Geçtiğimiz haftanın kısa bir panoramasını çıkartalım istedim.
Amerika’yla yaşanan gerilimin her geçen gün tırmanmasından başlayarak, ulusal basın çok üstüne düşmese, görmezden gelse de…
Başbakanımızın ve beraberindeki heyetin Amerika’ya gerçekleştirdiği ziyarette heyetimize yapılan saygısızlıktan bahsetmek istiyorum.
Amerika ile iyiden iyiye soğuk savaşın tam ortasındayız aslında.
Oysa ben ve benim gibi düşünen birçok insan Amerika seçimlerinde Donald Trump’ı desteklemiştik(!)
Neden Trump?
Donald Trump’ın rakibi Hillary Clinton, melek görünümlü sağlam bir şeytandır aslında.
Bağnazlık derecesinde bir Hristiyan olmasıyla bilinen Clinton ayrıca Amerika’da yuvalanan FETÖ Terör örgütüyle sıkı fıkı olmasıyla da bilinmekte. Hatta bu terör örgütünden seçim için sağlam bir bağış aldığını da bilmeyen yoktur.
Hal böyle olunca Trump iyidir demiştik…s
Ama Fönlü Moruk Trump’ın Ülkemize karşı ülkesinin tavrını hiç mi hiç beğenmiyoruz.
Suriye’den silinen Amerika bunun faturasını bize kesiyor.
Rusya ile her geçen gün iyiye giden ilişkilerimizden oldukça rahatsız.
Sayın Cumhurbaşkanımız bu hafta ile birlikte bir yıl içinde 9. Kez Rusya’ya gidiyor.
NATO’nun büyük bir skandala imza atması,
DEAŞ Terör örgütünün Amerikalı gözetmenler ile Rakka’dan ayrılması,
Almanya’nın düşmanca tavrının devam etmesi derken asıl bomba bu hafta içinde Amerika’da Rıza Zarrab’ın başlayacak mahkemesi…
Uluslar arası arenada Ülkemize karşı sağlam sinsi bir abluka uygulanmakta.
Bu restleşmenin sonu nereye kadar gider bilinmez ama 2018 -2019 Yılını hedefleyen Batılı zihniyetin Ülkemize karşı pekte iyi niyetli olmadığı aşikâr.
Uyanık olmak uyanık kalmak zorundayız.
Neticede bizim bizden başka dostumuz yok sözünün özüne inip bu sıkıntılı süreci Sayın Bahçeli’nin yaptığı çıkış gibi Ülkemizi yönetenlere karşı tam destek olarak toplumumuzun gönlüne nakşetmeliyiz.
Sayın Bahçeli’nin Ak Partiye tam destek, koşulsuz destek sözlerinden rahatsız olan zihniyetin kaos peşinde olduğunu açık ve net bir şekilde görmekteyiz.
Sayın Bahçeli DSP, ANAP, MHP Koalisyonunda da fedakârlık yaparak hükümette kalıp sağ ve solun bugünkü birbirini anlama ve birbirine tahammülünü sağlamış, Ülke insanlarımızın düşüncesi, ideolojisi, yaşam tarzı ne olursa olsun birlikte yaşayabileceği felsefesinin temellerini atmıştı.
Tabi o zaman da sağlam eleştirilmişti. Rahşan Hanımın laflarını neden yuttu? Diye soruldu ama geçen yıllar Sayın Bahçeli’nin ne derecede sağlam durarak önce Ülke sevdalısı olduğunu kanıtlamıştı.
Özetle güzel ülkemi bekleyen sıkıntılı günleri atlatmanın son düzlüğüne girmişken, birlikteliğimizi perçinlemek için Sayın Bahçeli’nin geçtiğimiz haftaki çıkışını destekleyelim.
Çatlak seslere, kapı kapı gezenlere çok da itibar edilmemeli!
Kalın sağlıcakla,
Hepinizin kirpiklerinden öperim.
