Geçtiğimiz hafta Hamit Özkök’ün Aksaray Belediyespor ile ilgilendiği duyumunu alınca hemen yanına gittim.
Hamit Başkan’a “Hayırlı olsun Aksaray Belediyespor” dediğimde
“Harun kardeşim arkadaşlar arasında böyle bir muhabbet geçti. Biz de bir bakalım dedik” dedi ve başladık muhabbete.
“Olur olur başkanım. Neticede siz Borsa’ya başkan olduktan sonra yapılan işler ortada. Hizmet odaklı bir anlayışınız var. Neden olmasın?” dedim.
“Ama bu konu biraz farklı ve teknik de bir konu” diyince “Hele bir anlat bakalım” dedi.
“Başkanım evet futbolda para çok önemli ama her şey de para demek değil.
Başkan olmak var dolgu malzemesi olmak var. Bundan önceki başkanlardan birisi dolgu, diğeri dolgu olmadığı için ayrıldı.
Neticede davul sizin boynunuzda. Tokmak bir başkasında olursa bu iş olmazzzzzz.”
Diyince “Harun beni az çok tanırsın. Benim içinde bulunduğum bir oluşumda böyle işlere müsaade etmem” dedi
Haydi, hayırlısı dedikten sonra konuştuk oradan buradan şuradan.
Muhabbetimizin sonlarına doğru “Ben” dedi “Harun kardeşim olursam yönetimimizi farklı bir şekilde oluşturacağım.
Futboldan anlayan, bu işin içinden gelen ekmeği emekçiye vereceğimiz bir anlayış olacak.
Taraftar da olacak. Gazeteci de futbol insanları da iş insanları da kısacası şehrin tüm dinamikleri ile bu işe hevesliyiz. Bakalım hayırlısı” dedi.
Hamit Başkan bu ilin en renkli siması. Bence bulunduğu alanda başarılı bir STK Başkanı. İlin sorunları için defalarca birçok eylem yapmış, toplumu hareketlendirecek kitleleri arkasından getirecek bir yapısı var.
Bu futbol biraz farklı bir durum. Hele hele de Hamit Başkanın bu konuyla ilgili her hangi bir deneyimi ve geçmişi yokken.
Ben olursa eğer Hamit Başkanın bu konuda da başarılı olacağına inanıyorum. Tabi yönetimiyle birlikte.
Geçtiğimiz sezonda yapılmış hatalardan ders çıkartılarak sıkı bir disiplin ve çalışma ile zor diye bir şey yok imkânsız zaman alır.
Ne diyor Sezen abla bir şarkısında
“Bayraklar donanmış caf caflı.
Simitçi, gazozcu, kebapçı hopa şinanay” olmasın.
NORMALLEŞİYORUZ
Bu lanet virüsün çıktığı Wuhan kentinde millet diskoteklerde eğlenmeye başlayalı nerdeyse 8 ay oldu.
Avrupa’da Covid’in en yoğun yaşandığı başta İspanya, İtalya ve İngiltere’de maskeler atılalı yaklaşık 3 ay oldu.
Hani millet aya biz yaya hikâyesinden yola çıkarak ne oluyorsa dünyada, bizde biraz tam tersi istikametinde seyrediyor olaylar.
Neticede Haziran ayının başından itibaren bir normalleşme sürecine biz de giriyoruz artık.
Tabi bizim normalleşme sürecimiz anormalleşme üzerinden gelişecektir diye düşünmeden de edemiyoruz.
Canlar, hafta sonu turizmin Başkenti Antalya’daydım. Ufak tefek turizmde hareketlilik başlamış.
Lakin bu korona süreci Ülkemin her ilinde olduğu gibi özellikle Antalya esnafının da belini bir hayli bükmüş.
Tüm yurttaşlarımızın gözü kulağı açıklanacak normalleşme sürecinin kapsamında.
Covid tedbirleri kapsamında iyi hazırlanılmış bir normalleşme sürecine SU kadar ihtiyacımız var.
Esnaf yardım mardımdan öte çalışmak istiyor. Sadece esnaf mı 7 den 70’e herkes!
Haziran ayı ile birlikte ekim ayı sonuna kadar normalleşme süreci Ülkeye inanın derin bir nefes aldıracak.
Kalın sağlıcakla,
Hepinizin kirpiklerinden öperim.
Yorum Yazın