Asgari ücret kelime anlamıyla en az, en aşağı, en düşük demek.
Hali hazırda ülkemizde 10 milyonun üzerindeki asgari ücretle hayatta kalma mücadelesi vermeye çalışanların beklentilerinin cevabını beklerken yazıyorum.
“Asgari ücret 4 bin mi olsun 5 bin mi?” olsun derken…
Bu yazıyı kaleme alırken Dolar 14.301… tırmanışını sürdürüyordu.
Canlar trajikomik bir durumdayız ve bunun hepimiz farkındayız.
Örneğin asgari ücret 10 Aralık Cuma günü belirlenmiş olsaydı, Cuma günü doların kuru 13.50 olarak kabul edersek 297 Dolar, 4 Bin TL olan asgari ücrete denk geliyordu.
Bu yazıyı kaleme adlığımda dolar 14.301… Bugün asgari ücret 4 Bin TL olsa yaklaşık 280 dolara tekabül ediyor.
O da asgari ücret 4 Bin TL olursa hesabından.
Daha asgari gelirlinin cebine parası giremeden, 17 Dolar, 243,1 TL 3 gün içinde buharlaştı bile.
Öyle ki kur artışından dolayı başta temel gıdalara ve tüm temel ihtiyaçlara gelen zam mı söylemiyoruz bile.
Sadece 2 günlük kur farkından dolayı asgari ücretlinin cebinden yüzde 5 uçtu bile.
Asgari ücret 5 Bin TL olsun.
Bence az bile, fakat kur artışındaki bu artış devam ettiği sürece, işçisi, memuru, çiftçisine gelecek zam, destek hiçbir işe yaramayacak.
Bir de işçiye, memura ve diğer sektörlere yansıyacak zamların işverene yansıması ne olacak? Soran yok…
Yapılan tüm görüşmelerde halk arasındaki tüm röportajlarda ortak görüş maaşlara yapılan zamların işverene yükleyeceği girdi maliyetlerinden dolayı, işsizlik oranının yükseleceği yönünde.
Hali hazırda evi kira olan 4 kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı 10 Bin TL bir kişinin yoksulluk sınırının 3 Bin TL olduğu ülkemizde
Asgari ücretle insanlar geçinme değil, hayatta kalma, var olma mücadelesi vermekte.
Hani güzel bir şarkı vardır.
“Bulgur ile tarhana, fakirlik bizden yana.
Kurban olam oy ana. İnsanın yozu kaldı.”
Böylesi zor bir süreçten geçerken bir de devletin istihdama yönelik verdiği uygun kredileri dövize çevirip, mevduat hesabı açanlara nasıl bir sıfat yakıştırsak? Diye düşünüyoruz.
Parası olana hiçbir kötü sıfatın yakıştırılamadığı günümüzde…
“Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!”
Kalın sağlıcakla.
Hepinizin Kirpiklerinden Öperim.
Yorum Yazın