İslam Bilginleri Bilimde Önemli Çalışmalar Yaptı

 Somuncu Baba Tarih ve Kültür Araştırmaları Merkezi tarafından düzenlenen “Bilgiden İrfana Somuncu Baba Buluşmaları”nın 3’üncüsün de “Bilim ve İslam” başlıklı bir sunum yapan Ramazan Ata, İbn-i Sina’nın tıp alanında yaptığı çalışmalardan örnekler verdi. İbn-i Sina’nın hastalıkların temelini psikolojiye bağladığını ifade eden Ata, “1250’li yıllarda Anadolu Selçukluları Kayseri’de bir merkez kurarak, psikolojik anlamda problemleri olan kişileri müzikle ve su sesiyle tedavi ediyorlardı. Aynı dönemde Avrupa’da psikolojik sorun yaşayan insanlar “İçine cin kaçmış” denilerek, topluma zarar vermesin diye yakılıyordu. İbn-i Sina bu durumu tespit etmişti. Kendisi 57 yaşında öldü ama belki de pek çok insanın 150 senede yapamayacağı işler yaptı, eserler üretti” dedi. Müzikle tedavinin artık bitki ve hayvanlardan alınan verimi arttırmak için de kullanıldığını dile getiren Yrd. Doç. Dr. Ramazan Ata, “Hayvanların daha fazla süt vermesi, bitkilerin daha iyi gelişmesi için onlara müzik dinletiliyor. Hatta dinletilen müziğin türüne göre, süt verimi ve bitki gelişiminin değiştiği belirtiliyor. Müslümanlar bunu, bundan yaklaşık 8 asır önce uyguluyorlardı. Örneğin Farabi, Udun da mucidi olarak adlandırılıyor” dedi. İbn-i Nefis’in küçük kan dolaşımını bulan kişi olduğunu, İbn-i Heysem’in ise göz ve görme üzerine çalışmalar yaptığını dile getiren Ata, “Heysem, optiğin kurucusu ve ilk okuma gözlüğünü yapan kişi olarak bilinir. Hatta fotoğrafçılıkta kullanılan karanlık oda da yine Heysem tarafından bulunmuştur. İslam toplumlarında ilk sistemli hastaneler Abbasi’ler döneminde kurulmuştur. İlk hastanenin Cafer-i Mansur tarafından Bağdat’ta kurulduğu, üstelik bu hastanenin, ihtisaslaşmanın da ilk örneklerinden olduğu kaynaklarda yer almaktadır. Yapılan bu hastanede yaşlılar ve gözleri görmeyenler için farklı bölümler bulunuyordu” dedi. Sunumun ardından Yrd. Doç. Dr. Ramazan Ata, kendisini dinleyen öğrenci ve akademisyenlerden gelen soruları yanıtladı. Haber: Bayram Aksu