Kayan “üretimin devamı için 1 lira daha zam şart”

Ulusal Süt Konseyi Yönetim Kurulu 1 Temmuz-31 Aralık dönemindeki soğutulmuş çiğ süt tavsiye satış fiyatını belirlemek üzere 16 Haziran’da toplanarak Gıda Komitesi’nin belirlediği fiyatı görüşerek kamuoyuna açıkladı. Komite, ihtiyaç olması halinde Ocak ayına kadar tekrar toplantı yapılarak fiyatın yeniden ele alınabileceğini de duyurdu. 

 Üretici 4 Lira 20 Kuruş Olmasını İstiyor  

Üreticinin bu rakamları kabul etmediğini belirten Damızlık ve Sığır Birliği Başkanı Bekir Kayan, “Ulusal Süt Konseyi, 1 Mayıs-30 Haziran 2021 tarihleri arasında çiğ sütün litre fiyatını 2 lira 90 kuruş olarak belirlemişti fakat üretici bunu kabul etmemişti. USK tarafından tekrardan değerlendirme yapıldı ve 2 lira 80 kuruş olan çiğ süt fiyatına 40 kuruşluk bir zam getirdi. Gıda Komitesi çiğ süt referans fiyatını 1 Temmuz-31 Aralık 2021 tarihlerinde geçerli olmak üzere litre başına 3 lira 20 kuruş olarak belirledi. Olması gereken üreticiyi, mutlu edecek fiyat 4 lira 20 kuruştur. Üretici kar edip bu işi sürdürecekse 1 lira daha bir zam olması gerekir. Fiyat güncellemeleri yılbaşına kadar olmaması gerekiyor fakat bu şartlar altında komitenin tekrar fiyat güncellemesi yapması gerektiğini düşünüyoruz. Bu rakamları üreticiler kabul etmiyor. Yem fiyatlarının çok yüksek olması üreticiyi zorluyor. Buna karşı devletimiz OFİS aracılığıyla bir müdahale yapmaya başladı. Bu süt dengeli olması için yem fiyatlarının torbada 120 lirayı aşmaması gerekiyor. Maalesef şu an yemin torba fiyatı 150-170 lira arasında değişiyor. Bu konuya bir an önce çözüm bulunmalı. Arazisi olan kaba yemeni kendisi üretenler anca ayakta durabilir. Her ihtiyacını dışarıdan alan üretici bu şartlar altında ayakta kalamaz” dedi.   

“Süt fiyatlarının belirleyen devlet yem fiyatlarını da belirlesin” 

Üreticinin rahatlaması için bir dengenin olması gerektiğinin altını çizen Başkan Kayan “Ulusal Süt Konseyi toplantısında Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından verilen destekleme primi litre başına 20 kuruş olarak belirlendi. Destekleme primi litre başına 30 kuruştan 20 kuruşa düşürülmüş oldu. Primin düşürülmesi yerine daha fazla artırılması gerekiyordu. 30 kuruştan düşürmek yerine 50 kuruşa çıkarmaları gerekiyor. Bu prim 50 kuruşa çıkarılsaydı totalde 3 lira 70 kuruş gibi bir fiyat olurdu. Biraz olsun üretici rahatlamış olup, sürdürülebilirliği sağlamış olurdu. Primde yaşanan düşüş üreticinin tepki göstermesine neden olabilir. Üretici hayvanını kestirmeye başlar. Üreticinin hayvanını kestirmesi büyük bir kayıptır. Kriz durumlarında yurt dışından hayvan getiriyoruz. Hayvanlarımızı götürüp kestiriyoruz. Bir dengenin oluşması gerekiyor. Ulusal süt konseyi varsa ulusal yem konseyi de olsun istiyoruz. Süt fiyatını devlet belirliyor yem fiyatlarını da devlet belirlerse bir dengenin oluşacağına inanıyoruz” ifadelerini kullandı.  

“Tarım ve hayvancılık sektöründe planlarımız olması gerekiyor”

Herkesin hayvancılık yapmaması gerektiğini vurgulayan Kayan, “Herkes hayvancılık yapmasın. Her isteyen hayvancılık yapıyor. Bu konuya bir elin değmesi gerekiyor. Üretilen ve tüketilenin belli olması daha düzgün ve dengeli kazanç sağlar. Herkes kafasına göre hayvancılığa girip çıkınca biz bir ileri iki geri gidişat yaşıyoruz. Bu olayında engellenmesi gerekiyor ki bir sistem bir plan olsun. Plan olursa ilerisi içinde bir öngörü olur buda üretimi arttırır. Bizim ülkemiz tarım ülkesi fakat biz hammaddeyi dışarıdan alıyoruz. Üretici önünü göremiyor ve kaçıyor. Tarım ve hayvancılık sektöründe 5-10 yıllık planlarımızın olması gerekiyor. Bunu yapmadığımız takdirde dışarıya bağlı kalırız” diyerek sözlerini tamamladı. Haber: Gamzenur Eryılmaz