CHP PM Üyesi ve Yurtiçi Örgütlenme Koordinatörü Ali Abbas Ertürk, “Kaderde bu da varmış. Siyasete Başbuğ Alparslan Türkeş'in yol arkadaşı olarak girip, siyaseti Abdullah Öcalan'ın gönül dostu olarak tamamlamak da varmış” diyerek, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi eleştirdi.
CHP Aksaray İl Başkanı Bilal Özdemir ve CHP PM Üyesi ve Yurtiçi Örgütlenme Koordinatörü Ali Abbas Ertürk, yoğunluk sebebiyle gecikmeli olarak düzenledikleri 10 Ocak Çalışan Gazeteciler programında, Aksaray’da ulusal ve yerel gazete temsilcileriyle bir araya geldi.
CHP Yurtiçi Örgütlenme Koordinatörü Ali Abbas Ertürk, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin PKK terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan’a çağrısına değinerek, bu projenin arkasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı bir dönem daha cumhurbaşkanı seçtirme planının olduğunu söyledi.
“Basın Kendi Kendini Sansürlüyorsa Demokrasiden Bahsedilemez”
Basın açıklamasında CHP İl Başkanı Bilal Özdemir, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutlayarak sözlerine başlarken, “Artık dünyada çağdaş demokratik ülkelerde iki tane ölçüt var. Biri halkın iktidara hesap sorma hakkı, verginin hesabını sorma hakkı, ikincisi basının özgür, bağımsız olma hakkı. Artık İktidardan hesap soramıyorsanız basın bir şekilde iktidara bağlı hale getiriliyorsa, kendi kendine sansür uygulamak zorunda bırakılıyorsa hiçbir şekilde demokrasiden bahsedilemez. Hiçbir gazetecinin yazdıklarından, yaptığı haberlerden dolayı sansüre, baskıya maruz kalmadığı, hiçbir gazetecinin yaptığı haberden dolayı, yazdığı köşe yazısından dolayı tutuklanmadığı bir ülkede gazetecilik yapmanızı temenni ediyorum” dedi.
“Gelişmiş Bir Batı Ülkesinin Bir Yılda Yaşadığı Gündem Bizim Ülkemizde Bazen 24 Saat Sayılıyor”
CHP PM Üyesi ve Yurtiçi Örgütlenme Koordinatörü Ali Abbas Ertürk de konuşmasına 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutlayarak başladı ve ardından güncel sorunlara ilişkin önemli açıklamalarda bulunarak, “Gelişmiş bir batı ülkesinin bir yılda yaşadığı gündem bizim ülkemizde bazen 24 saat sayılıyor. O nedenle gazeteci olarak ne yazsam nasıl yapsam diye zorlanıldığı bir şey yaşamıyorsunuz. Hatta baş döndürücü hızda gelişmeler yaşanıyor” dedi.
“Siyasete Türkeş’in Yol Arkadaşı Olarak Girip, Öcalan’ın Gönül Dostu Olarak Tamamlamak Varmış”
Seçim döneminde iktidarın CHP’nin teröristlerle el ele yürüdüğünü söylediğini hatırlatan Ertürk, “İçişleri Bakanlığı'nı, MİT’i verecekler, Kemal Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı seçildiği zaman Abdullah Öcalan serbest bırakılacak’ gibi birçok şeye maruz kaldık. Bu süreci başlatan Sayın MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye de selamlarımızı iletelim. Kaderde bu da varmış. Siyasete Başbuğ Alparslan Türkeş'in yol arkadaşı olarak girip, siyaseti Abdullah Öcalan'ın gönül dostu olarak tamamlamak da varmış. Kimse devlet projesi, devlet aklı diye sunmasın arkadaşlar. Bu projeyi başlayan Bahçeli, bizzat kendisi söyledi, ‘Umut hakkı verelim, Öcalan umut hakkından faydalansın, Erdoğan 5 yıl daha Cumhurbaşkanı olsun’ diye kendi söyledi. Kadim dostu Erdoğan’a 5 yıl daha kazandırmak için bebek katili üzerinden bir pazarlık yapmak devletin aklına 3-5 günde gelmez. Devlet, 30-50 yıl plan yapar. 21 Ekim’de “DEM ile görüşen şerefsizdir” diyen Bahçeli’nin 22 Ekim’de bu çıkışı yapması, DEM ekibini sarmaş dolaş karşılaması bunun hiçbir izahı olmaz. Dün dinlediniz mi bilmiyorum Afyon MHP milletvekili, ‘Abdullah Öcalan beyefendi gerekli açıklamayı yapacak’ dedi. Bu devlet aklı falan değil bu çok net bir anayasa yapmak, bu anayasa sonucunda Sayın Erdoğan'ın yeniden cumhurbaşkanı seçilmesini sağlamak için yapılan bir şey. Ben bir televizyon kanalında Aksaray’da bundan daha iki sene önce, ‘Türkiye tarihinde PKK'dan medet uman tek siyasi parti AK Parti’ demiştim. Bunu da boş olarak söylememiştim. Kimse kirli pazarlığını devletin adını kullanarak pazarlamaya kalkmasın” dedi.
