Hiç kuşkusuz ana gündemimiz COVİD-19 ve sağlığımız ama iki hayati konuyla boğuşuyoruz.
Ekonomik kriz ve pandemi.
Vatandaş olarak iki sorunla da de günü kurtarma hesabıyla baş etmeye çalışıyoruz.
Muhalefet pandemi sürecinin getirdiği sorunları, ekonomik sıkıntıları, esnaf ve çiftçinin yaşadığı sorunları, işsizliği, işçinin, emeklinin, memurun, sağlık çalışanlarının sorunları ile atama bekleyen öğretmen adaylarının beklentilerini gündemden düşürmüyor.
Diğer siyasal yaklaşımlar ise cabası.
Belki de muhalefet uzun zamandır hiç bu kadar kendisini güçlü hissetmedi hissettirmedi. Bu konuda bir sıkıntı yok.
Fakat…
Günümüz gerçeğinde vatandaşın sorunlarına dönük ne sonuç var peki ortada. Hiç.
Hem iktidar hem de muhalefet bildiği tek klasik yöntem üzerinden kendi kavgalarında.
Perperişan halimiz üzerinden varlık savaşı ve algı yönetimi yapıyorlar.
Hem bireysel hem de toplumsal olarak sinirlerin oldukça hassas olduğu bu dönemde, iktidarda muhalefette gözden düşmüş durumda iyice.
Tüm bunların üstüne birde tuz biber aşı meselesi geldi ki hepten evlere şenlik.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, aşı konusunda ilk tarihi verdi. 11 Aralık.
İlk kimlerin aşı olacağını açıkladı. Yol hartası belirlendi. Amma büyük sorular ve endişeler de zihnimize yerleşti. Verilen tarihte aşılar vurulmaya başlanacak mı? Gelen aşı güvenilir mi? Aşıyı yaptıralım mı, yaptırmayalım mı? Aşı’ da tartışmayı abartıyor muyuz?
Ticari yaklaşım var mı? Ve dahası.
Tüm bu sorularla korku salgını da başladı.
Nasıl başlamasın. İktidarı, muhalefeti, medyası, kurulu, uzmanı derken her kafadan bir ses, aslı astarı hangisi doğru bir araba laf, bilgi kirliliği ve yine bol bol polemik.
Cevaplanması gereken sorular bu hengâmenin içinde geçiştiriliyor. Aşı öncesi tartışmalar ortada, aşı sonrası içinse uzun bir yol var önümüzde. Aşı olsak da maske –mesafe ve hijyen kuralları devam edecek. Ne zaman normale döneceğiz sabırsızlığıyla aşı etkileşimi ve sonuçlarını hep birlikte tecrübe edeceğiz.
Kitap Önerisi:
Kitap: Beyaz Zambaklar Ülkesinde
Yazar: Grigory Petrov
Bu hafta ki kitap önerimi değerli kılan bir özellik var. Sizlerle paylaşmadan geçemeyeceğim. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, bu kitabın askeri okullarla birlikte diğer okulların müfredatına girmesini istemiş. Bu özelliği ile daha değerli bir kitap olarak farklı bir bakış açısıyla okuyacağınızdan eminim.
Sevgiyle Kalın.
Yorum Yazın