Sonunda Türkiye’deki Ulusal ve Yerel yazılı basın camiasının patronu olan Sayın Mehmet Atalay ilimize geldi. Vatandaşın bize en çok sorduğu “Aksaray’da Kaç Gazete var?”, sorusuna cevap verirken inanın bazen sayıyı bizde şaşırıyoruz. Hatta geçmiş olduğumuz yıllar da Aksaray’ımızı ziyarete gelen 11. Cumhurbaşkanımız Sayın Gül, valiliği ziyaretinde bir hayli kalabalık olan yerel basın mensuplarını karşısında görünce şaşkınlığını gizleyememiş.-Maşallah Aksaray’da ki basın mensup sayısı büyük illerde ki basın mensuplarına fark atacak kadar kalabalık demişti. Sadece Sayın Gül’mü İlimize ziyarete gelen birçok bakandan da aynı cümleyi duyduk.İlimizde Basın sektöründe yaşanan sıkıntıları sıklıkla köşe yazılarımızda dile getirdiğimiz oldu. Hatta sıkıntılarımızı en yüksek perdeden dönemin mülkü amirleri dâhil olmak üzere şimdi ki valimize kadar anlattık. Çözüm… Çözüm noktasında ne yazık ki kimse elini taşın altına koyamadı.Neden?Efem ilimizde Gazetecilik en kolay mesleklerden birisi.Farklı meslekle uğraşan iş dünyasından her kesim dara düşünce, sıkışınca Gazete sahibi oluyor. Olmak için uğraşıyor.Sanırım bir gazetenin imtiyaz sahibi olmakla işlerin daha rahat çözüleceği inancı hâsıl olmuş bu muhteremlere.Aksaray ‘ı ziyaretinde, Yerel Basın mensuplarıyla buluşan Mehmet Atalay’ın ziyaretinden neler öğrendik?1)Basın İlan Kurumundan gelen ilan parasıyla Gazetecilik yapılmaz.2) Gazetecilik mesleğiyle uğraşanların gerçek işi gazetecilik olmalıdır.3) Gazeteler kendisini geliştirmeli tiraj ve bayii satışını artırmalı.4)Fikir işçileri çalıştırmalı İlimizde yoksa bile büyük illerde işsiz olan gazetecilere teklif götürülerek kuruma kazandırılmalı. Yada mevcut fikir işçilerine sahip çıkılarak çalışma şartları iyileştirilmeli.Sayın Genel Müdürümüz hepimize o kadar güzel yol gösterdi ki.Gazetecilik ciddi anlamda yapılırsa, mesleğin nedenli onurlu güzel bir meslek olduğu ortada .Tabi bizim millet alışmış gelsin devletten ayda 8 ila 10 Bin TL sigortasını dışarıdan yatıranlarla kur kadroyu bak keyfine. Ya da nasılsa iş yerimde çalışıyor, çalışanımın zaten sigortasını yapıyorum göster gazete künyesinde.Elaman çalıştırma, tek bir dizgiciyle kurumlardan gelen haberleri kopyala yapıştır.Al sana Gazete. Devletten gelen resmi ilan parasını da al yat aşağı.Her meslek kendi içinde bir revizyona gitmezse, Canım ülkemde sıkıntılardan kurtulamayız.Ben 2009 Yılında bu mesleğe adım atarken bir gazeteci abim,” Bu işte ya devletin memurluğunu bırakacaksın yada Gazeteciliği” demişti. Şükür ki biz o dirayeti ve duruşu gösterdik. Devletin memurluğuna veda ettik.Gönül verdiğimiz mesleğimizde işimizi severek yapıyoruz.Yok, öyle hem her yerde olayım, hem devlete sırtımı dayayım, hem de Gazetecilik kisvesi altında her türlü naneyi karıştırayım.Bu devran böyle sürmez.Herkes kendi işini yapmalı.Kalbinde azıcık Allah korkusu olan herkes şapkasını önüne koyup düşünmeli ve gerçekte ne iş olursa olsun yapacağı işte kanunlara, kurallara uyarak yapmalı.Dost acı söyler dedikleri bu olsa gerek, ama gerçeklerden kaçmamalı hatta yüzleşmeliyiz.Ben 2009 Yılında ROTA Gazetesinin işletmeciliği devir aldığımda da bu sözlerimi Basın İlan Kurumuna söylemiştim aradan geçen 6 sene içinde de aynı şeyleri söylemenin mutluluğunu yaşıyorum.İşini layıkıyla yapanlara selam olsun.İlimizde Gazetecilik mesleğinin itibarının yeniden tahsis edilmesi ve bu mesleği severek icra edenlerin ortaya çıkması için herkes üzerine düşen görevi yapmalı.İki kelimeyi bir araya getiremeyen haber yazmaktan aciz, hayatında tek bir kitap okumamış hatta kendi gazetesinde çıkan haberlerden bile bi haber olanlar lütfen bildiği işi yapsın.Lütfen bizim eksik ve yanlışlarımızı da yüzümüze söyleyin, düzeltelim.Kalın sağlıcaklaHepinizi Kirpiklerinizden Öperim.
Harun Atalay
Bu Devran Böyle Sürmemeli
- Harun Atalay
- 11 Aralık, 2014, Perşembe 00:00
- 81166
- FacebookSayfayı Beğen
- TwitterTakip Et
- YoutubeAbone Ol
- InstagramTakip Et
- LinkedinTakip Et
- RSSServisleri