1976 model bir dostunuz olarak ben de büyüklerimden tüp gaz, yağ kuyruklarını çok dinledim.
Rahmetli Kemal Sunal’ın filmlerinde ağlanacak halimize çok güldük.
Bir de ‘STOKÇU’ların (VATAN HAİNLERİNİN) durumlarına bakıp bakıp
“Sallandıracaksınız bunlardan bir kaç tanesini Kızılay Meydanı’nda bakın stokçu kalıyor mu?” sözlerini unutmadık…
Geçtiğimiz haftasonu Sayın Cumhurbaşkanımızın bir yerde güzel bir hitabından şu sözlerini not aldım.
“Ülkemiz ekonomik kıskaçla dizayn edilmek isteniyor.
Bu zor günlerde iyi niyetli ile kötü niyetlileri yakından görme imkanımız da olacak.
Kim gerçekten dost? Kim düşman? Kim fırsatçı, Kim vatanını, milletini gerçekten seviyor.”
Sayın Cumhurbaşkanının da bahsettiği gibi her zorluk beraberinde sahih niyetleri de ortaya seriyor.
Yıllarca bu ülkenin tüm kaynaklarından beslenen Milletin üzerinden geçinerek zengin olanların sınavı da başlıyor bir yerde.
Yine ülkenin bu zor durumundan nemalanan iki yüzlülerde bir bir ortaya çıkıyor.
Döviz kurunun artışını fırsata çevirenler;
100, 500, 1000 Dolarını sembolik TL’ ye çevirip
Yüzbinlerce dolarını saklayanlar,
Döviz üzerinden para kazanan ya da faiz artışından mutlu olanların sahte yüzlerini net görüyoruz.
Harbiden içeride dışarıda ne çok vatan haini var bu ülkede!
YA STOKÇULARA NE DEMELİ ?
Ey STOKÇULAR Bakın size bir söz söyleyeyim
STOKÇU VATAN HAİNİ
Senin baban, onun babası, onun da babası bu işleri yaptılar.
Diğer tarafa göç ederken yanlarında bir pirinç tanesi götüremediler.
Sen de götüremeyeceksin.
Haksız kazandığın para ile ne mi olacak?
Çoluğun çocuğun perişan olacak.
Oğlun çok paranın şımarıklığından uyuşturucu bağımlısı ya da alkolik olacak.
Damadın kızına zulüm ederken bırak sana hayır duası etmeyi,
“Neden daha çok kazanmadın?” diye küfredecek.
Varsa sevgilin ya da ona benzer bir muhabbetin.
Sadece cebindeki paran kadar sana değer verecek. Hatta arkanı döner dönmez genç biriyle gününü gün edecek.
Sende elindeki, hiç bir kimseye hayrı, hasenatı dokunmayan, mal varlığı ve parana bakıp bakıp keyifleneceksin.
Bir taraftan da “Ulan çok yalnızım çevremde gerçek bir dost, sevenim yok” diye için için yanacaksın.
Senin gibi düşünen ama bir pirinç tanesi götürmeden diğer tarafa göç eden babanın nasıl acılar içinde öldüğünü unutacak,
Bir gün elden ayaktan düştüğün zaman, STOKTA tuttuğun, göstermelik bozdurduğun mallarının sana hiç bir faydasının dokunmadığını anlayacaksın.
Şimdilik devran senin…
Keyfini çıkar!
Kazan! Kazan! Kazan…
Unutma cehenneme giderken Zebanilere Rüşvet veremeyeceksin.
Kalın sağlıcakla
Hepinizin kirpiklerinden öperim.
