Kaçanlar, göçenler, batanlar, devam eden batık beklentileri...
Hafta içi otomotiv, inşaat, hayvancılık sektörü başta olmak üzere,
Birçok alanda ticaret yapan kıymetli bir iş insanın yanındaydım.
Özellikle bu al sat, halk arasında bozdurma kırdırma olarak bilinen işlerden açıldı konu.
Bu kıymetli iş insanı masasının altından önce onlarca tapusunu çıkardı,
Ardından bitmiş çek defteri koçanını.
Başladık enine boyuna ‘Aksaray’da neler oluyor’u konuşmaya.
O anlattı ben dinledim.
‘Bakınız Harun Bey kardeşim,
Aslında olan aç gözlülük; alanın da satanın da fazla para kazanma hevesi.
Hangimiz daha çok kurnazız bunun ayak oyunları.
Aksaray’da emlak başta olmak üzere kırık leblebinin bile satışının en önemli açıklaması bu şekilde.
Peki ne olacak bu işin sonu?
‘Temmuz’un sonuna şöyle birkaç batış daha göreceğiz.’
Peki Aksaray’a zararı ne olacak bu durumun?
‘100- 150 kişi batar ya da çok büyük zarar görürler.’
Aksaray’a maliyeti ne olur?
‘1 Milyar TL üzerinde bir kayıp para olur.’
Peki diyorum nasıl düşüldü bu duruma,
‘Aslında hep vardı ufak batan çıkan çok ama bu sefer batanların sayısı fazla olunca iş çığırından çıktı.’
Diyor ve devam ediyor iş insanı,
‘Aslında yaşanan ekonomik sorunlarda bu işe biraz tuz biber oldu.
Otomobil ve konut fiyatlarının birden yükselmesi, banka kredilerinin geri çağrılması, kredilerin askıya alınması ve kredi kartlarındaki avans sıkıntıları, bankaların ipotek karşılığı verdiği kredilerini askıya alması sektörü zora soktu.
Bu al satçılar aldıkları ev, arazi ya da otomobil için kredi kullanabiliyordu.
Her şey bir anda bıçak gibi kesildi.
Evet bunlar bir sebep ama asıl bu duruma düşmenin net adı tefecilik.
Tefecilik Aksaray’ın en önemli sorunu’ diyor bu iş insanı.
‘Maalesef kanunen bunun bir yaptırımı ve çözümü de yok.’
Nasıl yok tefecilik suç değil mi?
‘Evet suç ama tefeciler kanunu boşluğu çok iyi biliyor ve ona göre yöntemler geliştiriyor.
Ayrıca tefeciliğin bir suç olması için adliyeye şikayetçinin müracaat etmesi gerekmekte,
Tefeciyle çalışan hiç kimse kolay kolay şikâyete gitmez.’
Peki işin bir de inanç konusu var diyorum, hani Müslüman faiz tefe falan...
Gülümsüyor iş insanı, ‘Onun da birçok takiyesi var.’
Allah Allah nasıl yani?
‘Şöyle bir malın üzerine yüzde 50’den fazla yazılmaz ama o mala takla attırarak yüzde 100 olur.
İstersen 1 milyonluk malı sana 3 ay vade ile yüzde 50 veririm.
Sen zaten bu malı satacaksın paraya ihtiyacın var.
Senden bu malı tekrar yüzde 50 -30 neye anlaşırsak tekrar alırım.’
Vay vay vaykine ne vay!
Ne diyelim haklı olarak alan satan memnun, bu şekilde mal alanda sence hiç mi sorun yok’ diyor.
Haklısın demekten başka bir cümle çıkmıyor benden.
Canlar aslında bu 100 yıldır bilinen bir yöntem.
Sadece Aksaray’a özgü bir durum da değil.
Bence tüccarlar değil bu yöntemlerle kolay yoldan para kazanmayı hayal edenler haksız.
Tabii bu durum sadece bu anlatılanlarla sınırlı değil.
Daha çook farklı işleyişler ve durumlarda var ki neler neler...
Kalın sağlıcakla,
Hepinizin kirpiklerinden öperim.
Yorum Yazın