Türk Metal Sendikası Aksaray Şube Başkanı Muhterem Taşdemir, 1 Mayıs İşçi Bayramı münasebetiyle bir kutlama mesajı yayınladı. Taşdemir, "Sendikal örgütlenmenin önündeki engeller, mevzuattan kaynaklanan sınırlamalar, uygulamada karşılaşılan sorunlar devam etmektedir.
Bütün olumsuzluklara rağmen İşçi sınıfı, yaşama ve çalışma şartlarının insana yakışır olması çabalarını kararlılıkla sürdürecektir" dedi. İşçilerin günü olan ve yıllardır kutlanan 1 Mayıs İşçi Bayramı vesilesiyle Türk Metal Sendikası Aksaray Şube Başkanı Muhterem Taşdemir'den açıklama geldi. 1 Mayıs'ın emek ve dayanışma günü olduğunu söyleyen Taşdemir, " Ekmek, Barış, Özgürlük için işçiler birlikte hareket ediyor, taleplerini seslendiriyor. İşçilerin örgütlü mücadelesi zor şartlardan geçerek bugünlere gelmiştir. Cumhuriyetimizin ilk yüzyılı kurtuluş, kuruluş, ekonomik ve sosyal alanda var oluş mücadelesi temelinde gelişti. Demokrasinin, sosyal hukuk devletinin işçi hak ve özgürlükleri açısından önemi ve değerini işçi sınıfı yaşayarak öğrendi. Cumhuriyetin ikinci Yüzyılında, her alanda bağımsızlık ile temel insan hak ve özgürlüklerinin egemen olması temel önceliğimiz olmaya devam edecektir" dedi.
Deprem Felaketi Aynı Olan Şeylerin Kökten Değişmesi Gerektiğini Hepimize Gösterdi
6 Şubat depremleri nedeniyle bu 1 Mayıs'ta herkesin yaralı olduğunu söyleyen Taşdemir, "Geçen senelerde omuz omuza mücadele verdiğimiz arkadaşlarımızın, kardeşlerimizin bir bölümü artık aramızda değil. Anamızı, babamızı, ailemizi, memleketlerimizi, anılarımızı yitirdik. On binlerce canımız enkazlar altında can verdi. Biz geriye kalanlar ise, felaketin ardından daha da zorlaşan hayat mücadelesinin üstesinden gelmeye çalışıyoruz. Depremin yaşandığı bu bölgede tekrar ayağa kalkmaya, memleketi ayağa kaldırmaya, yaraları sarmaya ihtiyacımız var. Türkiye işçi sınıfı, ne derece fedakâr ve özverili olduğunu, depremin gerçekleştiği ilk andan itibaren ortaya koydu. Arama kurtarma çalışmalarının en önemli aşamalarında Türkiye işçi sınıfı oradaydı. İşçi sınıfının çabalarıyla daha fazla canımızın enkaz altında acı çekerek, soğuktan donarak ölmesinin önüne geçildi. Deprem sonrası yaraların sarılmasında öncü ve etkin rol oynadı. Örgütlü toplum olmanın, sendikal örgütlenmenin önemi bu felaket sonrası daha iyi anlaşıldı. Yaşanan deprem felaketi, yurdumuzda uzun süreden beri aynı olan şeylerin kökten değişmesi gerektiğini hepimize gösterdi" ifadelerini kullandı.
Bu Felaketten Belki Daha Az Can Kaybıyla Çıkılabilirdi
"Bu felaketten belki daha az can kaybıyla çıkılabilirdi. İnsan kaynaklı hatalar bütünü, kayıpların inanılmaz boyutlara erişmesinin en temel nedeni oldu" diyen Taşdemir, günlük çıkarlar uğruna insan kayıplarının arttığını söyleyerek, "Buna neden olan zihniyet topyekûn değişmelidir" dedi.
Asgari Ücret Enflasyon Karşısında Etkisini Kaybetmekte
Ücretli çalışanların geçim şartlarının her geçen gün zorlaştığını, enflasyon karşısında ücret artışlarının etkisini kısa sürede yitirdiğini belirten Taşdemir, "Vergide ücretliler aleyhine olan yapı, köklü olarak çözüme kavuşmamıştır. Daha yılın ilk aylarında vergi oranları yükselmekte, ücretli çalışanlar ağır vergi yüküyle karşı karşıya kalmaktadır. Asgari ücret artışları enflasyon karşısında kısa bir sürede etkisini kaybetmekte, yapılmak durumunda kalınan artış toplumun ağırlıklı bölümünün gelirini asgari ücret seviyesinde yoğunlaştırmaktadır" açıklamasında bulundu. Kamuda taşeron sorununun devam ettiğini, kayıt dışı istihdam sorununun arttığını belirten Taşdemir, sendikal örgütlenmenin de önüne engel konulduğunu söyledi. Taşdemir, "Mevzuattan kaynaklanan sınırlamalar, uygulamada karşılaşılan sorunlar devam etmektedir. Bütün olumsuzluklara rağmen işçi sınıfı, yaşama ve çalışma şartlarının insana yakışır olması çabalarını kararlılıkla sürdürecektir" dedi. Taşdemir, "Günümüzde, kamu kesiminde yaklaşık 700 bin işçinin toplu iş sözleşmeleri müzakereleri sürdürülmektedir. Burada elde edilecek sonuç, çalışma hayatının biçimlenmesinde önemli rol oynayacaktır. Yüzbinlerce işçi ve ailesi geçim şartlarının iyileşmesini, yaşama şartlarının gıda, konut, ulaşım harcamaları cenderesine çıkarılmasını talep etmektedir" açıklamasını yaptı.
Mücadelemizi Büyüteceğiz, Dayanışmayla Yaralarımızı Saracağız
İşçi sınıfını mücadele azmini yitirmediğinden de bahseden Taşdemir, daha fazla mücadele vermek gerektiğini vurgulayarak, şu ifadelere yer verdi: "Bugün ülkemizin karşı karşıya bulunduğu sorunların bilincinde olarak, demokrasi içinde istikrarı savunmaya devam edeceğiz. İşçiler, demokrasiye yönelen her tehdidin karşısında olmaya devam edecektir. İşçiler bu ülkenin temel ve kalıcı unsurudur. Bu ülkede bütün insanlarımızın barış ve huzur içinde yaşamasının yolu sosyal devletin işlemesine, yoksulluğun ortadan kaldırtılmasına, işsizliğin yok edilmesine gelirin adaletle paylaşılmasına, hukukun işlemesine, kısaca birlikte yaşamanın şartlarının güçlenmesine bağlıdır. TÜRK-İŞ’in emek mücadelesi aynı zamanda ekmek, demokrasi, birlik, toplumsal barış ve vatan mücadelesidir. Mücadelemizi büyüteceğiz, dayanışmayla yaralarımızı saracağız. işçi sınıfı olarak hep beraber ayağa kalkacağız! Yaşasın 1 Mayıs, Yaşasın işçilerin birliği ve dayanışması, Yaşasın TÜRK-İŞ." Haber Bülteni
Yorum Yazın