7 Haziran seçimleri için milletvekili aday listeleri nihayet açıklandı. Siyasi partilerin aday listelerini açıklamalarının ardından her ilde olduğu gibi Aksaray'da da dalgalanmalar oldu. Herkes kendine göre listeleri ele alıp analiz yapıyor. Listeler açıklandıktan sonraki birkaç gün bu kaçınılmaz. Milletvekili olmak amacıyla müracaat eden her aday adayının gönlünden geçen listelerde yer alabilmektir. Onlarca, yüzlerce müracaat arasından sıyrılarak ilk üçe girmek elbette zor ve uzun süreç. Aday listelerinin en büyük sürprizi ise Ak Parti'de yaşandı. Büyük beklenti içindeki aday adaylarının çoğunluğu hayal kırıklığı yaşarken şehirde de bir duraksama ve şaşkınlık hali yaşandı. Listede sürpriz olan isim Nevzat Palta oldu. Şimdiye kadar dillendirilen listelerin hiçbirinde yer almaması alsa da aday olması konusunda "Allah yazdıysa bozsun" temennileri onu kamuoyunda sürpriz yaptı. Ancak tarafsız siyasi gözlemcilerin bu isme dikkat vurgusu her zaman oldu. Ön seçimle isimlerin belirlendiği CHP’de liste heyecanı yaşanmadı. MHP'de ise beklenen oldu. Genelde lidere ya da partiye oy veren seçmenin tercihlerinde aday tercihleri seçimin kaderini değiştirecek mi bu etkiyi hep birlikte göreceğiz. Tartışmalar yerini giderek partilerin ve liderlerinin seçim söylemlerine bırakacak. Listelerin açıklanmasının ardından koalisyon ihtimalleri konuşulmaya başlandı. Özellikle Ak parti listesinden çıkan isimlerden kimse yeni bir şey beklemiyor. Ak Parti il teşkilatının önünde zorlu bir dönem var. Bu objektiften baktığımızda yeni dönemde MHP Aksaray'dan en az bir Milletvekili çıkaramazsa bu büyük bir başarısızlık olarak görülecektir. Kamuoyunda ve Sosyal Medyada ki tepkilere bakılacak olursa bırakın biri MHP’nin iki Milletvekili çıkarmaması bana göre büyük sürpriz olur.Ama… Pek tabii ki Ak Parti misyonu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2023 vizyonuna inanan seçmenlerin aday listesine bakış açısı çok önemli. Keza seçmen Erdoğan'ın etkisinden ve otoritesinden kurtulabilmiş değil. Sonuç ne olursa olsun kazanan Aksaray olsun dileğiyle.10 Nisan…Çalışma şartları en zor ve riskli olan meslek gruplarından biridir polislik. Yıllarca her türlü zor şart altında, gece gündüz demeden çalışarak en fazla 3.000 lira civarında maaş alabilen polisimiz, karşılıksız ve insanî ölçülerin dışında mesai yapmaktadır. Ülkemizde İntihar oranı en yüksek meslek grubu maalesef Polis’lik mesleğidir. Kamuoyunda Polis teşkilatının sorunlarının genelde parasal olduğu yönünde yaygın bir kanı olsa da günümüzde sorunların büyük çoğunluğu parasal olmaktan daha da öteye geçmiştir. Sürekli ve kesintisiz olarak toplumun en sorunlu ve suç potansiyeli yüksek kitleleri ile muhatap olmak durumunda kalan polisimiz, normal görevinin yanında sağlık görevlisinin, taksi şoförünün, postacının veya itfaiyecinin vb. yapması gereken işleri de yapıyor. Nasıl mı? Trafik kazası olur yaralılara çoğu zaman ilk müdahale eden polistir. Alkollü veya yardıma ihtiyacı olanların evine bırakılması görevini yaparak taksici olur, İtfaiye ile birlikte yangına müdahale eder, tebliği gerektiren evrakları adreslere götürerek postacılık yapar vs. vs. Yapılan araştırmalarda gelişmiş ülkelerde suç ve suçluya ulaşılmada halkın duyarlılığı nedeniyle ihbar mekanizması %80’lere ulaşmaktayken, bizde tam tersi %30’larda. Bu nedenle ülkemizde suç ve suçluya yine Polisimizin kişisel gayretleri ve özverisi ile ulaşılır. Bu zor ve olumsuz şartlara rağmen suç ve suçluya ulaşma başarısı çoğu gelişmiş ülkelerin çok çok önündedir. Buna rağmen ne halk ne de yöneticilerinin nazarında çoğunlukla saygı ve takdir görmezler. Hele karşısındakinin makamı, konumu veya maddi durumu iyi biri ise “sen benim kim olduğumu biliyor musun?” türünden sözlere bile muhatap kalır. Haklı bile olsa çoğu zaman karşısındakinin konumu itibariyle haksız duruma düşer ve günah keçisi ilan edilirler. Polis-Siyasetçi ilişkisindeki sorunları sıralamaya hiç gerek yok. Polisleri azarlayan hatta tokatlayan siyasiler halen hafızalarımızda.Görevini yapabilmesi için vatandaşından anlayış bekleyen Polisimizin bırakın anlayışı kendisine karşı yöneltilen engelleyici, hakaret edici vb. davranışlarda bulunan kişilere karşı normal davranışlar sergilemesi beklenemez. İş yükü ve stresin etkisiyle çoğu zaman vatandaş ile gereksiz tartışmalara girilir ve önyargılı yaklaşılan Polis imajı ne yapılırsa yapılsın bir türlü düzeltilemez. Bu durum da bir kısır döngü içerisinde döner durur. Bir polis çocuğu olarak ülkemizde her türlü zor şart içerisinde özveri ile görev yapan Polis Teşkilatımızın 10 Nisan Polis Haftasını kutluyorum. Sevgiyle Kalın…
Dilek Eyüboğlu
Ak Partiden Liste Sürprizi
- Dilek Eyüboğlu
- 10 Nisan, 2015, Cuma 00:00
- 24085
- FacebookSayfayı Beğen
- TwitterTakip Et
- YoutubeAbone Ol
- InstagramTakip Et
- LinkedinTakip Et
- RSSServisleri