Ertürk’ten Başkan Dinçer’e: “O Paraların Nereye Gittiği Sizi Asıl Korkutacak Olan Konudur”

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
CHP PM Üyesi Ali Abbas Ertürk, Aksaray Belediye Başkanı Evren Dinçer’e seslenerek, “İmar artışları vesilesiyle toplamış olduğunuz hamiline yazılan çeklerin kimler tarafından tahsil edildiğini ve o paraların nereye gittiği sizi asıl korkutacak olan konudur” dedi.

 

CHP Yurtiçi Örgütlenme Koordinatörü ve Parti Meclisi (PM) Üyesi Ali Abbas Ertürk, sendika seçimlerinde Aksaray Belediye Başkan  Yardımcısı Hıfsı Peker ve Özel Kalem Müdürü Bahtiyar Bakar’ın sendika başkan adayı İdris Çalışkan’ı, Cumhuriyet Başsavcısının belediyede avukat olan eşi üzerinden tehdit ettiği, emniyet ve yargının baskı altına alındığı iddiasını gündeme taşıyarak, CHP İl binasında basın açıklaması gerçekleştirdi. Ertürk, kendisi gibi düşünmeyen STK’ların ve kişilerin de baskıyla karşı karşıya kaldığı iddialarını da gündeme taşıyarak Belediye Başkanı Dr. Evren Dinçer’e bir dizi sorular yöneltti.

“Aday Üzerine Kurulan Bir Baskı Serüveninden Bahsedeceğim Size”

Aksaray Belediyesi’nin muhtarları belediyeye sokmadığını, hoşuna gitmeyen gazetecileri işlevsizleştirdiğini ifade eden Ali Abbas Ertürk, “Demokratik seçilmiş bir belediye başkanı tavırlarından çok despot uygulamalar ortaya koyan bir belediye başkanı olduğunu sık sık basınla olan temaslarımızla gündeme getiriyorduk. Hak İş Sendikası'nın 2 Kasım günü sendika başkanlığı seçimleri oldu. Çok sayın belediye başkanımızın desteklemiş olduğu başka bir aday vardı, bu gayet doğal da. Adaylar arasında belediye başkanı bir tercihte bulunabilir. Ama istemediği aday üzerine kurulan bir baskı serüveninden bahsedeceğim size. İlk başta İdris Çalışkan da bugün basın toplantımızda bizimle sendikanın başkanlığına aday olup kaybeden arkadaşımız. 2 Kasım'dan önce değişik kanallarla İdris Çalışkan'a ve aday olmayı düşünen diğer arkadaşımıza belediye tarafından, belediye başkan yardımcısı Hıfsı Peker tarafından çekilmesi telkin ediliyor” dedi.

“Sendika Seçimindeki Tavrından Dolayı İşten Çıkarılan İşçilerimiz Olduğu İddiaları Var”

Söz konusu adayların geri çekilmemesi halinde işin tehdit noktasına ulaştığını söyleyen Ertürk, “Seçimden iki gün önce delegeleri belediye binasına toplayıp aksi bir oy kullanılması durumunda karşılaşacakları manzaraya dair tehdit ediyorlar. Daha sonra sendika seçimi sonuçlanıyor. Tabii bununla da bitmiyor. İşten çıkartılan işçiler var. Bunların bir kısmı mevsimlik işçi olabilir, mevsimlik işçiler belli bir dönem kapsamında alınıp işten çıkartılır. Ama sendika seçimindeki tavrından dolayı da çıkartılan işçilerimizin olduğu iddiaları var. Bu konuda da bir açıklama bekliyoruz. Bu işten çıkartmalar olunca İdris Çalışkan Hıfsı Peker’i arayıp 'Bu işçileri niye kış günü işten çıkartıyorsunuz’ diye soruyor. Hıfsı Peker de İdris Çalışkan’ı bir sivil toplum kuruluşu başkanının odasına çağırıyor. ‘Gel burada konuşalım’ diyor. Burada tabii tartışma, hoş olmayan sohbetler falan olduktan sonra İdris Çalışkan’ın iddiasına göre Hıfsı Peker vedalaşırken ayrılırken, Sayın Başsavcımız eşi hanımefendinin adını kullanarak 'Başsavcının eşi belediyede çalışmaktadır. Ayağını denk al. Bunun bedelini ödetirim sana’ diyor. Olay bununla da sınırlı kalmayıp bu tehditleri savurmasından birkaç gün sonra üç asayiş arabası, bir jandarma arabası hiç ifadeye çağrılmadan İdris Çalışkan'ın Bağlıkaya'daki evine baskın yaparak cep telefonuna el koyarak emniyete, asayişe ifade vermeye götürüyorlar” açıklamasını yaptı.

