazen, seni gençlik yılarında tanısaydım. Şimdi bu durumda olmazdın.
Bir daha alırım…