2020
Evet, henüz yılsonuna gelmiş değiliz ama gelişmelerin hızına yetişmek mümkün değil. Felaketler yılı olarak hatırlayacağımız bu yılda farklı bir hareketliliğe dikkat çekerek bu yılın siyaset açısından da kritik bir önem taşıdığı. Aslında ülkemiz siyaseti açısından değil, dünya siyaseti açısından da fırtına gibi geçen bir yıl.
Hareketlilik başlığını açacak olursam:
Bu yıl içerisinde birbiri ardına kuruluşu gerçekleşen siyasi partiler. Ocak ayından bu güne kurulan parti sayısı 17.
Önümüzde ki aylarda da yeni partilerin kurulacağı sinyalleri bir tarafa bu rakam bile siyasi partiler kronolojisine bakıldığında rekor anlamına geliyor. Toplam siyasi parti sayısı ise 97’ye çıkmış.
İç siyaset, dış siyaset.
Siyaset toz duman. Son dönem Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın sosyal medyadan duyurduğu istifası. İyice karışan siyaset ve ekonomi üstüne Cumhurbaşkanımızın partisinin grup toplantısında yaptığı ve herkesi kilitleyen “ Gerekirse acı reçeteden kaçınmayız” açıklaması.
Erken seçim mi var acaba?
Ama yazımın çıkış noktası bu değil.
Yerel siyaset sahnesinde Ali Babacan önderliğinde Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) olarak Aksaray İl ve İlçe teşkilatlanmasında ipi göğüsleyen kadınlar.
Merkez siyasette bu yıl içerisinde kurulan ve ilimizde dâhil tüm Türkiye genelinde büyük bir merak ve teveccüh ile takip edilen DEVA Partisi sahaya indi.
DEVA Partisi Aksaray İl ve Merkez İlçe teşkilatları kuruldu. Başkanları belirlendi. Çalışmalar titizlikle yürütülürken henüz yeni kurulan İl Başkanlığı ile ilgili keskin değerlendirmelerde bulunmak doğru olmaz. Toplumda ve kamuoyunda nasıl etki yaratacakları merak konusu.
Ancak kurucuisimler incelediğinde, kadınların etkinliği göz dolduruyor. Beyefendileri es geçiyorum kusura bakmasınlar. Zaten erkek egemen siyaset biçiminde varlık göstermek çok ayrı bir mücadele. Bu nedenle, bir kadın olarak dayanışma duygusuyla yeni bir oluşum içerisinde siyasete atılan hanımefendileri özne yapıyorum.
Başta DEVA Aksaray İl Başkanlığı Genel Sekreterlik görevini üstlenen Şehir Plancısı Demet Peker hanımefendi gibi.
Tabii ki tüm kadın üyeleri dikkatle takip diyorum.
Eğitim düzeyi yüksek, çeşitli sivil toplum kuruluşlarında ve sosyal sorumluluk projelerinde görev almış bilgi ve birikim sahibi bu hanımefendilerin, siyasette var olma mücadelesi vermeleri umut verici. Başka bir bakış açısı ise artık toplumun her kesiminin kadın siyasetçiye daha farklı bir sempati ve bakış açısıyla yaklaşması. Kadınlar siyasette olduğu zaman üslubun değişeceği, daha doğru kararlar alınacağı ve yolsuzlukların azalacağı inancı gibi vs. Umuyorum ki hangi partiden olursa olsun siyasete katılım sağlayan liyakat sahibi tüm kadınlarımız siyaset alanında daha fazla aktif rol oynarlar.
Partileri tarafından önümüzde ki seçimlerde adaylıkları dâhil her konuda desteklenirler.
Umut geleceğe dönüktür ve iyi şeylerin olacağı beklentisi içerisinde olmaktır.
Bu haftanın kitabı: Şeker Portakalı Yazar: Jose Mauro De Vasconcelos
Sevgiyle Kalın.
Yorum Yazın