“Bu Şarlatan Üzerinden Cumhur İttifakı Hedeflerini Tartıştırıyorlar”
“Ergenekon dönemini hatırlayın o dönemde belli gazeteciler vardı. Askerler camiye bomba atacakmış önce bir yazıyorlardı, sonra peşinden operasyondan başlıyordu. O gün o işi üstlenen Ahmet Altan, Nagehan Alçı gibi gazeteciler vardı” diyen Ertürk, “Bugün bu görev de Rasim Kütahyalı'ya verilmiş. Önümüzdeki aylarda ne yapılacağını merak ediyorsanız Kütahyalı'yı takip edin. Diyor ki ‘Öcalan şubatta silah bırakacak, PKK kendisini davet edecek. Hakkari'den DEM’in üç milletvekili istifa edecek. 6 Nisan'da Hakkari'de bir ara seçim yapılacak. Abdullah Öcalan birinci sıradan Meclis’e girecek.’ Bunu Rasim Özay Kütahyalı, görüşü olarak söylese savcıların sabah kapısına dayanması lazım. Hiçbir soruşturma geçirmiyor, çünkü bu şarlatan üzerinden Cumhur İttifakı hedeflerini tartıştırıp, zamanı gelince de uygulamaya koymanın yollarını arıyorlar” açıklamasını yaptı.
“Abdullah Öcalan Beyefendi’ Sözü Ramazan Kaşlı’nın İçini Kanatmış mıdır?”
"PKK'yı bitirecek, terörü ortadan kaldıracak bir şey ise konuşacak kişi Devlet Bahçeli değil Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır” diyen Ertürk, “Erdoğan ya çıkacak ‘bu benim projem, bunu ben kabullendim, ben sahiplendim’ diyecek ya da diyecek ki ‘Bu Devlet Bahçeli’nin şahsi görüşü, bizim gündemimizde böyle bir şey yok’. Susarak, gelişmeleri takip ederek acaba süreç nereye gidecek diye bakarak böyle bir süreç olmaz. Eğer PKK silah bırakacaksa PKK bunu beyan ederek şehitlerimizin ailelerinin içini karartmayacak, şehitlerimizin kemiklerini sızlatmayacak şekilde yapacak. Bunlar kapalı toplantılarda değil Meclis’te herkesin gözü önünde tartışılacak. Ama bu ülkenin geleceğini terörden kurtarmak değil Erdoğan’ın sıkıştığı cendereden çıkarıp onu cumhurbaşkanı yapma projesidir. Bunu ben değil Devlet Bahçeli diyor. ‘Abdullah Öcalan beyefendi’ nedir ya Allah aşkına? Bu söze MHP Genel Merkezi’nden bir tepki geldi mi? Önüne geleni tehdit eden, ‘seninle hesaplaşacağız’ diyen MHP'den bir açıklama var mı? CHP ‘DEM’le ben görüşüyorum bu siyasi partidir’ dediğinde, ‘teröristsiniz, bölücüsünüz’ diyen arkadaşlarımız Bahçeli’ye, ‘Bu da oldu mu şimdi’ diyor mu?, ‘Abdullah Öcalan beyefendi’ MHP il başkanının, MHP Milletvekilimiz Ramazan Kaşlı'nın içini kanatmış mıdır?” dedi.
“PKK, Öcalan ‘Silah Bırak Deyince Bırakmaz ki Arkadaşlar”
CHP’nin 1991’de terör sorununu çözmek için çabaladığını ve Erdal İnönü’nün bunun bedelini siyasi hayatıyla ödediğini hatırlatan Ertürk, “Bugün terör örgütü Türkiye sınırlarını aşmış, YPG’si PKK’sı almış başını gitmiş. Böyle olunca artık PKK, Öcalan ‘silah bırak’ deyince bırakmaz ki arkadaşlar. PKK göbeğinden Amerika'ya bağlı bir örgüt haline gelmiş. Böyle bir şey sizin aklınıza yatıyor mu Allah aşkına? Meclis’e gidiyordum aklıma geldi ya şu DEM’lilerin elini bir sıkayım, sonra da böyle bir konuşma. Bu kesinlikle bir CIA projesidir. Bunu kimse Suriye'deki Esad sürecinden bağımsız düşünmesin. Hepsini bir araya koyduğumuz zaman ülkeyi bekleyen büyük bir tehlikenin hepimizin kucağında, gözlerinin önünde geliştiğini gözlemliyoruz.
Artık algıyla bu iş olmaz, doğrularla olur. İsrail'in Golan tepelerini İsrail'e işgal ettirip, sonunda vatandaşa biz kazandık bak Suriye'de diye caka satarsanız siz devlet adamı falan olmazsınız, olsa olsa kasabada politika yapan günlük ucuz politikalara dönük hesap yapan bir lider olursunuz. İstanbul'da 52 vatandaşımızı canlı bombayla öldüren militanlar, geçen hafta serbest bırakıldı Yargıtay tarafından, Suriye'deki gelişmeden sonra. Sadece Öcalan’ı affetmiyor ne kadar terörist varsa, işin içinde El Kaidecisine varana kadar var. Ne olursa olsun ‘ben’ mantığıyla bu iş olmaz.
Uzun vadede Türkiye Cumhuriyeti'ne kaybettiren ama kısa vadede Sayın Erdoğan'ı kazandırtmaya çalışan, bana göre kökü dışarıda bir proje. Bu ülkede herhangi bir sorunun çözümü TBMM’dir. Vatandaşın içini kanatmadan PKK bitiyorsa mutluluk duyarız. Barış iki devlet arasında olur, barış demek PKK’ya statü vermektir” açıklamasını yaptı. Haber: Kemal Onur Atalay
Yorum Yazın