2019 Yılının bu son günlerinde bu yıl en çok konuştuğumuz konuların ilk sırasını ekonomi aldı.
Üreten iş ve istihdam sağlayan bir toplum olma yolunda ilerlememiz gerekirken,
Ülke genelinde 5 Milyon sınırına dayanan işsizlik ortamı varken,
Bir elin parmağını geçmeyen girişimcinin çilesi ne zaman bitecek arkadaş?
Birkaç müteşebbis borç harç bir işletme açıyor.
Anasından emdiği süt burnundan geliyor.
Ülkenin Cumhurbaşkanı, her fırsatta iş için istihdam için işletme açan iş insanlarına, destek olun çağrısı yapıyor.
Kraldan çok kralcılar bu çağrıları duymazlıktan gelerek, iyi polis kötü polis oyunu oynuyor.
Gözünün üstünde kaş var, şu var, bu eksik, şu yönetmeliğe uymaz falan filan…
İşin ilginci kitabına uyduran uydurana, ya arkadaş diyorsun şu nasıl olmuşta bu olmuyor diyorsun.
“O kötü örnek” diyor, kötü dediği örneğe dokunamıyor bile.
Daha trajikomik olan ise ilde ki şehrin emini müdürüne talimat veriyor, müdürün keyfi yeterse, işine gelirse, verilen emri epeyi bir salladıktan sonra zor bela gidip bakıyor.
Canlar
Gün geçmiyor ki hepimizin oylarıyla seçtiği süreli sınırlı makamlarda bulunanlar kibir hastalığına tutulmuş, hastalığının çaresine bakmıyor bile.
Adam sendecilik, kişiye ve isme göre muamele.
Emre itaatsizlik görev ve yetki karmaşası, işlerin ağırdan alınması ve daha birçok hastalık sarmış bazı kurumları.
Makam sahipleri, çevresindeki yardımcıları başta olmak üzere çevresini sarmışların olanı perdelemesinden işin ciddiyetinin farkında değil.
Ufak tefek dokunuşlarla, resim karelerindeki samimiyetsiz tebessümle yukarıda yazılanlar kapanmıyor.
Cumhurbaşkanı hafta sonu bir programda yaptığı konuşmada;
"Kibir en büyük isyandır. İnsan gönlünü kıranların biz de partideki görevleriyle ilgili kalemini kırarız" diye uyarıda bulunuyor.
Buralarda Sayın Cumhurbaşkanının uyarılarını duyan yok.
Sonrada nasıl oldu da büyük şehirlerde kaybettik, ilimizde hepi topu bin 238 oyla kıl payı seçimi kazandık.
Bu soruyu soranların, bu sorunların çözümü için hiçbir çaba göstermeyenler olduğu aşikârdır.
Gerçi makamlarda ki bir takım muhteremlerin gelecekle ilgili siyasi hiçbir kariyer düşüncesi olmadığı için…
Birçoğu tepeden inme hasbelkader şanslı çocuklar, oldukları ve rüyalarında göremeyecekleri makamlara geldikleri için neden yukarıda yazanlara dikkat etsinler.
Onlar için bu beş senede ne yaparlarsa kardır.
Sonrası için hoop bir devlet dairesinde memuriyet hayatına dönüş, nasılsa iş hazır mantık bu.
Sevgili yolcular lütfen bizler hancı, sizler yolcusunuz.
Yolunuzun açık olması için biraz dikkatli ve iyi bir ekiple size verilen görev ve yetkileri layıkıyla yerine getiriniz.
Yolunuz açık olsun.
Kalın sağlıcakla.
Hepinizin kirpiklerinden öperim.