Cumhurbaşkanı Erdoğan, "AK Parti Kadın Kolları Kuruluştan Bugüne MKYK ve İl Başkanları ile Toplantı" programında açıklamalarda bulunuyor. Konuşmasında Mersin'deki terör saldırısına değinen Erdoğan, "Dün Mersin'de yaşanan hadiseyi gördük. İki tane terörist kadını kimler istismar ediyor? Malum parlamentoda olan parti. Adı parti, ama dikkat edin, terörist olarak kullandığı iki kadın kendilerini patlatıyorlar ve Mersin'de bunlar ölüyor. Bu nasıl bir vicdan, nasıl bir anlayış? Nasıl bir beyin yıkama ameliyesi yaptınız ki bu iki kadın kendilerini batıl davası için feda etti" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "AK Parti Kadın Kolları Kuruluştan Bugüne MKYK ve İl Başkanları ile Toplantı" programında açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle: "AK Parti Türk siyasi hayatında en yaygın ve etkin kadın teşkilatlanmasını kuran, genel merkezinden sandık kurullarına kadar kadınlara en çok yer veren partidir.
Seçimlerden birinci parti olarak çıkmamızda kadınlarımızın gönül kazanma faaliyetlerin büyük katkısı vardır. Dünyada pek çok siyasi parti AK Parti'nin kadın teşkilatlanması modelini örnek alarak kendisine uyarlamaya çalışmıştır. Kadınlarımız faaliyetleri hayati gayretleri yanında, Türkiye'nin son 20 yılında elde ettiği tüm kazanımlarda çok önemli payları vardır.
Mersin'deki Terör Saldırısı
Hayata geçirdiğimiz her eser ve hizmette kadınlarımızı yanımızda görmenin verdiği şevkle daha ileri adımlar attık. Sadece sorunları, istismarları, dramları, mağduriyetleriyle gündeme gelen kadınlarımızı, ülkemizin beşeri sermayesinin ana unsuru haline dönüştürdük.
Dün Mersin'de yaşanan hadiseyi gördük. İki tane terörist kadını kimler istismar ediyor? Malum parlamentoda olan parti. Adı parti, ama dikkat edin, terörist olarak kullandığı iki kadın kendilerini patlatıyorlar ve Mersin'de bunlar ölüyor. Bu nasıl bir vicdan, nasıl bir anlayış? Nasıl bir beyin yıkama ameliyesi yaptınız ki bu iki kadın kendilerini batıl davası için feda etti.
Üstelik polis evimizi imha etmeye çalışırken. Hangi yüzle bu milletin karşısına çıkıp kendilerini anlatacaklar? Hangi yüzle 'Biz özgürlükçüyüz, Türk siyasi hayatında varız' diyecekler? Hangi yüzle? Bugüne kadar yüzlerce kadın bu batıl terör davası için kendilerini yok etti. Biz kadınlarımızla, milletimize hizmet etmenin gayreti içerisindeyiz. Dağ, taş, kar, kış demeden bunu yapıyoruz. Bunlar maalesef batıl davası için insanlarını, kadınlarını yok ediyor.
"Kadını Yok Saymak, İnsanlığın Yarısından Vazgeçmek Demektir"
Eğitim, sağlık, istihdam, girişimcilik, kadınımızın haklarını korumayı, pozitif ayrımcılık yapmayı ilke edindik. Kızlarımızın okullaşma oranı yüzde 49 iken erkeklerde bu oran yüzde 40'da kalıyor. Akademiden sağlığa istihdamda kadın oranı yüzde 50'nin üzerine çıkmıştır. Bu tablo dahi tek başına yıllarca çeşitli bahanelerle hayattan uzak tutulmaya çalışılan kadınlarımızın yerini göstermeye yeterlidir.
Kadını yok saymak, insanlığın yarısından vazgeçmek demektir. Kadını yok saymak, aileden üretime kadar insanlığın geleceğini oluşturan alanların tamamının içini boşaltmak demektir. Kadını yok saymak, Rabbimizin 'kadınlar ve erkekler' diyerek yaratılıştan gelen bütünlüğüne haşa karşı çıkmak demektir.
"Kızlarımızın Okul Kapılarında Neler Çektiğini Gayet İyi Biliriz"
Başörtüleri sebebiyle polis copları altında üniversite kapılarında kızlarımızın analarıyla beraber inletildiği durumları herhalde yok sayamayız. Bunları bu ülke yaşadı, yaşadık. Kızlarımızın okul kapılarında neler çektiğini gayet iyi biliriz. Şimdi CHP ne yapıyor? Sembolik olarak her zamanki yaptığı gibi istismar. Birkaç tane başörtülüyü nereden buluyorsa buluyor, yakasına rozet takıyor 'Bak sizinle beraberiz'. Buradan o kardeşlerimize sesleniyorum, gelmeyin bu oyuna. Sizin bu oyuna gelişiniz, bilesiniz ki bu işi bu ülkede hakkıyla yapanlara da saygısızlık olur.
Türkiye'nin 85 milyon vatandaşının kadın, erkek, gençli, yaşlısına gücüne, enerjisine, emeğine, gayretine ihtiyacı vardır. Milli mücadelede kucağındaki cepheyle malzeme taşıyan ruh neyse, hayatın farklı alanlarda kendisi, ailesi, ülkesi, milleti için çalışan, üreten kadınlarımızın gayreti aynıdır.
Bizim ülkemize yaptığımız en büyük hizmetlerden biri kadınlarımızı destekleyerek hayatın her alanında haklarını alabilmelerini sağlamak, onlara özgüven kazandırmak olmuştur.
Elbette bazı alanlarda hala eksiklere, aksaklıklara rastlanabilir. Özellikle aile yapısının korunması, çocuğun sağlıklı gelişiminde kadının rolü konusunda kadının kat etmesi gereken mesafe olduğunu biliyoruz. Bu konularda daha fazla yoğun gayret gösterme imkanına kavuşuyoruz. İnşallah önümüzdeki dönemi aile merkezli sosyal yapının güçlendirilmesi dönemi haline hep beraber getireceğiz.
"Yeni Hedefimizi 2053 Vizyonuyla Şekillendiriyoruz"
Varsa yoksa aile. Güçlü olmayan ailede milleti güçlü kılamazsınız. Ailelerimiz güçlü olursa Allah'ın izniyle millet de güçlü demektir. Batının yaşadığı sıkıntıların temelinde aile müessesesinin aşılması, dağılmasının yer aldığını görüyoruz. Büyük ve güçlü Türkiye'nin inşası vizyonumuzu ailenin korunması ve geliştirilmesi hassasiyetinde kararlıyız.
2023'e bir adım mesafede olduğumuz şu dönemde yeni hedefimizi 2053 vizyonuyla şekillendiriyoruz. Aziz milletim, biz dertliyiz, dertli. Lafta değil icraatta dertliyiz. Bizim derdimiz var. Laf ola beri gele değil, derdimiz var.
Eğitim, sağlık, güvenlik, adalet, ulaşım, enerji, sanayi, tarım, spordan sosyal desteklere kadar her işi bu anlayışla yürütüyoruz. Yarın Ankara'nın dev şehir hastanesinin açılışını yapacağız. Ankara'ya ikinci dev şehir hastanesi. Aynen birinci şehir hastanesi kadar büyük, dev bir hastane. Her yeniyle modern ve inşallah inanıyorum ki, bu saatten sonra Ankara'nın sağlıkta sorunu kalmayacaktır. Yarın saat 14.00'de açılışı yapacağız, hasta kabulleri de başladı." Haber Bülteni
Yorum Yazın