15 Temmuz’a Koalisyon Hükümetiyle Yakalansaydık…
Başbakan Başdanışmanı ve Cihannüma Derneği Genel Başkanı Mustafa Şen, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi”yle ilgili bilgiler verdi. İlk defa milletin önüne sivillerin yaptığı bir anayasa geleceğini söyleyen Şen, yeni anayasanın “Güçlü liderlik, büyük Türkiye, yüksek milli duygular” üçgeni içinde bir ülke getireceğini ifade etti.
Rektör Şahin: Türkiye, koalisyon dönemlerine şahitlik etti
Aksaray Üniversitesi’nde düzenlenen “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” konulu konferansın açılış konuşmasını Rektör Prof. Dr. Yusuf Şahin yaptı. Hükümet sistemlerini anlatırken matematikteki “Kümeler” örneğini veren Şahin, “Bilindiği gibi iki küme birbirine girer ve bir ortak küme oluşur. Koalisyonlar da A ve B kümesini ortasındaki alan kadar iş yapar. Üç küme olduğunda da üçünün ortasındaki alan kadar iş yapabilir. Çünkü ortak alanı o kadardır” dedi. Türkiye’nin, koalisyonlarla yönetilen bir döneme şahitlik ettiğine dikkat çeken Rektör Şahin, ülkenin bir değişim ve dönüşümün arifesinde olduğunu belirtti ve bu konferansın Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin daha iyi anlaşılabilmesine imkân sağlayacağını söyledi.
Mustafa Şen: 15 Temmuz’a koalisyon hükümetiyle yakalansaydık…
Arından kürsüye gelen başbakan Başdanışmanı Mustafa Şen, konuşmasına iki direksiyonu olan bir araba örneğiyle başladı. Hiç kimsenin iki direksiyonu olan bir araba sahibi olmak istemeyeceğini belirten Şen, sözlerine şöyle devam etti: “İki direksiyonlu bir arabada farklı yönlere gitmek isteyen iki şoför olur ve bu da kazayı beraberinde getirir. Türkiye’de dokuz darbe oldu ve darbeciler her zaman bu iki direksiyon arasındaki boşluktan arabaya girdi. 15 Temmuz’un en önemli dört amacı hükümeti düşürmek, Genelkurmayı düşürmek, iç savaş çıkartmak ve ülkeyi işgal etmekti. 15 Temmuz’a, 17-25 Aralık’a, Gezi’ye ve Kobani Olaylarına ikili ya da üçlü bir koalisyon Hükümetiyle, iki direksiyonlu bir arabayla yakalansak ne olurdu? 28 Şubat’a Türkiye, bir koalisyon Hükümetiyle yakalandı ve hükümeti düşürdüler. Sonra birkaç yıl içinde ülke battı.”
Birileri konuyu saptırmaya, kafaları bulandırmaya çalışıyor!
Mustafa Şen, yeni sistemle ilk defa bu milletin önüne darbecilerin yapmadığı bir anayasa metninin geleceğini kaydederek konuşmasını sürdürdü. “Zamanın ruhu” denilen bir kavram olduğunu ifade eden Şen, bu anayasanın da güçlü liderlik, büyük Türkiye, yüksek milli duygular üçgeni içinde bir ülke getireceği için zamanın ruhuna uygun olduğunu söyledi. “Dünyada, ülkelerin başına çok ilginç adamlar geçiyor. Onlara ‘Evet efendimci’ adamlarla cevap veremeyiz. Almanya, Hollanda, Amerika, Rusya… Bunlarla nasıl mücadele edilecek? Muhalefet, Cumhurbaşkanının Başbakanla pek ala uyumlu şekilde çalışabileceğini ve sistemi temelinden değiştirmekle aşırıya kaçıldığını söylüyor. Cumhurbaşkanı Sezer -ki onu millet seçmedi- milletin oyuyla seçilen Başbakan Bülent Ecevit’e anayasa kitapçığı fırlattı. Üzerine anayasa kitapçığı fırlatıldığında, çocuk gibi ağlayan bir Başbakanla olmaz. Kimse bugün bunu yapamaz ama kazara bir anayasa kitapçığı fırlatılsa, onu havada bir röveşatayla, atana geri gönderecek birisi lazım. Birileri bunları saptırma, insanları kandırma ve beyin bulandırma peşinde. Kocaman yalanlar söylüyorlar, çarpıtmalar yapıyorlar” dedi.