“Yardımcınız Peker’in Başsavcının Eşi Hanımefendinin Adını Kullanarak İdris Çalışkan’ı Tehdit Ettiği Doğru mudur?”

Tehdidin ardından 3 gün sonra İdris Çalışkan’ın apar topar gözaltına alındığını söyleyen Ertürk, “Şimdi İdris Çalışkan'ın iddia ettiği Hıfsı Peker tarafından yapılan tehditle üç gün sonraki gözaltı uygulamasını peş peşe değerlendirdiğimiz zaman sanırım bu iddianın ne kadar vahim olduğunu da sizler takdir edeceksiniz. Emniyete gidiyor, ifadeden önce ön görüşme odasına alınıyor. ‘Belediye başkanını tehdit ettiğiniz yönünde suçlama var’ deniliyor ve telefonuna el konulup İdris Çalışan serbest bırakılıyor. Bu konunun şiddetle araştırılması lazım. Hem yargı camiasını hem emniyet, jandarma camiasını zan altında bırakan bu iddiaların havada asılı kalmaması için bu konuda derhal hızlı bir araştırma, soruşturma ve kamuoyuna da bir bilgilendirmenin yapılması çok büyük bir zorunluluktur.  Ben sizlerin aracılığıyla Sayın Evren Dinçer'e soruyorum; Yardımcınız Hıfsı Peker'in ve Özel Kalem Müdürünüz Bahtiyar Bakar'ın sendika seçimlerine müdahil olup rakip adayları ve delegeleri tehdit ettiği iddiaları doğru mudur? İşten çıkartılan 200’ün üstündeki mevsimlik işçilerin arasında sendikadaki sendika tercihinden dolayı çıkartılan işçiler var mıdır? Yardımcınız Peker'in başsavcının eşi hanımefendinin adını kullanarak sivil toplum kuruluşu odası, bir başkanın odasında İdris Çalışkan'ı tehdit ettiği iddiaları doğru mudur? Bu iddiası üzerine İdris Çalışkan'ın evine bir hücre evine baskın yapılır gibi gözaltı yapılması bir tesadüf müdür? İfadeye çağrılmayıp ki arkadaşımızı zaten emniyet, savcılık, ifadeye çağıracaktı, gidecek ifade için ve konuyu anlatacak. Ama bunun uygulanmayıp bir baskın yapılmasının, çocuklarının, ailesinin gözü önünde bir teröriste yapılan muamele gibi bir muameleye maruz kalmasının amacı nedir? Burada da emniyet müdürümüze soruyorum, benzer suçlarda da hep aynı uygulamayı yapıyor musunuz? Ben gidip ya da bir vatandaş gidip 'Şu beni tehdit etti’ dediği zaman delilsiz siz o kişiye de böyle sabah baskını yapıyor musunuz?” dedi.

“Bu Ses Kaydında Sizi Korkutacak Ne Vardı Sayın Dinçer?”

Delegelerle yapılan konuşmaya dair ses kaydı olduğu konusuna da değinen Ertürk, “Burada bir ses kaydından bahsediliyor. Bu delegelerle yaptığı toplantı sonrası İdris Çalışkan, ‘Bu tehditlerimizi ses kaydına aldım’ diye delegeleri korumak adına bir çıkışta bulundu. İdris Bey böyle bir ses kaydı olmadığını söyledi ama velev ki vardır diyelim. Belediyede delegelerle yapılan bir toplantı hiç kimsenin özel hayatı değildir. Belediye binası hiç kimsenin özel yatak odası, evi değildir. Orası bir kamusal alandır. Kamusal alanında bir ses kaydı alınmaması gereken bir ses kaydı varsa da buradaki hukuki süreç bellidir. Ben burada şunu sormak istiyorum. Bu ses kaydında ne vardı da bu kadar korktunuz, bu kadar paniklediniz, bu kadar devletin tüm yargı, emniyet kurumlarını harekete geçirecek kadar sizi korkutacak ne vardı Sayın Dinçer? Bu ses kaydına istinaden böyle bir baskın yapacak gücü hangi koltuktan nereden alıyorsunuz?” açıklamasını yaptı.

