Harun Atalay

Harun Atalay

Mail: atalay.ekspres@gmail.com

Bıçaklama Olmamış Sen Öldür De Gel

            Hafta sonu alkollü ve çeşitli suçlardan bir hayli kabarık dosyası bulunan bir şahıs,

            Akşam saatlerinde vatandaşların gözleri önünde, elinde kocaman bir bıçakla 2 kişiyi yaralıyor.

            Ben hukukçu değilim bu makaleyi yazarken birkaç deneyimli avukatla görüştüm.

            Bakınız hafta sonu yaşanan bıçaklı saldırgan dehşetini anlatmadan önce biraz geriye gidelim.

            Gazeteci Armağan Şen bir hafta önce kendisini bıçakla yaralayan şahıs hakkında suç duyurusunda bulunuyor.

            Aradan bir hafta geçiyor suça bulaşmış bu müptezel, tehdit ettiği kişiyi ya da kişileri bıçakla yaralıyor.

            Olay akşamı saldırgan 170 promil alkollü

            Saldırgan kocaman bıçağı ile ilk saldırısını Gazeteci Armağan Şen’in göğsüne yapıyor ve Armağan Şen’in göğsüne 4 dikiş atılıyor.

            Gazeteci Armağan Şen saldırganın elindeki bıçağa müdahale ediyor ki saldırgan  başka hayati organlarına darbe vurmasın. Parmakları kesiliyor ve hafta içi parmaklarından ameliyat olacak.

            Ve saldırgan 2. kişiyi bacağından bıçaklıyor.

            Çevredeki vatandaşların müdahalesiyle saldırgan etkisiz hale getiriliyor. Polis olay yerine geliyor, saldırganı alıyor. 

            Saldırgan ifade verdikten sonra serbest kalıyor.

            Sayın adalet uygulayıcıları biz de avukatlarımıza sorduk ‘ne olmalıydı?’ diye.

            Saldırganın tutuklanması için illaki Gazeteci Armağan Şen’in canlandırma odası ya da morgda mı olması gerekiyordu?

            Saldırgan alkollü ve saldırdığı kişinin göğsüne bıçak darbesi sallamış. 4 dikiş atılmış.

            Saldırgan bilerek ve planlayarak daha önceden tehdit ettiği kişilerin yanına gitmiş, hesap sormuş.

            Saldırganın üzerinde taşıdığı rambo bıçağının nedenli bir silah olması lazımdı ki tutuklansın?

            Saldırgan kendi isteği ile eyleminden vazgeçmemiş.

            Saldırgan vatandaşların gözleri önünde, aktif bir saatte eylemini gerçekleştirmiş.

            Aynı saldırganın hakkında çeşitli suçlardan dosyası bulunmakta.

Kısaca görüşlerini aldığım birden fazla avukat  bu hadiseye şöyle yorum yaptılar.

Saldırgan planlayarak ve kasten adam öldürmeye teşebbüs etmiş.

Olayın durumuna göre tedbir amaçlı saldırgan şahıs tutuklanabilir.

            Saldırganın bu tür eylemler yaptığı zaman başına ne geleceğini bilmesi açısından bir uyarı olur.

            Mahkeme süreci devam eder, saldırgan ilk mahkemede serbest bırakılır, mahkemenin nihai kararından sonra suça göre cezası verilir.

            Adalet milletin can ve mal güvenliğinin teminatıdır.

            Adalet caydırıcı kurallarıyla toplumda huzuru tesis eder.

            “Şimdi sen bunu iyi bıçaklayamamışsın, git adamı öldür gel”

            Ya da bu tür eylemleri düşünen şahıslar “Bakın adamı vurmuşlar, bıçaklamışlar bir şey olmuyor” diye düşünüyorlarsa ne olacak?

            Ya saldırıya uğrayanlar her an tehlike nereden gelecek diye tedbir alıp, yaşam tarzını değiştirip, kendi savunma mekanizmalarını tesis etmeyi düşünmeye başarlarsa?

            Kısacası son yıların en çok konuşulan, tartışılan “Adalet terazisi şahısların hal ve yaptıkları işlere göre mi adalet dağıtacak?” sorusunu akla getiriyor.

            Bu saldırıya uğrayan Gazeteci Armağan Şen değil de başka biri olsa ve aynı şartlarda saldırıya maruz kalsaydı?

            Bizim adaletten başka gidecek bir kapımız yok.

            Adaletin de uygulayıcıları bizden iyi bilir ki herkes için mutlaka adalet bir gün ihtiyaç olabilir.

            Kalın sağlıcakla.

            Hepinizin kirpiklerinden öperim!

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar