Geçtiğimiz hafta ulusal egemenliğimizin ilan edilişinin ve dünyada hiçbir milletin çocuklarına nasip olmayan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’mızın 104. yaşını milletçe kutladık.
“Sadece büyük bir lider geleceği küçük kalplere emanet edebilir” sözünden yola çıkarak,
Eskiden tüm milletçe kutladığımız milli bayramlarımızı hatırlayalım.
Önceden milli bayramlarımız bulunduğumuz illerin stadında kutlanırdı.
Ailecek çocuklarımızın, okullarımızın, öğretmenlerimizin özene bezene hazırladığı gösterileri rahat rahat izlerdik.
Sonra birileri eski köye yeni adet getirdi.
Milli bayramların milli şuurundan, millete verdiği coşkudan rahatsız oldu.
Milli bayramların önce manası, sonra yapılış şekli, sonra da kafalarına göre dizaynı başladı.
Ben ilkokuldan başlayıp liseye kadar tüm milli bayramların gösterilerinde görev almış bir Türk genci olarak,
Her milli bayram sabahına büyük bir coşkuyla uyanırdım.
Ülkemin tüm güzel insanları için o zamanlar dini ve milli bayramların hiçbir zaman ayrısı gayrısı yoktu.
Tüm bayramlarımıza aynı özen ve coşkuyla ülkecek hazırlanıyorduk.
Sonra birileri milli bayramlarımızı işaret ederek “Bunlar totaliter rejimin sembolü” dedi.
Birileri gençlerimizin giyim kuşamına laf etti.
Sistematik olarak milli bayramlarımızı basitleştirmelere yönelik çalışmalara hız verdi.
Sonuç?
Geçtiğimiz hafta 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’mız Aksaray’da sözde büyük bir coşkuyla kutlandı.
Kutlanmadı kardeşim!
Çocukların bayramında, çocuklar ve aileleri oraya gelen haziruna gösteri yaptı.
Bizim değerli protokol rahat rahat otururken,
Sıkış tıkış alanda çocuklarını izlemeye gelen aileleri ve kardeşleri,
Arka sıralarda sandalyelerin üzerine çıkarak çocuklarının gösterilerini izleme çabasındaydı.
Çocuklara armağan edilen bayramda,
Çocuklar ve aileleri dışında herkesin rahatı yerindeydi.
“Müsamerelerin düzenlendiği alanın fiziki şartları böylesi bir bayram için uygun değil” diyordu birçok aile.
“Önceden bu tür bayramlarda stada giderdik,
Bir oturma düzeniyle müsamereleri rahat izleme alanı olurdu.
Sıkış tıkış sandalye kapma yarışması yapmazdık.
Çocuklarımız hazırladıkları gösteriyi rahat rahat sergiler,
Hem vatandaş hem protokol bayram alanından mutlu mesut ayrılırdık” diyorlar.
Veliler bu serzenişinde haksız sayılmaz.
23 Nisan kutlamalarına ilimizde onlarca okul, yüzlerce öğrenci katıldı.
Protokol ve basın, kutlamaları izlemeye gelen vatandaşlar derken,
Kutlamaların yapıldığı alan yetersizliği ve karmaşası, velilerin bayağı canını sıktı bilesiniz.
Her veli çocuğunu ya da yakınını izlemek ve fotoğrafını çekmek için protokolün bulunduğu alana yüklenince,
Bizim protokol çalışanları boş durur mu?
Velileri çocukları iteleyip kakalamaya başlayınca, 23 Nisan kutlamaları protokolün izlediği bir bayram etkinliği olarak tarihlere geçti.
Ezcümle Sayın protokol, sizler bu yaşananları haklı olarak göremezsiniz.
Sizin gözlerinizin önünü sizin görüş açınıza göre açanlar var.
Gelin önümüzdeki ilk milli bayramı şehrimizin stadında yapalım.
Sizler protokoldeki çayınızı yudumlarken, velilerimiz ve öğrencilerimiz de rahat rahat bayramlarını kutlasın.
Bir de çok bekledim çocukların bayramında,
Hepiniz de çocuk sahibi olarak, acaba çocuklara bir yer verir misiniz diye.
Umut ettik ama sadece umut etmekle kaldık.
Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’mızın 104. yılında, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz.
Kalın sağlıcakla, Hepinizin kirpiklerinden öperim.
Yorum Yazın