Aksaray’da 5 katlı inşaatın çatı katında çalışan inşaat işçileri, canlarını hiçe sayarak ölümle burun buruna çalışması "iş güvenliği nerede?" dedirtti.
5 katlı bir inşaatın çatı katında çalışan inşaat işçilerinin hiçbir önlem almadan ölümle burun buruna çalışması şaşkınlık yarattı. Hacılar Harmanı Mahallesindeki inşaatta kameraya yansıyan görüntüler, görenleri dehşete düşürürken, eğimli çatıda güvenlik önlemi almadan çalışan inşaat işçileri günlerce ölümün kıyısında çalıştı.
Aksaray'da termometrelerin 43 dereceyi vurmasıyla birlikte oluşabilecek olumsuzlukları da hiçe sayan inşaat işçileri, çatının ucuna kadar gelerek güçlükle çalışırken, bu anlar saniye saniye kameralara yansıdı. İş güvenliği uzmanları ise böyle bir çalışma şekli olmaması gerektiğini belirterek, bu gibi durumlar nedeniyle iş cinayetlerinin her geçen gün arttığını söyledi.
"Bu Döngü Devamlı Olduğu Sürece İş Cinayetleri Olmaya Devam Edecek"
Kalifiye işçilerin sayısının az olmasından kaynaklı olarak işverenlerin herhangi bir yaptırım uygulayamadığını söyleyen İş Güvenliği Uzmanı Selim Duran, yasaların iyi olduğunu ancak uygulama kısmının çalışmadığını ifade ederek, "Bizler de iş güvenliği uzmanı olarak bu konudan mustaribiz. Yapılması gereken en önemli şey şu, öncelikle şehrimizde daha sonra ülkemizde birçok 'iş kazası' diye geçen süreçlerin asıl adı iş kazası değil iş cinayeti olduğunu söylüyoruz. Bu bir iş cinayetidir. Aslı cinayettir. Onun için adli makamlarla beraber başlıyor bu süreçler. İşverenler iş güvenliği tedbirlerini almakla ve aldırmakla yükümlü olmakla beraber işçiler de uymakla yükümlü olmasına rağmen bu mekanizma çalışmamakta. Sebebi şu, işçilerin bulunmaması. Yani piyasada kalifiye işçilerin az olmasından kaynaklı işverenler işçilere yaptırım uyguladıklarında, iş güvenliği kurallarına uymadıklarında otomatik olarak inşaatlarda veya diğer sektörlerde işçi bulamıyorlar. Bu döngü devamlı olduğu sürece de iş kazası değil iş cinayeti olmaya devam edecek" açıklamasında bulundu.
"Bizler Danışman Rolünde Çalışmaktayız"
İş güvenliği uzmanlarının Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğüne bağlı olduğunu belirten Duran, "İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğümüz bizleri ve kendi müfettişlerini denetim amacıyla sahaya göndermekte. Fakat sahayla ilgili yaptırımlar ceza ile beraber ortaya çıkıyor. Bu süreçte de bizler daha çok danışman rolünde çalışmaktayız. İşverene danışman, danışan olmaktayız. İşçinin de aynı şekilde. Bu yaptırımların, eğer ki bu işin çözülmesi için ortak sağlık güvenlik birimleri ile işverenlerin arasındaki para hususunun kaldırılması gerekir" değerlendirmesinde bulundu.
"Yasalarımız Var Fakat Uygulamamız Sıfır"
Yasaların iyi olduğunu ama işleyiş cephesinde uyum olmadığını söyleyen Duran, "6331 sayılı iş kanunu, 4857 SGK kanunu ile beraber yasalarımız çok güzel, fakat işleyiş ve yasalara uyma ile ilgili sorunlar yaşandığı için zaten iş kazaları ve iş cinayetleri oluyor" dedi.
Yazılı kuralların uygulamada da eksiksiz yerine getirilmesi halinde hiçbir işçinin sorun yaşamayacağını belirten Duran, "Yasalarımız var fakat uygulama yok, uygulamamız sıfır. Aynı zamanda denetleme mekanizmamız da çalışmıyor. İş cinayetleri de bu noktadan devam ediyor" sözlerini kullandı. Haber: Dilek Eyüboğlu
Yorum Yazın