“Sizin Belediye Başkan Yardımcınız, Muhtarları, Gazetecileri Tehdit Edecek Cüreti Nereden Alıyor?”

İdris Çalışkan’ın babasının arandığı iddiasını da gündeme getiren CHP’li Ertürk, “Özel kalem müdürünüzün, sendika seçimlerinden önce İdris Çalışkan'ın babası Sayın Davut Çalışkan'ı arayıp ‘Bu ses kaydı varsa biz biteriz, bunu kullanmasın biz sendika seçimlerine müdahale etmeyeceğiz, söz veriyoruz’ araması doğru mudur? Arama kayıtlarını ben gördüm. Ama Sayın başkanım da bu konuda bu arama kaydına istinaden bir açıklama yapmasını bekliyoruz. Dosyayı il başkanımız ve hukukçu arkadaşlarımız inceledi. Bu dosyada iddialarda da belediye başkanını tehdit eden bir tehdit kelimesine, sözcüğüne, cümlesine biz rastlamadık. Hangi söz tehdide girmiştir? Aksaray Belediyesi’nde bir bürokrasi egemenliği vardır. Bunu iş adamlarından duyuyoruz, gazetecilerden, muhtarlardan, sivil toplum kuruluşlarından duyuyoruz.  Sizin belediye başkan yardımcınız, muhtarları, gazetecileri, sendika başkan adaylarını tehdit edecek cüreti nereden alıyor? Bu konudaki talimatı siz mi veriyorsunuz yoksa belediye başkanınıza söz geçiremeyecek kadar aciz bir durumda mısınız? Bu konuda da bir açıklama bekliyoruz” sözlerini kullandı.

“Sayın Dinçer Sizi Asıl Korkutacak Olan İmar Artışları Vesilesiyle Toplamış Olduğunuz Çeklerin Nereye Gittiği Konusudur”

Türkiye’nin her şeye rağmen bir hukuk devleti olduğunu söyleyen Ertürk, “Burada her şey hukuka, kanuna bağlı olarak yapılır. Halkın sizi seçmiş olması belediyeyi babanızın çiftliği gibi yönetme hakkını size vermez. Bana da vermez Cumhuriyet Halk Partili belediye başkanlarına da vermez. Siz yargıyı, kolluk kuvvetlerini kendi çıkarlarınız için bugün kullanabilirsiniz. Ama emin olun Evren Dinçer, bugünler geçer ve her Türk vatandaşı gibi herkes de yaptığı hukuksuzluğun, haksızlığın hesabını bir gün verecektir. Yargı mensuplarımızı, emniyet mensuplarımızı bu durumdan, bu zan altından kurtarmak için bu açıklamaya çok ihtiyaç vardır. Sayın Dinçer bir korku yaşayacaksan burada bir tehdit yok. Bu ses kaydından korkmana gerek yok. Ama illa bir korku yaşayacaksanız, imar artışları vesilesiyle toplamış olduğunuz hamiline yazılan çeklerin kimler tarafından tahsis edildiğini ve o paraların nereye gittiği konusunda biraz korkarsanız biraz uykusuz kalırsanız isabetli olur. Çünkü sizi asıl korkutacak olan konu budur” dedi. Haber: Kemal Onur Atalay


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 1
    KIZGIN
“Günlük Harcaması 21,5 Milyon Olan Saray; Gençlere 3 Bin Tl İle Geçinin Diyor”Önceki Haber

“Günlük Harcaması 21,5 Milyon Olan Saray...

İngilizce Öğretmeni Kayıplara Karıştı  Sonraki Haber

İngilizce Öğretmeni Kayıplara Karıştı  

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar