15 Temmuz Cuma gecesinden bu yana bir haftayı geride bıraktık..
Elbette Cuma akşamını ve Cumayı Cumartesiye bağlayan geceyi en iyi bilenler, hainlerin eyleme geçtiği Ankara, İstanbul ve diğer illerde yaşattıkları kabusa tanık olup canlı yaşayanlardır..
Bizlerde fiziken yanlarında olamasak da ruhen o karanlık saatleri oralardaki vatandaşlarımız ile hep birlikte yaşadık...
Ülke olarak büyük bir badire atlattık. Yaşadığımız, tanık olduğumuz kabus bir komplo teorisi değil gerçeğin ta kendisiydi..
Cumhurbaşkanımızın hayatına kastedildi, Kahramanlar ocağı Polis Özel Harekat yerleşkesi, Türkiye Büyük Millet Meclisimiz, resmi kurumlarımız, kendi uçaklarımız tarafından bombalandı, Hainlere karşı çıkan demokrasi ve vatan aşığı askerler derdest edildi, Demokrasiye sahip çıkarak caddelerde sokaklarda göğsünü hainlere siper eden vatandaşımız kendi helikopterlerimiz ve kendi birliklerimiz tarafından hedef gözetilmeksizin mermi yağmuruna tutuldu.. Uçaklar, Helilopterler, Tanklar, Silahlar bizimdi ancak bunları kullanan ruhlarını, akıllarını başka bir ülkede yaşayan en büyük haine teslim etmiş vatan hainleri maalesef bizden birileri değildi..
Korkmadık, kaçmadık, vatan hainlerinin tehditlerine boyun eğmedik, teslim olmadık..
Bu güne kadar şanlı tarihimizde kahramanlıklarını okuyarak göğsümüzü kabarttığımız atalarımızın torunu olduğumuzu hem vatan hainlerine hem de tüm dünyaya bir kez daha gösterdik. " Darbecilere Darbe" yaparak tarihe geçtik..
Bu uğurda hayatını feda eden şehitlerimize yüce Allah' tan rahmet, tüm ülkemize baş sağlığı ve yaralılarımıza acil şifalar diliyor, mücadelede emeği geçen asker, polis, bürokrat vb. ile tüm vatandaşlarımıza şükranlarımı sunuyorum..
Lider olunmaz, Lider doğulur..
Yine yeniden Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın hakkını teslim etmek gerek .
İlk andan itibaren paniğe kapılmadan darbeye karşı çıkarak, insanları meydanlara çağırarak, güvenli bir yere geçerek mücadeleyi oradan yönetmek yerine, havada kendisini arayan darbeci hainlerin savaş uçaklarına, helikopterlerine nispet yapar gibi korkusuzca uçak ile İstanbul' a gelip meydanlara mücadeleye davet ettiği halkının yanında yer alıp, vatansever güvenlik güçleriyle, milletiyle birlikte darbecilere karşı darbe yaparak "Başkomutan" ve “Dünya Lideri” sıfatlarını nasıl hak ettiğini bir kez daha tüm dünyaya göstermiş oldu.
Medya Faktörü..
Köprülerin kapatılması, Havada alçaktan uçan savaş uçakları, tankların zırhlı araçların sokaklara inmesi vb. daha ilk anlarda yazılı ve görsel medya aracılığı ile tüm yurda duyurulmaya başlanmış iken, başbakanımızın medya üzerinden milletimize duyurduğu " Kalkışma" hamlesi, Cumhurbaşkanımızın demokrasiye sahip çıkma çağrısı, Ordu komutanının askeri birliklere ve halkımıza yaptığı askerin, hükümetinin ve demokrasinin yanında olduğu mesajı vb..
Darbe girişiminin ilk anlarından son anlarına kadar yazılı ve görsel medya üzerinden hızlı bir şekilde sağlanan haber, bilgi akışı, talimatlar vb.. medyanın gücünü ve hafife alınacak bir kurum olmadığını bir kez daha göstermiş oldu..
Gazetelerin, Televizyonların, Yazarların ne kadar ciddi iş yaptığını ve medyanın dördüncü güç olduğunu hep birlikte görmüş olduk.
Tek Ses Tek Yürek..
Cuma gecesi ve sonrası tek cümleyle, birlik bütünlüğümüz adına gerektiğinde ;omuz omuza, tek yürek, tek ses olabileceğimiz ve ortak değerlerimizi yitirmediğimiz konusunda dosta ve düşmana karşı önemli bir mesaj verdik..
Halk, omuz omuza.
Partiler, omuz omuza.
Siyasetçiler, omuz omuza.
Sivil toplum kuruluşları, omuz omuza.
Medya, omuz omuza.
Polisimiz, Askerimiz, Vatandaşımız omuz omuza .
Çok önemli bir sınavı hep birlikte, sadece içimizdeki hain odaklara karşı değil, dışarıdaki düşmanlarımıza ve hain odaklarına karşı hep birlikte verdik.
15 Temmuz' u Unutmayacağız, Unutturmayacağız..
Cumhurbaşkanımız ve Hükümetimiz, 15 Temmuz 2016 Cuma gecesine kadar devamlı suretle üzerinde durduğu, kurum ve kuruluşlara yerleşmiş paralel yapı mensuplarının tespiti ve tasfiyesi uğraşlarında ne kadar haklı olduklarını, bu konudaki gayretlerini yersiz, zamansız, hayal perestlik olarak gören ve bunu siyasi bir koz olarak değiştire değiştire her fırsatta kendilerine karşı bir koz olarak sunmaya çalışan tüm kesimlere göstermiş oldu..
"Ülkede onca sorun varken, bunlar hala paralel yapı diye tutturmuş.." diyenler, ülkemiz için asıl en büyük tehlikenin kaynağını çok acı bir şekilde görmüş oldular..
15 Temmuz 2016 Cuma günü, tarihimizde bir kara leke olarak anılacak ve asla unutulmayacak..
Sevgiyle Kalın..