“Parlamenter sistem krallığa müsait bir sistemdir”
Mustafa Şen, konuşmasını muhalefetin yeni sisteme yönelik eleştirilerine yanıt vererek sürdürdü “Deniliyor ki, Bu sistem diktatörlük getirecek. Bu büyük bir yalan. Mevcut Anayasa’da Cumhurbaşkanına kimse dokunamaz. Bir sürü yetkisi var, hiçbir sorumluluğu yok. Neredeyse istediği her şeyi yapar ve kimse bir şey diyemez. Şimdi Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan diyor ki ‘Böyle demokrasi olmaz, bir vatandaş suç işlediğinde sorgulanabiliyor, yargılanabiliyor, cezalandırılabiliyorsa, ben de bu ülkenin vatandaşı olarak yaptığım her şeyden sorumlu olmalıyım.’ Diyorlar ki ‘Sen diktatör olmak istiyorsun.’ Soruyorum: Ey akıl neredesin? İkinci büyük yalan ‘Sen kral olmak istiyorsun’ yalanıdır. Dünyanın 40 civarında ülkesi krallıkla yönetiliyor. Bu ülkelerden bir kaçı hariç geri kalanı krallık ve parlamenter sistemle yönetiliyor. İngiltere, Japonya, İspanya… Başkanlık sistemiyle yönetilen ülkelerde krallık yok. Çünkü başkanlıktan krallık çıkmaz. Zaten başkan en üste yer alır. En üstün üstüne bir kişi daha koyamazsınız. Ama parlamenter sistem, krallığa müsaittir ve seçilen başbakanın üstüne bir kral koyabilirsiniz.”
Devlet sistemi ve hükümet Sistemi kavramları karıştırılıyor
“Bir başka yalan da “Sen tek adam olmak istiyorsun” yalanı. Hâlbuki Hitler ve Mussolini gibi Faşist isimler, hep parlamenter sistemden çıkmıştır. Bir de ülkenin eyaletlere bölüneceği şeklinde bir söylem var. Amerika başkanlık sistemiyle yönetiliyor. Peki Almanya? Orası parlamenter sistemle yönetiliyor ve 16 eyaletten oluşuyor. İspanya ve İngiltere de parlamenter sistemle yönetiliyor ve eyaletlerden oluşuyor. ‘Devlet sistemi’ ile ‘hükümet sistemi’ kavramlarının birbirine karışmaması lazım. ‘Hükümet sistemi’ denilen şey bu ülkede “Başkanlık mı olsun, Yarı Başkanlık mı olsun yoksa Parlamenter Sistem mi olsun’ hususlarıyla ilgilidir. Sadece bu kadar. Diyorlar ki ‘Meclis anlamsızlaşıyor, ortadan kalkıyor.’ Tam tersine mevcut sisteme göre Cumhurbaşkanı meclisi belli şartlarda fesheder ve meclis ona dokunamaz. Sayın Erdoğan ‘Bu olmaz’ diyor. 1 Kasım seçimlerinde hükümet kurulamayınca, Cumhurbaşkanı ülkeyi seçime götürdü, yani Meclis’i dağıttı. Kimse ‘Sen ne yapıyorsun, sen kimsin?’ diyebildi mi? Ama şimdi diyebilecek. Yeni sistemde Cumhurbaşkanı, meclisi seçime götürdüğünde Meclis de ona ‘Sen de seçime’ diyebilecek.”
Öğrencilerin, akademisyenlerin ve il protokolünden isimlerin takip ettiği konferansın ardından ASÜ Rektörü Şahin, Başbakan Başdanışmanı ve Cihannüma Derneği Genel Başkanı Mustafa Şen’e “Teşekkür Plaketi” ve “Teşekkür Beratı” takdim etti. Haber Merkezi
Yorum Yazın