Konuşmaya başlayınca mangalda kül bırakma, eleştir eleştir…
Kimseciklerin göremediği yerde selfi çekelim samimi pozlar falan filan.
Yan yana geldi mi duvarlarla göz göze gel, sonra onca lafı yut.
Aslında bu yukarıda yazdıklarım insanlık tarihi kadar insan geçinenlere yapılmış bir davranış şekli.
Çoğumuzun yaptığı davranış bozukluğunu anlatayım biraz.
“Efendim Başkan ukala, şu tribüne oynuyor, kendini düşünüyor. Bu yanlış yapıyor, o şu insanlarla daha samimi.
Şu insan ayırt ediyor, Bu alkolik vur kadehe usta, abi ikinciyi de doldurayım mı?
Öbürü aman aman yapmayalım, etmeyelim.
Diğeri “Kardeşim daha nereye kadar susacağız?” Bir diğeri aman aman pamuklara sarıp sarmayalım.
Sonraaa…
Bu kadar ve daha fazla lakırdının içinden çirkince çık, sonra selfiler çektir.
Ulan biraz delikanlı olun.
Söylediğiniz sözün, eleştirinin çok değil birkaç dakika arkasında durun desek kaç dakika kaldı diye soracakları tanıyoruz.
Sen kuytu kenarda söv sövebildiğin kadar, herkese her şeye.
Sonra git sövdüğün adamın yüzüne gülücükler dağıt.
“Yeni mi öğreniyoruz bu davranışları, günaydın” diyenleri duyar gibiyim.
Yukarıda da yazdığım gibi, bu insani olmayan ama insan kılığına girmiş, böylesi riyakar iki yüzlü davranışlar, insanlık tarihi kadar eski. Biliyoruz da!
Bu kadar da değil be! Pardon bu kadar ve daha fazlasıymış.
Canlar ya olduğumuz gibi görünüp ya da göründüğümüz gibi davranmak bu kadar zor değil.
Hayatım boyunca fesatlık yapanlarla çok yüzleştim.
Çoğu her söylediklerinin arkasında duramadılar ya da “Bana böyle diyorsun da orda neden böyle davranıyorsun?” sorusuna
Yahu “Ah işte bakma” diyenlerin yüzüne ben tükürüyorum.
Öyle kaşarlanmışlar ki “Yarabbi şükür” diyenleri bile oldu aralarında.
KIRMIZI
Ey Aksaray “Kırmızıyı” çok sevdik sanırım.
Onca emek, onca çalışma, onca tedbir falan filan derken. Hala KIRMIZIDAYIZ.
“Kırmızı olsun 5 fazla olsun” anlayışı Covid için geçerli değil, bakınız yanlış yapıyoruz.
Her geçen gün hepimizin hayatı daha da zorlaşıyor.
Yastık altındakiler bitti, esnaf hepimizin ya babası ya kardeşi ya akrabası. Neticede şurada iç içe yaşıyoruz.
Olmuyor böyle.
Şu korona illetini artık şu ilden bir def edelim. Şehr-i Süleha diye ortada gezmeyle olmuyor bu işler.
İyilerin şehrinde, kötülerin ve Covid’in ne işi olur efem? Sizce de bu işte bir yanlışlık yok mu?
Lütfenden anlamayana bir de ‘Please’ diye yazıyorum.
Kalın sağlıcakla!
Hepinizin Kirpiklerinden Covid tedbirleri kapsamında öpüyorum.
Yorum Yazın