Canım Mualime 1983 yılı güzel bir Eylül sabahı siyah önlüğüm, kel kafam, beyaz yakam ve güzel kolalı büyük bir bez mendilimleokuldayım.Heyecanım dorukta yoksulluktanbir yıl geç başladığım okuluma kavuşmuşum.İlkokul öğretmenim sevgili Perihan Engürü. Hiç unutmadımunutmayacağımda.Eşi ve kendisi Kayseri//tirnakkoydu// nin o zamanlargüzel sakin bir köyü olan Düver Köyü//tirnakkoydu// nde öğretmenlerdi.Çok tatlı iki de kızları vardı.İlk ders zili çalıp sıraya geçince tüm sınıf arkadaşlarımla heyecanla sınıfagirmek için sabırsızlanıyorduk.İlkokul yıllarımda başarılı aktifbir öğenceydim. Özellikle 23 Nisan bayramlarını çok severdim. Her resmi bayramda okuldanbaşlayıp köyün içine kadar ellerimizde bayraklarla geçit töreninde yürümek banainanılmaz bir keyif veriyordu. O yıllarda öğrendiğim en güzelhayat hikâyelerimden biriside öğretmenlerimi okul dışında gördüğüm zaman onaselam vermeden geçmeme gerektiği idi. Öğretmenlerimiz o güzel şirin lojmanlarındanbizden önce okula gelir. kışın sobayı yakarlardı.Öğretmenlerimiz yeri gelir müdür, hizmetli abla ağabey.,baba, arkadaşlarıyla koşuşurken kafasını yaran yaramaz öğrencinin sağlıkçısı olurdu.Akşam babasından dayak yiyen öğrencinin dert dinleyicisikısacası her şeyi idi. Elleri öpülesi öğretmenleraslında şuan ki konumuz ne olursa olsun bizler için en iyisini isteyen babamızdan annemizden sonraki en yakınız idi Geçen zaman her alanda erozyonyarattığı gibi eğitim öğretim ve öğretmenlerimiz ile aramızda büyük bir erozyonyarattı.Dönemi ne olursa olsun öğretmenlerimizin haklarını nasıl öderiz? diye düşünmekten alıkoyamadım kendimiBir zamanlar eğitim ve öğretimdiye başlamayalım sözlere Avrupa//tirnakkoydu// lısı Amerika//tirnakkoydu// lısı bizi bizyapan değerlerimize gıpta ile bakarken,biz izlediğimiz salak saçmadizilerin etkisinde kalarak öğretmenlerimize son yıllarda çok haksızlık ediyoruzsanırımÖğrenciler bırakın artıköğretmenine saygı duymayı. öğretmenine o ya da bu kıytırıknedenden dolayı hakaret eder, hatta fiziksel güc kullanır halegeldi.Ne düşünürsünüz? bilmiyorum amaben hala Al hocam, eti senin kemiği benim zihniyetini seviyorum Üç kuruş maaşla geçim derdinedüşen öğretmenlerimiz birde yaramaz öğrencisi vevelisiyle uğraşmak zorunda kalıyor. Devlet babası tarafından olmadıkformaliteler ve her sene değişen müfredatla canından bezdirdiği öğretmenize lütfen biraz daha saygı Milli eğitim BakanlığındaBakanından Müsteşarına kadar Eeğitim camiasından gelen onca insan nasıl olurdakendi camiasını bu kadar sıkıntıya sokar? Anlamış değilken..Bari biz biraz yüklerini hafifletelimOnlar bizden saygı ve sevgidenbaşka hiçbir şey istemiyorlar Bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum sözünü sadece lafı güzaf olsun diyesöylemekten vaz geçelim artık. Hz Ali//tirnakkoydu// ye saygısızlık oluyor. Hepinizin kirpiklerinden öperim Kalın sağlıcakla
Harun Atalay
- FacebookSayfayı Beğen
- TwitterTakip Et
- YoutubeAbone Ol
- InstagramTakip Et
- LinkedinTakip Et
- RSSServisleri